Tamamlandı✔️
JiKook/KookMin Fanfiction
Ailevi sorunları üzerine Jeon ailesi Busan'dan Seul'a taşınma kararı alır. Bu küçük olmalarına rağmen Park Jimin ve Jeon Jungkook'u da etkileyecektir. Çocukluk arkadaşı olan ikili yıllar sonra birbirlerini ilk...
YAZARDAN (Ertesi Gün) Saat 8.30 sularıydı. Jimin odasına giren ışıkla gözlerini araladı. Etrafına kısa bir bakış atıp yataktan kalktı. Banyoda günlük işlerini hallettikten sonra üstünü değiştirmeden Jungkook'u uyandırmak için onun odasına girdi.
"Jungkook???"
Jungkook odada değildi. Aşağı inmiş olabileceğini düşünüp merdivenlerden hızla inip aşağaki odaları aramaya başladı.
"Günaydın Jimin! Ne arıyorsun bakalım sabah sabah?"
Bayan Jeon'un sorduğu soruya merakla cevap verdi:
"Size de günaydın. Jungkook'un nerede olduğunu biliyor musunuz acaba? Onu yukarıda bulamadım."
"Ah tabi ya! Sen Jungkook'u arıyorsun! Tatlım Jungkook okulda."
"Ah doğru ya..."
"Jimin~Ah! O yokken biz de senin kaydını Jungkook'un okuluna aldırmaya gideriz ne dersin? Hem onu da görmüş olursun."
"Peki teşekkür ederim"
Yavaş adımlarla yukarı çıktı Jimin. Odasına girip üstünü değiştirdi ve kendini yatağa attı. Sıkılmıştı şimdiden. Jungkook'a mesaj atsa cevap verir miydi acaba?
ChimChim Kookie>.< Neredesin bebiş?
Kookiem Dersteyim Jimin Daha sonra konuşsak olmaz mı?
ChimChim Ne zaman geleceksin?
Kookiem Off soru sormasan artık!
ChimChim Niye ki?
Kookiem Dersteyim!
ChimChim Anladım. Görüşürüz.
(Görüldü✔️)
Şimdi gerçekten sinirlenmişti. Jungkook gerçekten de çok kabaydı. Sinirden ayağıyla yatağı tekmelerken aşağıdan seslenen Bayan Jeon'un sesiyle duraksadı.
"Hadi Jimin! Aşağı gel de kahvaltı yapalım!"
Aynada kendine son kez bakıp istemsizce aşağı indi. Bayan Jeon'un ağzı açık kalmıştı, çünkü aşırı tatlı görünüyordu.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(Üstü, saçları, yüzü falan herşey aynı. Ayrıca siyah pantolonla düşünün. Müq değil mi ama? Evet mükemmel...)
"Jimin~Ah ne kadar güzel olmuşsun bebeğim!"
Utançtan kafasını yere eğmişti Jimin. Bayan Jeon ile birlikte kahvaltılarını yapıp Jungkook'un okuluna gitmek için erkenden yola çıktılar.
................................................
Sonunda okula gelmişlerdi. Öğrenciler içeriden yeni çıkıyorlardı. Teneffüs zilinin yeni çaldığı belliydi. Okula girdiklerinde müdürün odasının kapısının önünde durdular.
"Jimin. Ben senin kaydını yaptırırken sen de Jungkook'un sınıfına bakabilirsin. Nasıl fikir?"
Jimin kafa sallayıp onayladığını belirtti. Bayan Jeon'dan Jungkook'un sınıfını da öğrendiğine göre artık gidebilirdi.
"Jimin! Dikkatli ol! Burası başka okullara benzemez!"
Bayan Jeon'un söylediklerini kafasıyla onayladıktan sonra koşarak merdivenlerden çıkmaya başladı. Jungkook'un sınıfının kapısının önüne geldiğinde duraksadı.
"J-Jungkook"
Etrafında onlarca kız vardı ve konuşup gülüşüyorlardı. Şimdi Bayan Jeon'un söylediklerini anlamıştı. Jimin Jungkook'u, etraftakiler de Jimin'i izliyordu.
Biraz daha izledikten sonra daha fazla dayanamadı. Birşeyler yapıp Jungkook'un dikkatini dağıtmalıydı. Aklına ufak bir plan geldiğinde sinsice sırıttı. Jungkook'a yeniden mesaj attı. (Buradaki amaç Jungkook'un kendisini ne kadar önemsediğini ve başından savmak için yalan söyleyip söylemediğini tespit etmek.)
İşte şimdi gerçekten kalbi kırılmıştı. Bir yandan mesaj yazarken bir yandan da izliyordu Jungkook'u. Jungkook Jimin'e mesaj yazarken yüzünü ekşitmişti. Daha sonra telefondan -muhtemelen konuşmaları- göstermişti yanındaki kızlara. Kızlar kahkaha atarak gülerken Jimin ağlıyordu. Kesinlikle Jimin'le dalga geçiyorlardı. Sırf Jungkook'a sevgi gösteriyor diye. Ve Jungkook da gülüyordu. Jimin anlamıştı ne kadar değersiz olduğunu. Kapının kenarına çökmüş ağlıyordu. Bu durumda başka ne yapabilirdi ki?
Zilin çalmasıyla yerinden kalktı. Gözyaşlarını sildi. Merdivenlerden aşağı inmeye başladı usulca. Yanından geçenleri görünce duraksadı. Bir yerden tanıdık geliyorlardı. Tabi yaa!
"Tae! Jin!"
İkili kendilerine seslenildiğini duyduklarında arkalarına döndüler. Fakat bu kişi ikisine de tanıdık gelmiyordu.
"Kimsiniz?"
Tae'nin merakla sorduğu soruya cevap verdi.
"Ben Jimin. Belki Jungkook anlatmıştır."
İkisi de şaşkınca Jimin'e bakıyordu. Daha sonra Jin lafa atıldı.
"Sensin! Park Jimin! Evet tabi yaa!"
Jin elini uzattığında Jimin'de gülerek Jin'in elini sıktı.
"Buralarda mısın?"
"Evet bugün kaydolacağım. Yarın da başlarım herhalde"
"Peki yarın daha yakından tanışırız. Görüşürüz Park Jimin"
Jimin onlarla vedalaştıktan sonra aşağı inerken Tae ve Jin hızlıca sınıfa çıktılar. Jungkook'un yanına oturdular.
Jin: "Jungkook! Az önce Jimin'le karşılaştık! Çok tatlı laan!"
Tae: "Bugün kaydolacakmış herhalde. Artık o da bizim okulda! Hatta belki bizim sınıfta olur! Bu süper değil miii?!"
