2. BÖLÜM

7.1K 378 69
                                    

"Reis bu mitinge gidecek miyiz biz?" Mehmet telefonundaki haberi Saffet'e gösterdi. Saffet elindeki tesbihi çevirirken gözünü haberde gezdirdi.

"Bilmiyom, pedere sormak lazım."

"Hallet sen onu, kalabalık falan ayarlayalım. İyi olur."

"Olur olur." Bir ayağı dizinin üstünde, öne doğru eğilmiş şekilde tesbih çekerek otururken gözlerini de okul bahçesinde gezdiriyordu. "Cemal şu dedikleri maç kaçta?"

Cemal bileğindeki saate baktı. "Yarım saate başlıyor."

"Öne geçerlerse dövelim mi lan?" dedi Cihan şakayla karışık ciddiyetle. "Bir iki tanesini sakat bırakırsak ertelense bile toplanamazlar."

"Bir kere yenilsinler lan, şu Utku sikiğine ders olur." dedi Mehmet. Hiçbiri Utku'dan ve çevresinden haz etmiyordu. Dövmeli, renkli saçlı, piercingli değişik bi tayfaydı Utkular.

Saffetlerin ellerine doladıkları tek şey  tesbihti.

"He, şu artist." dedi Cemal. "Onu mu dövsek napsak?"

"Babası savcı olmasaydı götünü çoktan kesmiştim." dedi Umut. "Çok ayar oluyom onlara."

"Babası savcıysa nolmuş olum?" dedi Saffet. "Bizim karşımızda mı durabilirler sanki?" Geriye yaslanıp bileğini Cemal'in omzuna yasladı. "Ama bebelerle uğraşmaya gerek yok biliyün mü? Top ver oynasın."

Çevresindekiler son cümlesine gülerken Saffet telefonuna gelen son bildirime baktı.

Utku
Çakmağını gel al sonra veremem

Saffet
Nerdesin

Utku
Spor salonundayım
Kantine geçiyom
Ora gel

Saffet
Çatıya gel

Utku
Niye

Saffet
Tanıdık çoktur şimdi kantinde

Utku
Okay

"Benim bir işim var, onu halledeyim." Ayağa kalktı. "Bitince haber ederim." Arkasını dönüp okul binasına ilerledi. Çatı katına çıkıp sırtını duvara yasladı. Sırtını duvara yaslayıp bir sigara tutuşturdu. Çok geçmeden Utku gelmişti.

"Buyrunuz, zipponuz." diyerek zippoyu fırlattığında Saffet'in eli ayağı dolaştı birbirine. Havadaki zippoyu son anda yakaladı.

"Napıyon lan?" dedi kızarak.

"Bana öyle konuşma bir daha."

"Nasıl?"

"Emir vermeler, köle demeler."

"İnsan gibi söylesen de anlardık amına koyim." dedi sigarasını ağzına götürürken. Derin bir nefes çekti. "Dün seninki habersiz mi geldi?"

"Evet, bilmiyordum. Niye sordun?"

"Beş dakika geç çıksam yakalanıyordum ondan." Bir gözüne duman geldiğinde hafifçe kıstı. "Dikkat et."

"Artık seni ilgilendiren bir durum yok." Kollarını göğsünde birleştirip Saffet'e baktı ela gözleriyle.

"He doğru." dedi Saffet. Utku'nun bir daha olmasın dediğini unutmuştu. "Noldu niye istemiyon artık?" Sebebini sormak dün aklına gelmemişti.

"Gerek yok." Elini pantolonunun ceplerine attı. "Ondan."

"Tatmin olacağını düşünüyor musun?" diye açık açık sorduğunda Utku beklemediği soru karşısında afallamıştı. Saffet çok açık sözlüydü.

"Niye... olmayayım?" Olduğu yerde dik bir duruşa geçti. "Tabii ki olurum. Sezin gayet becerikli." Dediği doğruydu. Sezin güzel ve tutkulu bir kızdı. Utku'yu da seviyordu. Utku da onu seviyordu. Gayet mutlulardı birlikte. Yani... çoğunlukla.

Saffet birkaç saniye Utku'nun gözlerinin içine baksa da bir şey demeden kafasını salladı.

Saffet için sikecek bir delik bulmak zor değildi. Bu yüzden umursamadı bile.

"Sen bilirsin." İzmariti rastgele bir yere fırlatıp yaslandığı duvardan doğruldu. "Muhatap olmayalım bundan sonra."

"Olalım lütfen."

Saffet, "Bak işine zırto." diyip çatı katından çıktığında Utku arkasından hemen çıkmadı. Bekleyip gözlerini bahçede gezdirdi. Biraz sonraki maçları sebebiyle telefonu çalmaya başladığında meşgule alıp hızlıca spor salonuna girdi.

Gözünü izleyicilerde gezdirdiğinde ülkücü tayfayı görmek şaşırtıcı biçimde hoşuna gitmişti. Saffet yine elindeki tesbihi çeviriyor ve yanındakilerle konuşuyordu. Gözü ise sağ çaprazlarındaki güzel bir kızdaydı. Utku onun baktığı kızı şöyle baştan aşağı süzmüştü.

O kadar da alımlı bir kız değildi.

Saffet'in delikçi olduğunu biliyordu. Bulduğu her deliğe girerdi ve bunu bile bile onunla yatmıştı. Birçok kez. Sezin'le aralarında bozukluk vardı ve o an normal gelmişti ama şimdi her şey güzel gidiyorken suçluluk hissi baskın gelmişti.

Onu ilk aldatışı değildi. Maç için gittikleri diğer şehirlerde de başkalarıyla bir şeyler yaptığı olmuştu ama ilk kez bu kadar yakın çevreden biriydi ve göt korkusu da sarmıştı onu.

Niye yapmıştı onu bile bilmiyordu. Her şey sadece hornette bozkurt kılıklı Saffet'i görüp taşak geçmek için mesaj atmasıyla başlamıştı. Sikinin boyutunu beğenince de altına girmişti o kadar.

"Bebeğim!" Sevgilisinin sesini duyduğunda gözlerini ona çevirdi. Saffetlerin hemen önünde oturuyordu çilek kafalı. Birkaç büyük adımla önüne gidip miniğine doğru eğildi ve dudaklarından bir öpücük aldı.

"Gavat amk." Bozkurt tayfadan Umut onlara bakarak söylediğinde Utku onun inadına bir kez daha öpmüştü sevgilisini. Sonra dönüp gözlerinin içine içine baktı.

"Bol bol şanslar hayatım."

"Benim şansım burda." diyerek göz kırptığında Sezin gülümsemişti.

"Yerim seni." Geri çekilip Saffet'e baktı. Esmerin gözleri onların üzerinde bile değildi. Hatta gözleri doğruca biraz önce baktığı kızdaydı ama bu kez ona göz kırpmıştı. Kızsa utanarak önüne dönmüştü.

Saffet'in başörtülü kız sevdası hiç bitmeyecekti galiba.

"Hayırdır, ne baktın kardeş?" Cemal Utku'ya diklenerek sorduğunda Saffet'in bakışları sonunda Utku'ya dönmüştü.

"İstediğime bakarım birader sanane?" diye cevap verdi anında. Onlarla laf dalaşına girmeye alışıktı.

"Ay aşkım şu hayvansevicilerle muhatap olup kötü enerjiyi toplama üstüne yaa." Sezin araya girdiğinde Cemal'in söylediği lafları duymazdan gelip arkasını döndü ve takım arkadaşlarına ilerledi.

Skip atması gereken bir rakip vardı.

BELA (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin