Teflon

3.5K 338 111
                                    

"Zafer yok."diye tısladı kömür gözler. "Zafer diye biri yok,unut artık."

"Unutayım da ne bok olacak?"diye gürledi Kaya hırsla. "Siktiğimin bataklığında,sikik insanların arasında emir kulu köpek gibi yalama ol diye mi ulan?"

"Ben kimsenin köpeği değilim ,Tıbbiyeli."diye fısıldadı Zafer kömür gözlerinde alevler deli deli yanarken. "Duydun mu beni ? Artık,değilim."

Artık...

Sancak kelimenin ağırlığıyla birlikte sessizce yutkunurken boş gözlerle ablasına döndü. Valizin üzerinde bağdaş kurmuş alaylı ve küçümser elalarıyla takip ediyordu  iki dev adamın gölgesiyle bile kavga etmeye her an hazır durumlarını.Ahu alaylı bir "bup" çıkarmıştı dudakları arasından sigara dumanıyla. Sadece mor halkalı gözleri kardeşinin komik görünen yüz ifadesine takılıydı.

Güçlüymüş gibi görünmeye çalışıyordu yavrucak.Oysa bir yandan "Zafer Ağabey."diyerek koşarak esmere sarılmak istiyordu ağlayarak, diğer bir yanı ise "Sevgilim."diyerek Kaya'nın kollarında sessizce onu sakinleştirmek istemek arasındaydı.

Ahu boş gözlerle gürültülü ikiliye çevirmişti gözlerini "Şimdi biz ne bok yiyeceğiz? Biri bana anlatabilir mi dahiyane planınızı?"diye buyurmuştu.Lakin kimsenin oralı olduğu yoktu zira buzla kömürün dansı sürmekteydi. Kömürün alevleri sönmüştü belki ama hala iz çıkaracak denli yakıcıydı. Buz ise soğuğu ile can yakacak ve kılıçtan derin kesecek denli can yakıcıydı.

"Bitir ulan kendini."diye gürledi Kaya esmerin arkasından.

Esmer,baştan aşağı siyahları içerisinde kendi arabasına doğru yol aldığında bileğinden sızan kan da cam kırıkları da adımlar kadar canını yakmayan Kaya'nın küfürlerine aldırış etmiyordu. Sanki duymazdan gelmek daha kolaydı. Var olmamış varsaymak,yokluktan saymak.

"Bitir ulan kendini."diye gürledi Kaya hırsla havaya tekme vururken. "Siktir git kimin tavuğu kimin sikik marulunu yemiş,onları kovala Zafer." ve devam etti ekleyerek."...kim kimin komşusuna yan gözle bakmış onları kovala sen oğlum,devam et. Yanındaki üç beş yalakanı da al,mahalle mahalle gez racon dağıt sen."

"Benim hayatım."diye buyurdu esmer buz gibi bir sesle. "Sen seninkini seçtin Tıbbiyeli."

"Sen seçim mi yapabiliyorsun?"diye gürledi Kaya hırsla. "Senin seçimin mi var ? Sana emredilir,sen yaparsın. Sen emir verirsin,birileri yapar. Böyle koşullamışsın sen. Sikik bataklığın birinde kim vurduya doğmuşsun da kim vurduya öleceksin ulan sen. Senin hayatın mı var tercihin  mi var?"

"Bırak kendi bokumda kendi bataklığımda gebereyim."diye mırıldandı arabasının kapısını açmadan Zafer tebessümle. 

"Affedemiyorum ulan affedemiyorum."

Kaya cılız bir sesle yutkunurken. "Bunca yıl kızmam gereken sen değilken sana kızdığımı affedemiyorum. Bana yalan söyledin."

"Yalan değildi."diye mırıldandı Zafer olumsuz anlamda.

"Canını alıyordum Zafer,ciğerini ve kalbini deşiyordum o gece senin."diye fısıldadı Kaya dişlerini sıkarken. "Ik demedin,cık da demedin. Kurbanlık koyun gibi yattın altıma,gebert diye."

"Gebertmedin."

"Keşke gebertseydim seni."diye mırıldandı Kaya gözleri dolarken. "Kardeş katili olurdum,toprağa verirdim. Şu haline bak. Her gün ölüyorsun sen lan,sen her gün ölüsün burada. Sen kendininkini yaşamak mı sanıyorsun?"

"Sancak."diye seslendi Ahu ağrıyan başını ovalarken. "Gidecek miyiz artık sor şu sevgilin olacak dağ ayısına,sesi beynimi deliyor."

"Gidemiyoruz."dedi Sancak dalgınca. "Buraya gelmemeye yemin vermiş ama şuan da gidememek için yemin vermiş gibi Kaya çünkü."

Mahalle Çıkartması Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin