🍭17. BÖLÜM🍭

697 56 25
                                    

(◍•ᴗ•◍)İYİ OKUMALAR(◍•ᴗ•◍)

YAZARDAN (Önceki Bölümün Devamı)
"Niye?"

Jungkook onun bu saf hallerine ne kadar gülmek istese de etraftaki insanların meraklı bakışları buna engel oluyordu. Jimin olayı anlayınca bu sefer sert çıkan taraf o olmuştu.

"Millet! Her şeyi yanlış anlamaya ne kadar da meyillisiniz. Arkadaşlar bunu yapabilir! Ayrıca bir kız başka bir kızı öpse eminim herkes normal karşılardı. Erkek olunca ne değişiyor?"

Herkes öylece dinlerken Jimin'in sert çıkışları Jungkook'un hoşuna gidiyordu. Hala kendilerine boş boş bakanları görünce Jungkook dayanamayıp söze atladı.

"Eee? Hala neden bakıyorsunuz? Hadi herkes işine!"

Kimse sesini çıkaramıyordu Jungkook'a. Özellikle de kızlar resmen önünde eriyorlardı. Jimin'e gelince... Jimin aslında çok tatlı biriydi ama sinirlenince de gözü hiçbir şeyi görmüyordu. Okuldakiler de yaşananlardan bunun farkına varmışlardı.

Okuldan havalı havalı çıkarken hala gizliden onları izleyenler vardı. Bu ikili öğretmenlerin bile dikkatini çekiyordu...

.................................................

Okuldan çıktıklarından beri yağmur yağıyordu. Gittikçe de bastırıyordu ve her yerde su birikintileri vardı. Kaldırımın kenarında hızlı hızlı yürürken Jungkook telefonda biriyle mesajlaşıp gülüyordu. Ayrıca onun bu halleri Jimin'i sinir ediyordu. Jungkook yol boyunca gözlerini telefondan ayırmamıştı. Bir kere bile Jimin'le konuşmamıştı.

"Jungkook"

*Ses yok*

"Jungkook"

*Yine ses yok*

"Jungkook!!!"

Jimin en sonunda sinirlenip bağırınca Jungkook'u da sinirlendirmişti.

"Ne var!"

"Kiminle konuşuyorsun?"

"Sanane"

"Jungkook kaşınma istersen"

Jimin dişlerini sıkarak konuşuyordu. Jungkook ifadesizce ona bakıyordu. Jimin daha fazla dayanamayıp elindeki telefonu almak için üstüne atladı. İkisi de yeri boylamıştı. Elbiseleri ise su içindeydi. Jungkook'un telefonu elinden kayıp su birikintisine düşmüştü. Bu rezilliklerine gülmeden geçmiyordu insanlar. Jungkook'un boynundaki damarlar belirdiğinde Jimin onun ne kadar sinirlendiğini anlamıştı.

*Not: Jungkook toplum içinde rencide edilmekten nefret ederdi.*

Ayağa kalkıp hızla yürümeye başladığında Jimin de peşinden koşmaya başladı. Yaptığı hatanın farkına varmıştı.

"Jungkook! Özür dilerim! Beni bekle! Lütfen Jungkook!"

Jungkook Jimin'in sözlerinden sonra gelen su sesiyle arkasına döndüğünde gördüğü manzara içler acısıydı. Jungkook'a yetişmek için koşarken yine suyu boylayan Jimin, şimdi arkasındaki ağır çantayla ayağa kalkabilmek için uğraşıyordu. Jungkook onu o halde görünce dayanamadı ve yanına gitti. Jimin'in yavru köpek bakışlarına dayanamayıp elini uzattı. Zar zor yerinden kaldırdı Jimin'i. Daha sonra eve gidene kadar hiç konuşmadılar...

...............................................

Sonunda eve geldiklerinde Jungkook'un annesi kapıyı açtı. Onları o halde görünce büyük bir kahkaha atarak onları içeri aldı.

"Çocuklar bu haliniz ne böyle?"

"Birşey yok anne. Ben odama çıkıyorum. Yemek yemeyeceğim. Banyo yapıp uyuyacağım. Bugün çok yoruldum."

"Peki. Nasıl istersen. Saçlarını kurutmayı unutma"

"Tamam anne"

Jungkook odasına çıktıktan sonra Bayan Jeon kaşlarını çatarak sinirli bir şekilde karşısında üstü başı ıslak bir şekilde oturan Jimin'e baktı.

"Jimin. Üstünü değiştir, saçlarını kurut ve yanıma gel."

Koşarak üstünü değiştirmek için odasına çıktı. Hemen üsüne günlük birşeyler giydi ve saçlarını da kurutup aşağı indi.

"Otur bakalım"

Bayan Jeon pek gülmüyordu. Aksine o da sinirli gibi görünüyordu. Jimin ise öylece Bayan Jeon'a bakıyordu. Derince iç çektikten sonra konuşmaya girdi Bayan Jeon.

"Bak Jimin. Ben seni de küçüklüğünden beri oğlum olarak gördüm. Küçükken Jungkook sürekli senin adını sayıklayarak ağlıyordu. Geceleri uyuyamıyor, yemek de yemiyordu. O hep yanında olmanı istedi Jimin. Seni gerçekten çok seviyordu. Hala da öyle."

Bayan Jeon'un anlattıklarını dikkatlice dinliyordu Jimin. Biraz dinlendikten sonra sözlerine devam etti Bayan Jeon.

"Şimdi sen yanındasın ama eskisi gibi değil Jimin. Jungkook her eve geldiğinde ya ağlayarak ya da kızgın bir şekilde geliyor. Sen yokken böyle değildi. Hep Jin ve Taehyung ile birlikte mutlu bir şekilde gelirdi eve. Yine yemek yemiyor, mutlu olamıyor. Sen onu mutlu edemiyorsun Jimin. Ben uzun süredir gözlemliyorum. Sen Jungkook'u çok değiştirdin. Bunu yapmamalıydın. Onu üzüyorsun ve bu şekilde giderse-"

Jimin dayanamayıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı. Daha fazla dinlemek istemiyordu. Yukarı çıkıp odasına girdi ve kapıyı kilitledi. Yatağa girip yorganı üzerine çekti. Gözyaşları yanağından süzülmeye devam ederken günün yorgunluğuyla kısa sürede uykuya daldı...

💞BÖLÜM SONU💞

AFTER THE YEARS  ◔JİKOOK◕Where stories live. Discover now