Biz aşık olmayız

4.3K 478 488
                                    

"Efendim sizin insanların arasına böyle dalmanız hiç güvenli değil. İzin verin biz takip edelim onları."

Bu kadar önemli bir meseleyi alt sınıf vampirlere bırakacak değildi. İşin ucunda vampirlerin varlıklarının ortaya çıkması vardı ve buna izin vermezdi.

"Bana Minhoyu çağır."

Alt sınıf olan Soylunun önünde eğilip isteğini yerine getirmeye gitti. Soylunun aklında varlıklarının ortaya çıkmasından çok başka bir şey dönüyordu.

Felixin bacağına dokunduğunda elinin yanması... Buna ne sebep olabilirdi? O sıradan bir insandı öyle değil mi? O zaman neden böyle bir şey olmuştu?

Kapıyı tıklamadan içeriye dalan kişiyle gözlerini devirdi. Asla bu huyundan vazgeçmiyordu Minho.

"Dünya'nın en bebeksi vampirini çağırmışsın. Umarım önemli bir şey için beni buraya kadar yormuşsundur."

"Odan hemen yan tarafa Minho."

Kumral saçlı olan omuzlarını silkip sandalyeye oturdu ve yaslandı. Kardeşinin bu kasıntı tavırlarına alışmıştı. Elindeki metal şişeyi açıp yavaş ve nazikçe kanı yudumlamaya başladı.

"Dün bir insanla şehir merkezindeki polis karakoluna gittim."

Kumral saçlı olan içtiği kanı püskürttüğünde Hyunjinin beyaz gömleği kırmızıya boyanmıştı. Hyunjin bir gömleğine bir de kardeşine bakıp tek kaşını kaldırdı.

"Sen aptal mısın? Varlığımızın ortaya çıkma tehlikesinin farkındasın değil mi? Neden başına buyruk davranıyorsun? Yaptığın bir hareket hepimizi riske atar. Üstelik diğer vampirler de çığrından çıktı. Onlara sahip çıkman gerekirken onlardan daha beter davranıyorsun. Bir de bir insanla karakola gitmişsin sana inana-"

"İki dakika sus da anlatayım."

Minho derin ama gergin bir nefes alıp arkasına yaslandı ve kardeşinin konuşmasını bekledi. Bütün gerginlik vücuduna yayılmıştı ve mantıklı bir açıklama bekliyordu.

"İnsanlar işlenen cinayetlerde bir kanıt bulamadıkça bir sıkıntı olduğunu anlamaya başlayacaklardı. Bu yüzden bir polisin yanına gidip ona cinayeti işleyen kişiyi gördüğümü söyledim ama sadece siyahlar içinde bir insan gördüğümü söyledim bu sayede cinayeti işleyen kişinin profesyonel bir katil olduğunu düşüneceklerdi. Bu olayı kolayca atlattım ama kafamı kurcalayan bu olaydan apayrı bir şey var."

Minho yaslandığı deri koltukta doğrulup meraklı bakışlarını kardeşinin üzerinde gezdirdi.

"Nedir?"

"Şehir merkezine birlikte gittiğim polis.. Elimi bir anlığına bacağına koyduğumda elimdeki tüm hücrelerin yandığını hissettim."

"Nasıl bir saniye. Ne? Yoksa..."

Hyunjin sıkıntılı bir nefes verip dirseklerini oturduğu çalışma masasına koyup iki elini birbirine kenetledi ve çenesinin altında birleştirdi.

"Hayır Minho o bir avcı değil. Vampirlerin varlığından bile haberi yok çok belli. Başka bir şey var. Onda bize zarar veren bir şey var ve bunun o bile farkında değil."

Tedirginlik ikisinin de hissettiği şey buydu.

"Onların arasına sızacağız."

Minho bu sefer tepki vermemişti. Bir cevap bulmak için yapabilecekleri en mantıklı şeyin onların arasına sızmak olduğunu biliyordu. Ve bunları soylular olarak bizzat onlar yapacaktı.

Blood ties of spirits | HyunlixWhere stories live. Discover now