14

3.7K 451 824
                                    

"Sen de şunu unutma Jisung, her şey karşılıklı."

———————————————

Minho ve Jisung geçirdikleri hararetli gecenin ardından oturup ciddi bir konuşma yapmış ve bir plan hazırlamışlardı.

Planlarına göre onun hile yaptığını ortaya çıkaracak ve kaybetmesini sağlayacaklardı ancak bu sandıkları kadar kolay değildi. Çünkü o Kim Junmyeon'du. Her zaman kazanırdı ve ünlüydü. Hile yaptığını kanıtlamaya çalışırlarken kendileri tehlikeye girebilirlerdi.

"Peki ya kanıtlayamazsak?" Diye sordu Jisung kahvesini yudumlarken.

"Bilmiyorum." Diye mırıldandı Minho. Canı sıkılmıştı. Bir türlü işin içinden çıkamıyorlardı.

"Sıradan bir kumarhane ve sıradan bir oyuncu olsaydı eğer onu ihbar edip üzerini aratabilirdik ama ne yazık ki oynanacak yer tamamen onun mekânı gibi bir şey."

"Öyleyse ne yapacağız?"

"Bilmiyorum Jisung. Belki de Yoona'yı kullanmalıyız."

Jisung duyduğu isimle göz devirirken Minho tedirgin oldu.

"Bak, bana kızma. Yakınlaşmak için çağıralım demiyorum. Yalnızca öğlen yemeği teklifi edeceğiz. Halka açık alanda üç normal insan gibi yemek yiyip sohbet edeceğiz. Dün akşamki yemekte abisinin hile yaptığını onun sayesinde öğrendik. Ayrıca abisini göründüğünün aksine sevmiyor gibi hissediyorum."

Jisung Las Vegas'ın büyüleyici manzarasını izlerken buna mecbur olduklarını kabullenmek zorunda kalarak başını salladı.

"Tamam ama uyarmama gerek yoktur diye düşünüyorum."

Minho duyduğu şeyle hafifçe gülerken geriye yaslandı.

"Gerçekten kıskanıyorsun."

"Evet kıskanıyorum. Artık aramızdaki şu şeyi daha fazla düşünmek yerine akışına bırakır mısın? Böyle şeylere kafa yoracak vaktimiz yok. Bu oyunu kazanamazsak ciddi anlamda öleceğiz."

Minho her ne kadar ondan duygusal anlamda bir şeyler duymak istese de bunun hem içinde bulundukları şu durumda hem de Jisung'un karakteri gereği mümkün olmayacağını biliyordu. Bu yüzden hayatında bir kez olsun akışına bırakmayı seçti.

"Tamam. Bundan sonra sorgulamak yok."

"Güzel, şimdi keyfim yerine geldi bebeğim. Çağır şu sürtüğü."


"Vay canına! Vegas'ın en iyi otellerinden birinde kalıyorsunuz." Diyen Yoona siyah saçlarını kulağının arkasına atarak karşısında oturan ikiliye gülümsedi.

"Evet. Ayrıca yemekleri çok çeşitli ve güzel olduğu için seni buraya çağırmayı tercih ettik." Dedi Minho.

"Beni davet etmenizi hiç beklemiyordum açıkçası. Hele de dün olanlardan sonra.." Diyerek Jisung'a doğru sinsi bir sırıtışla baktı. Jisung gözlerini kısarak ona bakarken Minho gergince kıpırdandı.

"Jisung o kadar sarhoştu ki telefonuna gelen mesaja sinirlendi ve hoş olmayan hareketler sergiledi. Değil mi Jisung?" Diyen Minho ona baktığında diğerinin omuz silktiğini görüp gergince yutkundu.

Hello Stranger |Minsung|Where stories live. Discover now