10

5K 488 581
                                    

"Bundan sonra o kadar sikileceksin ki bırak yürümeyi, hareket etmeye bile gücün kalmayacak."

———————————————

Minho onun giyinmesine yardımcı olurken sırıtmadan edemiyordu. Yaşadığı en güzel gece olabilirdi. Daha önce hiç bu kadar zevk aldığını hatırlamıyordu. Ona göre seks oldukça özeldi ve öyle kalmalıydı. Sevdiği insanla yapmalıydı. Saatlerce sevişmeliydi. Bu şekilde olmamalıydı. Bütün doğruları bir gecede yıkılmıştı.

Peki bu bir oyun yüzünden miydi?

Spunk yüzünden miydi?

Hayır.

Tam da şu anda karşısında kendisine yarı baygın bakan tatlı çocuk yüzündendi. Hayatına girdiği birkaç gün içinde her şeyi tepetaklak olmuştu. Prensipleri yıkılıvermişti. Onun cazibesine karşı koyamamıştı.

İkili, kıyafetlerini giydikten sonra odadan çıkmışlardı. Minho onun yürüyemediğini fark edip kolundan tutmuş ve yardımcı olmuştu. Koridorlardan geçerken Jisung'un dakikalardır yüzünde olan sırıtışı kaybolur gibi olmuştu. Bir anlık duraksayıp bir yere dalmıştı. Minho onun yüz ifadesine şaşırırken bakışlarını takip edip duraksama sebebini anlamaya çalıştı. Tek gördüğü siyahlar içerisindeki birinin arkasını dönerek hızlı adımlarla uzaklaşması ve aniden ortadan kaybolmasıydı.

"Jisung?" Diye sordu merakla. Jisung ise onun sesiyle daldığı yerden kopup birkaç saniyeliğine afallayarak Minho'nun gözlerine baktı.

"Şey, biraz yorgunum.." diye mırıldandığında Minho onu ilk defa böyle durgun görüyordu. Bir anlığına şaşırmadan edemedi. Çok mu sert davranmıştı? Yanlış bir şey mi yapmıştı?

Minho ona karşı ekstra nazik olmaya karar vererek gözleri kapanan çocuğa hafifçe gülümsedi ve yavaşça kucağına aldı. Üzerindeki ceket o kadar kısaydı ki kalçası zar zor kapanıyordu. Minho bu duruma bir çözüm bulmak isteyerek kucağındaki bedenle birlikte biraz ilerledi. Karşısına çıkan bir çalışandan battaniye rica ettikten sonra birkaç dakika battaniyenin gelmesini bekledi. Çalışan kız kibarca battaniyeyi Minho'nun kucağındaki Jisung'un üzerine örtüp yanlarından ayrıldı. Minho çıkışa doğru ilerlerken Jisung'un uykuya dalmadan önce tek hatırladığı sıcak kolların kendisini sardığıydı.


Jisung saatler sonra kendine geldiğinde neredeyse gün aymıştı. O kadar bitkin hissediyordu ki yanında uyuyan bedeni dakikalar sonra fark etti. Yastık yanağına baskı yaptığı için dudağı büzülmüştü ve Jisung için oldukça öpülesi duruyordu. Hafifçe gülümseyerek eğildi ve dolgun dudağa minik bir öpücük kondurup geri çekildi. Minho'dan birkaç mırıltı çıkınca dudağını ısırarak bakışlarını kaçırdı. Eğer biraz daha bakarsa yiyecekti.

Saniyeler sonra bir el beline tutunup hızlıca yatağa çektiğinde Jisung'un ağzından kısık bir çığlık yükseldi.

Güçlü kollar ince belini iyice sararken sırtı sıcak göğüse yaslandı. Minho'nun ensesine değen dudakları başını döndürdüğü sırada karnında açıklayamadığı bir kıpırtı oluştu.

"Minho?"

"Hm?" Sessizce mırıldandı.

"Uyanık mıydın?"

Hello Stranger |Minsung|حيث تعيش القصص. اكتشف الآن