"Muhtacız"

6.7K 498 108
                                    

Medyayı aklımıza iyi kazımamız gerekiyor. Tam olarak hayalimdekini çizdim. Bölümde geçtiği yeri anlayacaksınız zaten, o sırada medyaya bakarsanız aklınıza daha çok yatar.

İyi okumalarr.


Başım inanılmaz derecede ağrıyordu. Yüzümü buruşturarak gözlerimi araladım. Kafamı hafifçe çevirdiğimde, Eftal'i gördüm.

Dirseklerini bacaklarına koymuştu ve elleri alnındaydı. Kafası eğik olduğu için uyandığımı fark etmemişti.

Evde olmadığımızı fark ederek, "Eftal." diye mırıldandım.

Hızla kafasını kaldırdı ve ayağa kalktı. "İyi misin?" Bedenimi süzdü. "Doktoru çağırıp geliyorum, bekle."

Yanımdan gideceği sırada bileğini kavradım. "Kimseye gerek yok iyiyim." Tereddütle bakmaya başladı. "Niye hastaneye geldik ki?"

"Bayıldın." Kaşlarım havalandı. Yatağın yanındaki sandalyeye oturup elimi tuttu. "Gece çok kötü görünüyordun, Kelebek."

"Gece ne oldu ki?" En son yatağa girip uyumuştum ve her şey gayet normaldi.

"Kabus gördün." Kaşlarım çatıldı. Böyle bir şeyi hatırlamıyordum. "Sayıklıyordun. Seni uyandırmaya çalıştım ama uyanmadın. Sonra sıçrayarak uyandın ve bir anda ağlamaya başladın. Sonra..."

"Sonra?"

"Telefonum çaldı. Açmamı söyledin. Ben Batın'la konuşurken, ağlaman durdu. Ve bayıldın."

"Böyle bir şey yaşandığına emin misin?"

"Sen..." Kaşları çatıldı. "Hatırlamıyor musun?" Kafamı iki yana salladım. Hızla ayağa kalktı. "Doktor çağıracağım."

Arkasından ne kadar seslensem de, beni duymazdan geldi ve odadan çıktı. Bir kaç dakika sonra doktorla beraber odaya girip, adama bazı şeyleri hatırlamadığımdan bahsetti. Doktor, kontrollerimi yaparak bir şeyim olmadığını, unutma sebebimin psikolojik olabileceğini söyledi. Yine de bir süreliğine hastanede kalmamın iyi olacağını ekleyip, odadan çıktı.

Eftal duvara yaslanmıştı ve dikkatle beni izliyordu. Bense bakışlarımı kaçırmış, doğrudan yere bakarak dün geceyi hatırlamaya çalışıyordum.

Biraz sonra odanın kapısı açıldı. Bakışlarım, içeri girerek arkasından kapıyı kapatan Arda'ya kaydı.

Eftal'e başı ile selam verdikten sonra bana doğru döndü. "Geçmiş olsun." Sağol, anlamında kafamı salladım. Derin bir nefes alarak, "Konuşmamız gerekiyor." dedi.

Arda, yanına gelen Eftal'e elindeki kağıdı uzattı. Eftal kağıdı dikkatle incelerken, merak ederek kafamı uzattım ama hiçbir şey göremedim.

Biraz sonra kafasını kaldırınca, elindeki kağıdı aldım. Kağıtta oldukça garip bir çizim vardı. Büyük bir çarpı izine bağlı olan, eşkenar dörtgenler vardı. Ama üst taraftaki ve sağ taraftaki arasında garip bir kopukluk vardı.

Sanki tüm şekiller, birbirlerine sıkı sıkı bağlıydı ama bu iki şekilde bir sıkıntı vardı.

Kafamı kaldırarak, Arda'ya bakmaya başladım. "Bu ne?" Soruma karşılık olarak, elinde tuttuğu bir kaç fotoğraf karesini bana uzattı. Ben fotoğrafları elime alırken, Eftal derin bir iç çekti ve biraz ilerideki koltuğa yayıldı.

Fotoğrafta, aynı kağıttaki gibi eşkenar bir dörtgen vardı. Kağıt ile aralarındaki tek fark, bu şeklin alevlerden oluşmasıydı. Resim yukarıdan çekilmişti ve bu sayede, şeklin sokak ortasında olduğunu görebiliyordum. Üst tarafının ucunda, sokağın sonuna kadar uzanan ateşten bir çizgi vardı.

Kanlı Ay (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin