🍭19. BÖLÜM🍭

679 55 45
                                    

(◍•ᴗ•◍)İYİ OKUMALAR(◍•ᴗ•◍)

JİMİN'DEN (Ertesi Gün - Hafta Sonu)
"Günaydın Kookie"

Sabah uyandığımda Jungkook tek elini kafasının altına koymuş, beni izliyordu. Gülümseyip (günaydın dedikten sonra) yataktan kalkacakken kolumdan tutup durdurdu.

"Nereye?"

"Eee??? Banyoya???"

"Öyle miii? Ben izin vermiyorum"

"Öf Jungkook... Ne saçmalıyorsun yine?"

"Şşşştt! Kavga etmek yok"

"Ne istiyorsun? Sinirleniyorum bak!"

Yanağımı sıkıp yataktan kalktı. Sabah sabah derdi neydi anlamıyordum ama bu durum hoşuma gitmiyor da değildi.

"Hiç... Sadece biraz uyuzluk yapayım dedim"

Kıkırdayıp banyoya gittiğinde yaklaşık 10 saniye arkasından baktım ve yatağımı toplamaya başladım. Yatağımı toplayıp odayı da havalandırmıştım. Ama Jungkook hala çıkmamıştı.

"Jungkook! Yaa ne yapıyorsun içeride?!"

"Özeeell! Seni hiiiç ilgilendirmiyooor!"

"Jungkook gelip saçlarının her bir kılını tek tek yolarım! Sabah sabah derdin ne! Çık artık yaa!"

Kapıyı açtığında sırıtıyordu. Öyle bir sinirlendim ki...

"Jungkook??? Ne içtin sen?"

"Birşey içmedim Jimin~Shi. Sadece seni sinirlendirmek hoşuma gidiyor. Sinirlenince çok tatlı oluyorsun. Neyse bugün arkadaşlarla buluşacağım. Gelmek ister misin?"

"Bilmem. Sen ister misin?"

"Tabi"

"Peki o zaman güzelce giyinip geliyorum."

"Bende burada giyineyim geç kalmayalım."

Banyoya girip önce yüzümü yıkadım. Sonra giyinmeye başladım. Salaş beyaz bir gömlek ve siyah bir pantolon giyip saçlarıma da şekil verdikten sonra banyodan çıktım.

"Jungkook???"

Aynanın karşısında saçma sapan hareketler yapıp gülüyordu. Beni görünce bana döndü. Yine sırıtıyordu. Ayrıca kesinlikle çok yakışıklıydı. Beyaz dar gömlek ve deri pantolon.

"Vaay bu ne güzellik" dediğinde utanmıştım.

"Sende çok iyisin. Her zamanki gibi"

Sonra elinden tutup aşağı sürükledim. Saat yaklaşık 09.30'du.

"Anne biz çıkıyoruz"

Jungkook'la birlikte Bayan Jeon'dan izin aldıktan sonra dışarı çıktık. Arabaya binip gideceğimiz yere doğru yola çıktık.

...................................................

"Jungkook??? Gerçekten arkadaşların bunlar mı?"

Gideceğimiz yer çok uzak değildi. Güzel bir açık kafe... Arabadan indiğimizde Jungkook'un arkadaşlarını görmüştüm. Aralarında birkaç kızın olduğu 8-9 kişilik bir gruptu. Zengin çocukları oldukları belliydi. Erkekler insanın içine düşecek gibi bakıyorlardı. Kızlarsa... Bilemiyorum...

"Hoş geldin Jungkookieee"

Sarıldılar...
Sarıldılar...
Ve sarıldılar...

Ben ise belki fark edilirim diye Jungkook'un yanında bekliyordum. Jungkook oturunca bende yanına geçip oturdum. Kızlardan biri bana kısa bir bakış atıp önüne döndü. Orada oturan bir çocuk ise sürekli bana bakıyordu. Jungkook'u dürttüm ve sessizce fısıldadım.

"Jungkook şu çocuğun bana bakmasından rahatsız oluyorum."

"O Soobin. Korkma birşey yapmaz. İyi bir çocuktur."

"Sen öyle diyorsan..."

Önüme döndüm ve konuştuklarını dinlemeye başladım. Sarı saçlı, benden sadece yaklaşık 1 santimcik kadar uzun olan ve kısacık -hatta minicik- etekli gıcık kız konuşmaya başladı.

"Jungkook. Biz ayrılalı neler yaptın?"

Demek ki Jungkook'un meşhur sevgilisi buymuş. Sinirlenmemeliyim... Jungkook bu çirkine nasıl baktı cidden anlamıyorum. Ben boş boş düşünürken Jungkook salak kızın sorusunu cevapladı.

"Açıkçası senden ayrıldıktan sonra pek değişik birşey olmadı. Hayat normaldi yani. Pek birşey fark etmedi."

Kız yüzünü buruştururken ben de hafifçe gülmüştüm.

"Peki sen neler yaptın?"

"Neredeyse her gün depresyona girdim. Psikolojim bozuldu. (geber) Jungkook fark ettim de ben seni hala seviyorum. Ama sen beni unutmuşsun bile. Hem de bu kadar kısa bir sürede"

"Unuttuğumu kim söyledi?"

"Yanındaki sarışından belli oluyor Jungkook."

Emindim. Bunlar bizi sevgili sanıyordu. Zaten okulda Jungkook'u öptüğümden beri herkes böyle düşünüyordu. Jungkook kızın yanlış anladığını anlayınca söze girdi.

"Eun Mi yapma lütfen... O sadece arkaşım"

Kız bir anda ağlamaya başlayınca Jungkook kızın yanına gidip önüne eğildi. Sinirlerim acayip bozulmuştu.

"Ağlamanı istemiyorum ama şunu da bil. Beni bırakıp giden sendin. Bu yüzden ağlasan da kendini yerlere atsan da... Herşey bitti Eun Mi. Üzgünüm ama bunu sen istedin..."

Kız ağlamaya devam ederken Jungkook'da gözleri dolu bir şekilde ayağa kalkıp bize döndü.

"Neyse... Gidelim biz. İşlerimiz vardı zaten. Görüşürüz"

Jungkook önden yürürken bende onu takip ediyordum. Bir ara beni kontrol etmek için arkasına döndü. Bende durup ona baktım. Ağlıyordu. Onun için üzülüyorum...

"Ağlama Jungkook"

Gözyaşlarını elimle silip yanağından öptüm. O da bana sarıldı.

"S-seni seviyorum. İ-iyi ki varsın."

"Onu unutmaya çalış. Seni sevmeyeni sevme Jungkook. Kendine yazık ediyorsun."

"Sevmiyorum zaten. Neyse... Hadi gidelim."

💞BÖLÜM SONU💞

AFTER THE YEARS  ◔JİKOOK◕Where stories live. Discover now