İtaat Eğitimi

7.3K 483 490
                                    

-Voteee ve yorum bırakmayı unutmayınn <3,iyi okumalar----

-Voteee ve yorum bırakmayı unutmayınn <3,iyi okumalar----

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kilit sesi ile birlikte elalarını yavaşça kapattı Sancak.

Kafesin içerisinde olduğunu bilmek koca bir dilim pastadan bile daha lezzetli,ağız sulandırıcı ve iştahını kasıp kavurucu bir  düşünceydi. Eğer Kaya tarafından ele geçirilmek pastanın tümüyse, kafese konulup kilitlenmek....

Bu o pastanın üzerindeki lezzetli çileğin ta kendisiydi.

"Bir daha sözümden çıkacak mısın?"diye fısıldadı buz denizi gözlü olan.

Sancak, kendi ebatlarında olsa da ayağa kalktığında hareket kabiliyetinin sınırlı kaldığı dar alanda toplu bacaklarıyla oturuyordu. Usluca kendisi için buyur edilen kafes kapısından içeri girmiş, usluca bacaklarını toplayarak oturmuştu. 

Suçunu bilen her çocuk gibi kaçamak bakışlarıyla birlikte dudaklarını dişlerken fısıldadı yeniden "Özür dilerim,sahip.."diye fısıldadı. Sahip kelimesiyle birlikte hiç de üzgün olmadığını gösteren yan bir gülüş sunduğunu bile fark etmeden. Evet, Kaya'nın sözünden çıktığı ve onu habersiz bıraktığı için kendini gerçekten ahmak gibi hissediyordu. Ve bu yüzden üzülüyordu da.

Ama kafese kapatılma düşüncesi onu hiç de üzmüyordu. Kendisi için yapılmış devasa kafesin içerisinde usluca otururken bile yüzünden silemediği yan tebessümüyle birlikte elalarını dikiyordu. Onun tarafından hapsedilme düşüncesi bile kanını kaynatmak için yeterliydi.

Ve Sancak artık uslu bir çocuk olmak istemiyordu, kafese kapatılmayı sevmişti.

"Benim güzelim.."dedi Kaya alayla dudak kıvırırken. "Sanırım sen kafesi beş yıldızlı otel sanıyorsun."

Sancak topladığı bacakları üzerinde doğrulup, Kaya'nın ayak hizasına eğilirken yavaşça kaldırdığı başıyla birlikte dikti parlayan elalarını ve kıvrılan gülüşünü. "Hayır, ben...Kafesin ne olduğunu biliyorum. Uslu olmadım,cezasını alıyorum."diye yanıtladı.

Onun mavili damarları beyaz teni üzerinde ince bir hat gibiydi. Sanki bembeyaz bir tuvalin üzerine rastgele çizilmiş mavi kabartılar gibiydi ve fırçanın ince ucuyla birlikte tenine çizilmiş gibi duruyordu el damarları. Sancak onun tarafından boğulma düşüncesini çok seviyordu.

Sancak...

Kaya'dan gelecek her şeyi seviyordu.

Buz denizleri soğuk bir bakışla elaları süzerken "Düşündüğün her neyse o değil."diye fısıldadı Kaya. "Benim sözümü dinleyeceksin."

Mahalle Çıkartması Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin