1.Bölüm

4.2K 89 40
                                    

Uyandığımda içimde farklı bir his vardı.İlk defa böyle hissediyordum.Ama iyi bir his olmadığı kesindi.Kafama takmadım.Rutin işlerimi hallettim.Odamı topladım.Saat 8-e geliyordu.Aşağıya inmeye karar verdim.Merdivenlerden inerken adımlarımı durdurma sebebim annemin feryadıydı.

"Oğlum sen ne yaptın?"-diye ağlıyordu.Hemen annemin yanına koştum.Bakış açıma abim girdi.Ama yanında da bir kız vardı.Dur yoksa.Bu o'ydu.Abimin kaç yıldır sevdalandığı kız Berfin.Ama ne işi vardı burada.

"Sen bu kızı kaçırırken başımıza neler geleceğini bilmiyor muydun oğul?Şimdi seni bulurlarsa sağ bırakacaklarını mı sanıyorsun"-diye babam kükredi resmen.

"Baba ben sevdam uğruna böyle bir şey yaptım.Kaçırmasaydım sevmediği biriyle evlendirecektiler.Evet sonucunu ben de biliyorum.Ölürsem de sevdamla ölürüm"-söyledi abim.

Şimdi anlamıştım.Ama bu çok kötü.Bizim yaşadığımız yerlerde kız kaçırmak namus kirletmektir.O insanlar öldürülerek cezalandırılır.Ben abimi kaybedemem ki.Allah'ım sen bir çıkış yolu göster.

Ben bunları düşünürken kapı çaldı.Ayşe abla kapıyı açınca içeriye 3 tane erkek girdi.Bunlardan biri Berfinin babası,diğerleriyse abileriydi.

"Bizden kaçacağınızı mı sandınız.Sen Sinan bizim namusumuzu kirlettin.Şimdi bu namusumu ben temizleyicem"-Baran ağa sinirli bir şekilde elindeki silahını abime doğrultarak konuştu.

"Ya ne yaptığınızı sanıyorsunuz?İnsan öldürmek bu kadar kolay mı?Hiç mi vicdanının yok.Bir-birlerini sevmek suç mu?"-diye söylemiştim aniden.

"Sen küçük haddin olmayan işlere karışma"-Baran burnundan soluyarak bana doğru konuştu.

"Ağam yapma etme.Bir ortak yol bulunur.Ölüm tek çare değildir.Aşiret toplanıyor.Toplansın bir karar verilir.Yapma gözünü seveyim"-diye babam ağaya söyledi.

"Tamam Barlas ağa.Ama bu iş burda bitmedi.Aşiret toplansın ölümden başka ne karar verilirse kabul ediceksin"-diyerek evi terketti.

Tam 2 saat geçmişti ama hâlâ babam gelmemişti.Annem de bana sarılarak hâlâ ağlıyordu.Ne kadar sakinleştirmeye çalışsam da fayda etmiyordu.

-"Kızım sana bir şey söylemem gerek"-diye annemim sesini duydum.

-"Söyle annecim".

-"Kızım ölümden başka kaçırma olayında çözüm yolu bir tane.Tek çare berdel.Ya abin ölücek,ya da sen Baran ağayla evleniceksin.Biliyorum bunu senden isteyemem ama abin için bunu yapar mısın?"

Biraz düşündüm.Sevmediğim hatta tanımadığım biriyle evlenmek.Hiç normal bir şey değildi.Ama abim?Abim ölürse ben ne yaparım?Elimde onu kurtarmak gibi bir yol varsa bunu yapmalıydım.Abimin mutluluğu için,yaşaması için bunu yapmalıydım.

-"Tamam anne merak etme.Eğer öyle bir şey olursa kabul ederim"-dedim.

Annem bana daha da sıkı sarılarak ağlamaya başladı.15 dakika geçmişti ki babam geldi.Yüzü asıktı.

-"Ağam ne oldu?Ne dediler?"

-"Berdel Semra'm.Kızım özür dilerim.Biliyorum özür dileyince bir şey değişmiyor ama buna mecburdum.Kabul etmeye mecburdum.Bağışla beni de,abini de.Ben böyle olsun istemezdim".

-"Tamam baba.Kabul edicektim ben de zaten.Abimin ölmesine göz yumamazdım".

Babam yanıma gelip bana sarıldı.Saçımı okşadı,öptü.

-"Semra hazırlıklara başlayın.Yarın söz kesilicek.1 haftaya da düğün var.Uzatmak istemiyorlar".

-"Tamam ağam.Başka yol yok zaten".

Yarın için hazırlanmak lazımdı.Hemen kalktım.İlk önce mutfağa geçtim.Ayşe abla hazırlıklara başlamıştı.Ben de ona yardım etmek isteyince izin vermemişti.Ben de odama çıktım.Elbiselerime baktım.Hiç hevesli değildim.Ama seçmeliydim işte.Pudra rengi dizlerimin biraz altında biten bir elbise seçtim.Daha sonra bütün günü kitap okudum.Ne zaman üzgün olsam kitap okurdum.

Dürtülmemle gözlerimi açtım.Ne kadar uyumuştum ben.Sabahtı.

-"Kızım kalk kahvaltı yapalım.Sonra saçını yapıcaz.İşimiz çok".

-"Tamam anne"-deyip lavaboya geçtim.

