Tuttuğu mektup yavaşça ellerinden kayıp yere düşerken birkaç saniye boyunca donup kaldı. Gözlerinden akan yaşları yavaşça sildiğinde okuduklarını algılamakta güçlük çekiyordu.
Gitti
Diye fısıldadı iç sesi.
Kendini öldürtecek
Minho ona olan kızgınlığının anında uçup gittiğini ve yerini endişeye bıraktığını hissetti. Sevdiği ve değer verdiği birini kaybedecek olmanın verdiği endişe, onun yataktan anında kalkıp kapıya doğru koşmasına sebep oldu.
Arkasından seslenen Felix'i görmezden gelip dışarı fırlaması birkaç saniye içinde gerçekleşti.
Tek yaptığı boş sokakta koşturmaktı. Nereye gideceğini bilmeden koşuyordu.
Telefon yoktu. Jisung telefonu almıştı. Spunk ile iletişime geçemezdi. Eli kolu bağlanmıştı. Jisung'un nerede olabileceğini bilmiyordu.
Karanlık sokakta adımları yavaşladığında parmaklarını saçlarının arasından geçirdi.
"Sikeyim, neredesin Jisung?" Diye fısıldadı.
"Ne yapacağım? Ne yapacağım? Tanrım.."
Yere diz çöküp ağlamaya başladığında boş sokakta tek duyulan ses onun hıçkırıklarıydı.
"Minho?" Arkasından gelen telaşlı sesin sahibine dönüp bakmadı bile. Tek düşünebildiği Jisung'du. Ona bir şey olacağı düşüncesi kalbini sıkıştırırken dişlerini sıktı.
"Minho!" Omzuna dokunan eli sertçe itti.
"Rahat bırak beni!" Diye bağırdı hıçkırıklarının arasında.
"Sana yardım edeceğiz. Onu bulmana yardım edeceğiz." Diyen Felix hızlıca önüne geçip tıpkı Minho gibi yere çöktü. Changbin de tam arkasında yumuşak bakışlarla Minho'yu izlerken ağlayan gencin tek yapabildiği umut dolu bakışlarını Felix'e yöneltmek oldu.
"Ne?"
"Bunu yaptığımız için başımız belaya girecekmiş gibi hissediyorum. Bir daha mı düşünsen?" Diye soran Changbin'e dönen Felix, öldürücü bakışlarla sevgilisine baktı. Changbin çenesini kapatması gerektiğini anlayınca bakışlarını kaçırdı.
"Adamın numarası bizde var. Konumuna ulaşabiliriz."
"Ama-"
"Merak etme. Bizden şüphelenmediği için farklı bir numara kullandığını sanmıyorum."
"Ama Jisung Spunk'a gidiyor. Adama değil.."
"Ne olmuş? Onu Spunk'tan önce o adam bulacaktır. Muhtemelen Jisung'u takip ediyordur. Fazla uzaklaşmış da olamaz. Bir an önce eve geçelim ve konumu bulalım. Toparlanmalısın."
Minho başını sallarken gözlerinden akan yaşları sildi. Hemen ardından Felix'e sarılıp Changbin'in kaşlarını çatmasına sebep oldu. Felix onun sarılışına karşılık verdikten sonra ikisi de ayaklandı.
"Bana yardım ettiğiniz için minnettarım."
•
"Burada olduğuna emin misiniz?"
"Yüzüncü kez cevaplıyorum, evet Minho. Changbin bu işlerde iyidir."
"Ya konum farklıysa? Ya telefonu kullanmıyorsa?"
"Minho, eğer sakin olmazsan bir terslik çıkacak."
Minho arkasında oturan Felix'i başıyla onaylayıp etrafta göz gezdirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hello Stranger |Minsung|
FanfictionMinho bir kuryedir ve pizza siparişi veren bir yabancının kapısına gider. Bu gizemli yabancı başta sipariş vermediği konusunda ısrar etse de sonrasında Minho'yu karanlık evinin içine çekerek onu tehlikeli ve eğlenceli bir hayata sürükler. -Yetişkin...