18. BÖLÜM

4.5K 337 65
                                    

Saffet Cihan'ın evde olduğunu bilerek onu hiç aramadan evine giderken telefonda Umut'la konuşuyordu. Antrenman dönüşüydü ve yorgundu. Evin de kalabalık olduğunu bildiğinden hiç gidesi gelmemişti. 

Umut, "101e gidiyoruz, Cihan'ı da al gel. Tavla atarsınız siz." dediğinde Saffet birkaç saniye bu teklifi düşünmüştü. Aslında düşünmesine gerek yoktu, gitmezdi. 

"Hiç gelesim yok biliyon mu?" diye mırıldandı Cihanların apartmanının önünde durarak. El frenini çekti. "Biraz kafa dinlemem lazım."

"Bir sıkıntın var da bize mi söylemiyon reis?" Umut'un sesi gerçekten de meraklı geliyordu. Saffet'in durgun olduğunu tüm tayfa fark etmişti ama Saffet ısrarla onlara bir şey olmadığını söylüyordu.

"Lan yok." dedi Saffet her zamanki gibi. "Kafa dinlemek de suç oldu."

"Valla sende bir haller var. Lan yoksa..." dedi yeni fark etmiş gibi. "Sen aşık mı oldun?"

"Hasiktir ordan." Umut'un dediğine güldü. "Aşk kim biz kim oğlum."

"Aha, anladım ben. Yengemiz kim söyle bakayım?"

O sırada Mehmet'in ve Cemal'in sesi arkadan yükseldi: "YENGE Mİ?"

"Salak salak konuşmayın oğlum. Ailevi bir meseleye canım sıkıldı o kadar."

"Anladım." diyen Umut'la durumu toparladığını anladı. Ailevi meseleler bahanesi her zaman kurtarıcıydı. "Tamam o zaman aşkitom, gelmek isterseniz gelin. Siz olmayınca bu hayat çok karanlık. Ve ben karanlıktan çok korkarım."

"Hadi git yavşak. Kapatıyom ben."

"Önce sen kapat." diye cilve yaptığında Saffet güldü. Umut kadar salağını tanımamıştı.

"Allah'a emanet." Telefonu kapattıktan sonra arabadan indi. Elini ceketinin cebine sokup hızlı adımlarla apartmana ilerlerken apartmandan çıkan bedeni görmesiyle duraksamıştı. 

"Emre?" dedi tek kaşını kaldırarak.

"Saffet?" Emre bir anlık duraksamıştı. Saffet onu şöyle baştan sona süzdü.

"Napıyon burda?" 

"Burda mı?" Duraksadı. Zaman kazanma sorusuydu. "Ben şeye geldim ya." Birkaç saniye sessizlik daha oldu. "Letgodan bi kamera beğenmiştim ona bakmaya geldim ama beğenmedim. Sen napıyosun burda?"

"Hee anladım. Cihan'ın evi burda, ben de ona geldim."

"Anladım, benim acelem var gideyim." Saffet'in bir şey demesini beklemeden hızlı adımlarla yürümeye başladığında Saffet arkasından baktı.  Bu çocuk normalde gevşek herifin tekiydi niye böyle tedirgin olmuştu anlamamıştı. Çok da üstünde durmadı, ona neydi amk? Hızlıca iki kat merdiveni çıktı ve Cihan'ın kapısını çaldı. 

"Oo paşam, hoş geldin." diye genişçe gülümsedi Cihan. Saffet'le birbirlerine sarılıp içeri geçtiler. 

"Film mi izliyodun?" dedi Saffet koltuğa yerleşerek. Televizyonda durdurulmuş bir film vardı. 

"Aynen. Antrenmandan mı geldin direkt?"

"He. Kapıda kimi gördüm?" Bacak bacak üstüne attı. Bir kolunu koltuğun sırtına uzatmıştı. 

Cihan bir an duraksadı. "Kimi?" 

"Bizim okuldaki Emre. Letgodan kamera mı ne bakmaya gelmiş de almamış geri."

"Anladım." dedi umursamazca. "Ne içersin?" 

"Bir şey içesim yok. Bizim eve bugün teyzem gelmiş, çocukları da küçük biliyon. Ev şimdi curcunadır diye gitmedim. Gelirken de Umut aradı. 101e gidiyorlarmış, Cihan'la gelin dedi ama yok dedim."

BELA (GAY)Where stories live. Discover now