Kahvaltıya indiğimde herkes masadaydı.Berfin de.Başını eğerek oturmuşdu.Geçtim ve kahvaltımı yaptım.Kimseden çıt çıkmıyordu.Kahvaltımı bitirdikten sonra izin isteyip odama geçtim.Güzel bir duş aldım.Normalde duş gerginliğimi alırdı ama şimdi aşırı gergindim.Duştan çıktım.Üzerimi değiştim.Annemin yanıma indim.

-"Anne şimdi ben sadece konukları karşılayıp kahve yapıcam demi?"

-"Evet kuzum.Ben seni yönlendiricem zaten"-deyip bana sarıldı.

Ayrıldıktan sonra odama çıktım.Saçımı sadece düzleştirdim.Uzun saçım vardı zaten.Düzleştirmek iyiydi.Zaten isteyerek sözlenmiyordum kendime çeki düzen vereyim.Saçımı bitirdikten sonra elbisemi giydim.Çok makyaj yapan birisi değildim zaten.Rimel,eyeliner sürdüm.Dudağıma da parlatıcı.Bu kadar yeterdi bence.

Aşağıya indiğimde her şey hazırdı.Annem bana bakınca gözleri hemen doldu.O boncuk gözleri dolunca her defasında kendimi kötü hissediyordum.Bir daha sarıldım anneme.Abimse utandığı için bana yakın gelmiyordu.

Kapının çaldığını duydum.Hemen ayağa kalktım.Elim ayağıma dolanmıştı.Kapıyı açtım.İlk önce Haşmet ağa içeriye girdi.Elini öptüm.Sonra Asiye hanım geçti.Onun da elini öptüm.Sonra Baran ağanın abisi Robin,arkasından eşi Dila ve küçük oğlu Yusuf geçti.En son Baran ağa geçti.Elindeki çikolata ve çiçeği bana verdi.Suratı çok ciddi ve hissizdi.Salona geçtik hepimiz.Annemin işaretiyle mutfağa gittim.

Kahveler hazırdı.Ayşe ablanın ısrarıyla damada tuzlu kahve yaptım.Herkese kahvesini verdikten sonra yerime geçtim.Barana bakınca kahvesini tek seferde içmişti.Ama nasıl?İğrenç bir tadı olduğuna emindim.Bakışlarımız kesişince gözlerimi kaçırdım.

"Evet Barlas ağa.Sebebi ziyaretimiz belli.Konuyu fazla uzatmayacağım.Allah'ın emri,Peygamberin kavliyle kızınız Lorini oğlum Barana istiyorum".

-"Verdim gitti Haşim ağa".

Ayağa kalktık yüzüklerimizi taktılar.Artık bu yolun dönüşü yoktu.1 hafta sonra evli biri olucaktım.Hem de sevmediğim ve tanımadığım biriyle.Başımı kaldırdığımda onunla göz-göze geldim.Yine gözleri hissiz bakıyordu.Ne hissettiğini anlayamıyordum.

Herkes sohbet ediyordu.Isınmaya çalışıyordular.Ne de olsa yarı dünür sayılırdılar.

-"Afedersiniz ama acaba lavabo ne tarafta?"-diye sordu Baran.

-"Kızım sen göster"-diye annem söyleyince ayağa kalktım.İkinci kata çıktım arkamdan o da geliyordu.

-"Buras-"-dememe kalmadan lavaboya girdi ve beni de içeri çekip kapıyı kilitledi.Beni kapıyla kendi arasına aldı.

-"Şimdi ben sana o tuzlu kahvenin hesabını sormaz mıyım?"

-"Ş-şey cidden sen onu nasıl içtin.Tadı iğrenç değil miydi?"

-"Evet öyleydi ama içmek zorundaydım.Midem şu an nasıl bilmek bile istemezsin"-diyerek başını boynuma yaklaştırdı.Kalbim çok hızlı çarpıyordu.Şuraya bayıla bilirsin Lorinciğim.Kulağıma yaklaşarak:

-"Bu defalık kaça bildin Lorin hanım"- diyerek lavabodan çıktı.Bense hâlâ kızarmış bir şekilde duruyordum.Kendime gelip aşağıya indim.Onlar da kalkıyordu zaten.Hepsini yolcu ettikten sonra odama geçip kendimi yatağıma attım.Bir rahat yok ki.Annem odaya geçip:

-"Kızım böyle olsun istemezdim ben de.Üzülme.Her şerde bir hayır vardır boşuna dememişler"-dedi ve ona sıkıca sarıldım.

Annem odadan çıkınca-"Yarın düğün alış verişine gidicez kızım.Şimdi uyu ki yarın yorulucaksın"-dedi.Off bir de bu vardı.Sanki isteyerek evleniyorum ya.İtiraz edemezdim.Onun için üzerimi değiştim.Yatağıma uzandım.Baranın söyledikleri birden aklıma geldi."Bu defa kaça bildin" ne demekti acaba?Neyi kastetmişti ki? Düşüncelerimin bir yere varamayacağını anladığımda saatimi kurdum ve uyudum.

İlk bölüm böyle.Belki acemice ama bildiğim kelimelerle ve ilk kitabın acemiliğiyle böyle oldu.Votelerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum canlarım:)🌹

Berdel AşkıWhere stories live. Discover now