Tehlike

3.6K 424 580
                                    

Yüzüme vuran ve beni gözlerimi açmaya zorlayan güneş ışığı yüzünden o çok sevdiğim uykumla aramdaki bağı kopardım. 

Bilincim yavaş yavaş açılmaya başlayınca bir bedene sarılarak uyuduğumu fark ettim. Ve o bedenin kolları belimi neredeyse öldürecek kadar sıkıyordu.

Bedenimi hareket ettirmeden başımı kaldırdığımda beni izleyen bir Hyunjinle karşılaştım. Yeni uyanmışa benzemiyordu. Ya uzun süre önce uyanmıştı ya da hiç uyumamıştı.

"Günaydın."

"Hıhı."

Doğrulmaya çalıştım ama kollarıyla beni engelliyordu.

"İzin verirsen?"

"Pek izin veresim yok."

Göz devirip kollarından kurtulmak için çırpınmaya başladım ama nafile elinden asla kurtulamıyordum.

"Daha fazla hareket edersen küçük Hyunjin de harekete geçecek."

Dediği şeyle aniden çırpınmayı kesip fal taşı gibi açılan gözlerimi yüzüne diktim. İmalı bakışları yüzümü inceliyordu.

O yattığı yerden doğrulunca beni de yavaşça doğrultup kucağında oturur bir pozisyona getirdi. Asıl bu şekilde durursak küçük Hyunjin harekete geçebilirdi çünkü onu çok iyi hissedebiliyordum.

Kalbim o kadar hızlı çarpıyordu ki nedenini sorsa açıklayamazdım. Kucağında olup ona yukardan bakmama rağmen yüzünü yüzüme çok kolay yaklaştırıyordu. Tabi asıl sorun bu muydu orasını bilemiyorum.

"Hyunji-"

Dudaklarımızın birbirine değmesiyle sözüm yarıda kesildi. Gerçi sözüme devam etsem de bir şey diyemeyecektim ki...

"Hm?"

Konuşamıyordum. Konuşursam aramızdaki mesafe tamamen kapanırdı çünkü. Ona bu kadar yakın olmak neden midemi bile kasıyordu?

"Felix bir şeyi bilmeni istiyorum."

Hyunjin fısıltıyla konuşmuştu ama içimde resmen bir volkan patlamasına sebep olmuştu çünkü şu an resmi olarak dudaklarımız birleşmiş durumdaydı. Sakin görünmek için yoğun bir çaba sarf ediyordum umarım içimdeki alevleri fark etmiyordur.

"N-neyi?"

Kekeledim mi az önce? AZ ÖNCE KEKELEDİM Mİ? Lanet olsun bir de polisim diyorsun Felix daha duygularını gizlemeyi bile beceremiyorsun.

Tek elini çeneme koyunca düşüncelerimden arınıp hareketlerini inceledim.

"Gerçekten başımın dönmesine sebep oluyorsun. Bu çok tuhaf ve tehlikeli."

Kaşlarımı çatıp gözlerimi dudaklarından alıp gözlerine çıkarttım.

"Tehlikeli olan ne?"

"Bazılarına göre gerçek dışı olan her şey."

"Anlamıyorum."

Hyunjin derin bir nefes verdi.

"Fazla sorgulama Felix. Her şeyi bilmeyen insan.. her şeyi bilenden daha mutludur."

Hiçbir şey söylememiştim. Bazen o kadar şifreli konuşuyordu ki ne söylediğini anlamak için ülkedeki tüm dedektifleri toplamak gerekiyordu.

Gözlerim tekrar dudaklarına kaydığında Hyunjin bana zaman vermeden dudaklarımızı birbirine bastırdı.

Midemde bir şeyler tepiniyordu. Tepinmeyi kesmezlerse gerçekten baygınlık geçireceğim.

En sonunda artık kendimi serbest bırakmaya karar verdim. İstediğim şey buydu farkındaydım. O zaman ne olacaksa olsun.

Blood ties of spirits | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin