Mahalle Çıkartması

Aç Koynunu Gireceğim

"Hasssiktir.."diye inledi buz maviler geriye doğru kayarken.

Kelepçeli bileği oğlanın kelepçeli sol el bileğine kenetliyken kucağında kalçalarını hızla oynatan oğlanla birlikte boğuk bir inilti savurdu zevkle. Kaya'nın hakimiyet sağlaması için iki ele ihtiyacı yoktu, sol eli yatağa kelepçeliyken de sağ eliyle öyle sert bastırıyordu ki oğlanın belini hızla indirip kaldırmaktan neredeyse belini kıracak denli şiddetliydi.Sancak ve Kaya'nın elleri kelepçe ile birlikte birbirlerine bağlıyken ve kelepçe yatak başlığına dolanmış haldeyken acı sadece bir isim olarak kalıyordu Sancak için.

Oğlan hızla içindeki iriliğin sert ve damarlı yüzeyinde inip kalkarken nefesini Kaya'nın ağzına yaslamış,onun ağzının içine doğru boğuk boğuk inliyordu.

Kan kızılına boyanmış suratı nefes nefese terle boncuk boncuk ter dökerken dahi elaları yarı baygın halde mavi gözlü adamın buz denizlerinden yansıyan kendi harap olmuş yansımasındaydı. Saçlarının çekilmekten yoluk ve dağınık savrukça duruşu ve terle birbirine yapışması,acı ve nefessizlikten olan o kızarık mora çalan rengi dahi hoşuna gidiyordu. 

Kaya oğlanın nefes nefese kalıp yorulmasıyla birlikte sağ elini oğlanın beline dolayıp sertçe içinde gelgitlerini sürdürdü,şiddetinden yatağın durmaksızın gıcırdadığı ve duvarı delecek kadar savrulduğu sesler Sancak'ın ağlama seslerine karışmıştı. Zevkten ve acıdan dünyası dönen oğlan içindeki baskılı sızıyla birlikte "Durma.."diye fısıldıyordu hıçkırarak ağlarken. "Bana sahip ol...Hiç durmadan yalvarırım bana sahip ol.."

Kaya boğuk bir iniltiyle oğlanın göğüs uçlarını dişlerken Sancak acıyla yeniden avaz avaz bir çığlık koyverip diş uçları sürtünen hassaslaşmış tümseklerinden yankılanan acıyla ağlamaya koyuldu bu sefer. Boynu, göğüs uçları,omuzları...

Kaya aç gibiydi. Sanki yıllardır elini Sancak'a sürmemiş kadar açtı. Elleri kalçasında kabarık,tahriş halde şeritli uzun ince çizgilere gömülürken avuçlarken dahi açtı. Sanki oğlanın tenini hiç sarmamıştı elleri, sanki Sancak'ın tadını ilk defa alıyordu ve....

Kaya sert bir darbeyle "Adımı inle.."diye gürledi. 

Sancak dudak dişleyip suskunlaşırken "Adımı inle!"diye emretti Kaya.

Sancak acıdan bayılacak hale gelmiş hatta ağzını bile tam kapatamayacak halde yarım açık ağızla nefes nefese soluklanırken Kaya içerisine sertçe çarpıp oğlanı tekrar çığlık attırmıştı. Zorla daha da derinlerine baskı yaparak,sert ve oldukça da kaba bir biçimde oğlanın içine giriyordu.

"Düşmanını mı sikiyorsun.."diye fısıldadı Sancak yarım ağız bir gülümsemeyle."Hmm?"

"Bebek gibi sevmem.."diye fısıldadı Kaya sert bir tokatla oğlanın yanağına vururken. "Düşmanım gibi sikmeyeceğim anlamına gelmez,adımı inle!"

"Sahibimin adını bilmiyorum.."diye fısıldadı Sancak dudak ısırıp. "Unuttummmmm."

"Adımı.İnle."diye gürledi Kaya oğlanın yanağını sıkarken. "Siktiğimin deliğini yırtmadan,adını söyle.."

"Ben.."diye fısıldadı Sancak sertçe çenesinin kavranmasıyla yutkundu. 

"Siktiğimin adını inle,orospu."diye tısladı Kaya öfkeyle ve oğlanın saçını kökünden çekiştirirken Sancak hazla Kaya'nın dudaklarına doğru kapanıp üzerinde de daha da şehvetle hareket etmeyi sürdürdü.

"Kayaa."diye fısıldadı Kaya'nın ağzının içine doğru dilini yollarken Sancak yorgunluktan gözleri kapanırken. "Benim Kaya'm..."

Kaya ona istediği küfürleri "Siktir.."diye mırıldanırken Sancak hazla ağzının içine doğru mırıldandı göğüs uçları acıdan uyuşuk haldeyken. Sancak dudaklarının dişlenip çekiştirilmesi,boğazının sertçe kavranmasıyla acı çekse de Kaya'nın nefes aralarında ettiği  küfürlerle tüm acısını unutuyor gibi hissediyordu.Kaya'nın kucağında nefes nefese kalırken dokunuşa dahi gerek kalmadan Kaya'nın avuçlarının sıcaklığına mest oluyor,erimiş gibi hissediyordu.