18

2.7K 432 439
                                    

"Beni affeder misin?"

———————————————

Minho bunun olacağını en başından beri biliyordu. Ondan uzak durması gerektiğini, birbirlerine göre olmadıklarını..

Uzak durmak istedi, o yokmuş gibi yapmaya çalıştı ama olmadı. Kaçamadı. Şeytan, aklına her saniye onun adını fısıldarken kaçamazdı.

Şimdi ise kalbini avuçlarına verdiği çocuğun kendisine nasıl da ihanet ettiğini izleme vaktiydi. Kendisini nasıl da ölüme sürüklediğinin..

Öyle karışıktı ki aklı, kendini önünde siper eden bedenin de yakınlarından gelen helikopter sesinin de farkında değildi. Gözlerini kapatmış bütün bu yaşananların sonlanması için dua ediyordu.

"Bence bırakıp gidelim. Baksana ne kadar bağırırsak bağıralım umursamıyorlar."

"Lanet olası gözlerinizi açıp buraya bakın! Bağırmaktan sesimiz kısıldı!"

Gözlerini ilk açan Minho oldu. Açar açmaz da kollarına tutunmuş tam önünde duran bedenle karşılaştı. Kapalı gözlerden akan yaşlar güzelliğinden hiçbir şey eksiltmezken Minho bu durumda bile ona içinin gidişine karşı öfkelenmeden edemedi.

Hareketsiz duruşu Minho'nun endişelenmesine sebep olurken tepelerinde duran helikopteri yeni yeni fark ediyordu. Helikopterdeki tanıdık bir beden ona bağırıyor ve elleriyle işaretler yapıyordu.

Bakışları Jisung'un arkasındaki çatıya kayarken orada duran beden dikkatli bir şekilde ikisini izliyordu. Onu vurmak üzere olan adam değildi bu. Bir başkasıydı.

"Jisung?" Diye fısıldadı sesindeki endişeyi gizleyemezken.

Jisung gözlerini yavaşça açtığında kızarık gözleri gören Minho, kalbine saplanan ağrıyla yüzünü buruşturdu.

"Vuruldun mu?" Diye sordu soğuk bir sesle. Helikopter yüzünden sesi kısık çıksa da Jisung onu duymuştu.

Jisung gözlerini kırpıştırırken yavaşça doğruldu. Önce Minho'yu daha sonra da kendisini süzüp kafasını iki yana salladı. Ardından tepelerinde duran helikoptere bakıp daha sonra tekrar Minho'ya yöneltti bakışlarını.

"Soktuğumun çifte kumruları! Cevap verin!"

Tepelerinde kükreyen sesle irkilip helikoptere baktılar.

"İpe tutunun!" Diye bağıran Changbin'in ardından üzerlerine doğru atılan iki iple afalladılar.

"Balık gibi bakmayı bırakıp tutunun!"

Minho onun dediğini yapıp ipe tutunurken Jisung'un bakışları arkasına kaydı. Az önce Minho'yu vurmak üzere olan adamın yerinde durmuş kendilerine dik dik bakan o tanıdık beden..

Jisung'un kâbuslarının başrolüydü.

Jisung'un parmakları ipi sararken bakışlarını Minho'ya çevirdi. İnatla kendisine bakmak istemeyen genci hüzünle süzerken buradan kurtulacak olmanın rahatlığını yaşıyordu.



"Artık konuşacak mısınız?"

Minho oturduğu koltukta ifadesizce yeri izliyordu. Tepesinde dikilip sürekli konuşan iki bedeni görmezden geliyor, sağında oturan ve kendisine çekingence bakan çocuğa bakmayı reddediyordu.

Hello Stranger |Minsung|Where stories live. Discover now