Hello Stranger |Minsung|

2

"Merhaba, yabancı."

———————————————

Minho neye uğradığını anlamadan kendisini kapkaranlık evde, sırtı kapıya yaslı bir şekilde bulmuştu. Önündeki bedenin nefes alışverişlerini yüzünde hissederken boğazına bastırılan soğuk metal ile ağzını açıp tek kelime edemeyecek kadar şaşkındı.

"Söyle bakalım pizzacı. Amacın ne?" Diye fısıldadı genç yabancı.

Minho bir an onun kendisiyle konuştuğunu idrak edemeyerek gözlerini kırpıştırdı.

"Ben sadece pizza getirdim. İşimi yaptım. Asıl sizin amacınız ne?" Diye sordu sakin kalmaya çalışarak.

"Hadi ama, yalan söylemeyi kes Minho. Seni onlar mı gönderdi?"

Minho neler olduğunu anlamayarak karşısındaki surata boş boş baktığında boynuna bastırılan bıçakla irkildi.

"Gerçekten neden bahsettiğinizi bilmiyorum. İsterseniz iş yerimi arayıp durumu sorabilirsiniz. Bir yıldır orada çalışıyorum." Dedi kekelememeye çalışarak.

Karşısındaki gençten alaylı bir gülüş duydu. Ardından bıçağın boğazındaki baskısı kayboldu. Minho tam rahatlayacakken aynı baskı yanağında oluştuğunda gergince yutkundu.

"Biliyor musun Minho, yüzün çok güzel. Yunan tanrılarına benziyorsun."

"Teşekkür ederim ama hayatında daha önce Yunan tanrısı gördüğünü sanmıyorum."

"Hah, ağzın iyi laf yapıyor demek?" Bıçak hafifçe yanağına bastırıldığında küçük bir sızı hissetti.

"Güzel suratını parçalamamam için bir sebep ver bana."

"Benden ne istediğini anlamıyorum. Ben yalnızca bir kuryeyim." Minho sözünü bitirir bitirmez dışarıdan gelen silah sesi ikisinin de sıçramasına sebep oldu.

"Kahretsin!" Diye tısladı ve bıçağı Minho'nun suratından çekti. Ardından yüzünü karşısındaki yüze doğru yaklaştırıp dudakları arasındaki boşluğu azalttı.

"Sanırım sana inanıyorum Minho."

"Güzel, o halde beni bırakır mısın?" Diye sordu gergince.

"Sanırım bir sorunumuz var. Aslında iki. İki sorunumuz var."

"Neymiş?" Minho burada bir şeyler döndüğünün farkındaydı ama şu anda bunu düşünecek zamanı yoktu. Yalnızca bu apartmandan çıkıp gitmek istiyordu.

"Birincisi başım belada. Hem de büyük bir bela. Muhtemelen dışarı çıktığım an öleceğim. Bu yüzden kaçmam gerekiyor."

Minho onun nefesini dudaklarında hissederken gerginlikten bedeni kaskatı kesilmişti.

"İkincisi ne?"

"İkincisi.. seni de yanımda götürmek istiyorum."

Minho onu hızlıca ittiğinde genç olan geriledi. Hızlıca kapıyı açıp çıkacakken arkasından kapıya yaslanan el buna engel oldu. Genç olan, Minho'nun sırtına doğru yaslanıp kulağına doğru eğildi.