Hello Stranger |Minsung|

12 |M|

Minho'nun gözleri şaşkınlıkla açılırken duvarın arkasına gizlenerek sessizce onları izleyen bedenden habersizdi.

———————————————

Minho uğradığı şaşkınlıktan aniden çıkarak geri çekildi. Tam o sırada yan taraftan gelen sesle ikili oraya doğru döndü. Minho bunu yaparken kızdan uzaklaşmıştı.

"Yoona?"

Minho karşısında gördüğü adamla gerilmeden edemezken yanındaki kız anında toparlanıp abisine doğru yürüdü.

"Jun, seni biriyle tanıştırmak istiyorum." Diyen kız, abisini kolundan tutarak Minho'ya doğru çekti. Minho gerilmeden edemezken hafifçe gülümsedi.

"Merhaba efendim." Diyen Minho elini uzattı. Kim Junmyeon da hafif sert bakışlarıyla elini uzatırken onu kısaca süzdü.

"Merhaba. Kim olduğunuzu öğrenebilir miyim?"

"Ben L-"

"Minho!"

Minho'nun sözünü kesen şey Jisung'un sesiydi. Anında yanlarına ulaşıp gülümseyerek kolunu Minho'nun omzuna attı ve Junmyeon'a elini uzattı.

"Ben Han Jisung ve o da benim sevgili kuzenim Minho. Red Moon oteller zincirinin ve şirketinin kurucusunun oğluyum." Diyerek kendini tanıttı. Minho şaşırmadan edemezken yanındaki gülümseyen çocuğa göz ucuyla bakıp tekrar Junmyeon'a döndü.

"Ah, meşhur Red Moon'un sahibisiniz demek.. Memnun oldum. Ben de Kim Junmyeon. Adımı duymuşsunuzdur diye tahmin ediyorum?" Diyen Junmyeon Jisung'un uzattığı eli sıkıp geri çekildi.

"Elbette! Sizinle tanışmak bizim için bir onur."

"Görünüşe göre Minho benim biricik kardeşimle tanışıyor."

"Aslında-"

"Evet! Spor salonunda tanışmıştık." Diyerek toparladı Yoona.

Minho kıza şaşırmadan edemezken onu başıyla onayladı.

"Öyleyse yarın akşam misafirim olmalısınız. Sizi bu akşam ağırlamak isterdim ama ne yazık ki iş görüşmesindeyim." Diyen Junmyeon elini kardeşinin beline attı.

Sanırım bu bir gözdağıydı, diye düşündü Minho.

"Çok isteriz bay Kim."

"Öyleyse sekreterim sizinle iletişime geçip yeri ve saati bildirecek. Yarın akşam görüşürüz."

"Görüşürüz." Diyen ikili hafifçe eğilince Junmyeon de eğildi ve kardeşiyle birlikte içeriye doğru yürümeye başladı.

Yoona ise giderken boş durmayıp dudaklarını yaladı ve Minho'ya göz kırptı.

Jisung göz devirirken Minho kaşlarını çattı.

"Red Moon mu? Ne demek bu?"

"Hiçbir şey demek değil." Diyen Jisung sıkıntıyla iç çekti.

"Jisung, az önce ne sikim olduğunu bana anlatacaksın!"

Jisung arkasını dönüp ellerini beline yerleştirdi ve sessizce söylenip durdu. Minho arkasında sabırsızca beklerken merak, içini yiyip bitiriyordu.