9.Bölüm

3.4K 177 95
                                    

9.BÖLÜM
Ezgi Erdoğan & Sor Bana

Bölümde +18 yetişkin sahne vardır, rahatsız olacakların okumamasını öneririm.

Cavit Suhan.

Burada ne arıyordu, nasıl cüret edebilmişti anlayamıyordum. Sinirle ellerimi yumruk yaptığımda kapıya tutundum. "Sana burada ne işin var dedim?!"

Bir adım attı, lüks kokan takımı içinde değersiz vücudu ile. Üzerindeki giysileri, bindiği arabaları, yatları, katları olmasa onu zengin yapan hiçbir şey yoktu. O Suhan soyadı olmadan bir hiçti. Bedeni beş para etmezdi. "Dedeni böyle mi karşılıyorsun Ladin?"

Dişlerimi sıktım. "Sen benim dedem değilsin. Hiçbir zaman da olmadın."

Başını eğdi, o imalı gülümseyişi ile. "Doğru, ben senin deden değilim." Gözleri alev alev olduğunda içimdeki korku filizlendi, yine de dik duruşumdan taviz vermedim. "Sen de benin torunum değilsin." İğrenç bir adamdı. Her şeyiyle, iğrenç bir adamdı o.

"Ladin?" Gediz'in sesiyle arkama döndüğümde bana baktığını ardından kapıya döndüğünde onu fark etmesiyle bakışları şaşkınlıkla sarıldı, "Cavit Bey?" dedi sesine de yansırken. "Sizi burada beklemiyordum." Gediz yanıma geldiğinde bakışlarımı ona çevirmedim, dışarıya sokağa bakıyordum. Siyah BMW arabası ileride park halinde duruyor, şoförü de dışarıda, kaputun kenarında ayakta bekliyordu. Yutkundum. Ellerim tuttuğum kapı kolunu sıkarken konuştu pişkin pişkin. "Torunumu görmeye geldim," Hah. Torunuymuş. Senin torunun olacağıma canımı veririm daha iyi.

Biyolojik olarak onun kanını taşımak bok gibi hissettiriyordu.

Gediz'in bakışları beni buldu yandan, ben de bakışlarını yakaladığımda, yeniden ona döndü Gediz. "Ladin size haber vermedi mi? Evdekilere haber edip öyle geleceğimizi söylemişti."

Tek kaşını attı Cavit Suhan. "Siz... Beraber mi geldiniz?"

Gediz sakince konuştu. "Evet. Beraber geldik."

Cavit Suhan'ın bakışları beni buldu. İğrenç bakışları. "Demek beraber geldiniz..." Bu cümlesi altındaki imasını anlamayan aptaldı, kördü. Boğazımda acı metalik bir tat yükselirken, Kaşlarımı çattım. "Evet, dede." Dedim imayla. "Geldiysek geldik. Ne olmuş?"

"Bir şey olmadı sevgili torunum," O sırada sözüne devam edecekti bakışları Gediz ile benim aramdaki boşluğa kaydı ve ileriye baktığında nereye baktığını anlamış, babaannemin geldiğini hissettim. "Meral..."

Babaannem konuşmadan yavaş ama sakin adımlarla yanımıza geldi. Ona bakıyordu, gözlerindeki yüzünde hiçbir duyguya yer yoktu. Hissiz gibiydi. "Cavit..."

Cavit Suhan'ın bakışları Meral'i görene kadardı. Gözlerindeki değişik hisleri görünce kaşlarımı çatmaktan öteye gidemedim. Ne yani? O babaannemi özlüyor muydu? "Nasılsın?"

"İyiyim." Dedi babaannem ama onun nasıl olduğunu sormadı. Bir umut bekledi, sorarak diye ama sormadı babaannem. Bize döndü. "Siz içeriye geçin."

"Ama babaanne-"

Bana baktı babaannem uyaran gözleriyle. O an sessiz kaldım, Gediz koluma dokunduğunda ona baktım. Hadi diyen gözlerine. Omuzlarım çöktüğünde istemeyerek de olsa arkamı döndüm, döner dönmez omzumun üstünden ona baktım. Bakışları halen babaannemdeydi, yine de gözlerimin onun üstünde olduğunu fark etmiş olacak ki başını kaldırdı. "Onu üzersen... Karşında beni bulursun." Parmağımı salladım. "Beni sakın hafife alma Cavit Suhan!"

Onu tehdit edişime alayla gülerken ellerim yumruk oldu, üzerine yürüyecektim ki Gediz elimi tutarak avucunun içine aldı ve kulağımda nefesini hissettim. "Hadi Ladin..." Dudaklarımı ısırıp bırakırken onlara arkamızı döndük ve koridorda yürüyerek arka bahçeye çıktık. Hızla bahçeye inerken elin-mi ondan çektim ve hırsla saçlarımın arasından geçirdim. "Ya o ne hakla buraya geliyor ki? Gelebiliyor ki?" Gediz sakince karşımda dikildi. "Gelmesi normal değil mi?"

Buna Bir Son VerWo Geschichten leben. Entdecke jetzt