17

4.1K 184 183
                                    

Oy ve yorum hatırlatıcısı 🔔❤️

Dün biraz meşgul olduğum için bölümü hazırlayamadım. Bugün aynı şekilde bölümlere devamm.

Bu bölümümüz Ogeday'ın anlatımından...

-

Ogeday'dan...

"Oge! Oge! Oge! Oge!" Duyduğum sesler kısa bir an kesildi. Ben de gözlerimi açmadan diğer tarafa döndüm. "Kalk be adam!" diyen Anıl'ın sesiyle gözlerimi açtım.

"Noldu Anıl sabah sabah?" dedim ve esnedim.

"Hiç bir şey olmadı." dediğinde anlamayarak ona baktım. "Erken uyanmışım da, canım sıkıldı. O yüzden uyandırdım seni."

"Anıl sen gerizekalı mısın?" dedim hafif bir sinirle.

"Öyleyim ya da değilim. Konumuz bu değil. Hadi uyan."

He konumuz benim uyanmam yani?

Başka bir şey söylemeden yerimden kalktım. Gözüm hemen yan barakadaki Nisa'ya doğru gitti. Hâlâ uyuyordu. Uyurken o kadar güzel görünüyordu ki...

"Anca öyle bakarsın." dedi Anıl sitemle. Haklı olduğu için bir şey söyleyemedim.

"Neyse hadi burada ses yapmayalım. Sahile gidelim." Anıl onayladığında sahile geçerek kumlara oturduk.

"Anlat bakalım. Neler dönüyor?" dedi Anıl oturduğumuz gibi. Olayı kısaca özetledim.

"Bizim ekipten arkadaşlar öyle diyince çok korktum Anıl. Kendim için korkmadım. Nisa için korktum. Kamera önünde görünmek ya da görünmemek değil benim için mevzu. Nisa'nın 2020'de yaşadıklarını televizyondan izledim ben. Nisa'nın ne kadar yıprandığını ekrandan gördüm. İnsanların acımasız eleştirilerine birebir şahit oldum. Ben bunları bilerek bizim ilişkimizin de bu şekilde duyulmasını istemedim." dedim tek bir nefeste. Uzun zamandır içimde tuttuklarım birden dışarı çıkmıştı.

"Böyle daha mı iyi oldu Oge? Yaptığın şey çok mantıksız. İnsanlar en fazla kavga etmişler der. Öncesini unutmazlar ki." dedi Anıl da.

"Haklısın ama o an bir şey yapmam gerektiğini hissettim ve bu doğruymuş gibi geldi. Çok düşünecek vaktim olmadı. Nisa'ya zarar gelmesin diye düşünürken ben daha çok zarar verdim."

"Madem farkındasın her şeyin... Bir şey yap düzeltmek için."

"Yapmaya çalışıyorum zaten. Ama yaşananları geri alamıyorum ki. Ne Nisa unutabiliyor ne de ben unutabiliyorum." derin bir nefes aldım. İçim sıkılıyordu. Düşündükçe işin içinden çıkamıyordum. Ama her şeyin sorumlusu ben olduğum için de kendimden başka kızacak kimsem yoktu.

"Sana bir tane yumruk geçiresim geldi valla o gün. Hatırladıkça tüylerim diken diken oluyor." dedi Anıl sinirle.

"Geçirseydin bir tane." dedim hemen.

"Düşündüm ama sonra Avatar varken benim vurmam hoş olmaz diye vurmadım. Müsait bir zamanda ondan sana vurmasını rica edeceğim, aklımda." dediğinde güldüm.

"O vurmasın... Onun yumruğunu yedim ben daha önce. Çok fena."

"İşte o yüzden o vuracak. Sen onu hak ediyorsun şu an."

"Neyse hadi takımın yanına gidelim, uyanmışlardır." dedim.

Barakaya gittik. Dediğim gibi herkes uyanmıştı. Erzaklarımızı kullanarak yemek hazırladık ve yedik. Oyun öncesi enerjiye ihtiyacımız vardı. Nisa, Hikmet abiyle beraber oturmuştu. Mümkün olduğunca benimle iletişim halinde olmuyordu. Oyun vakti geldiğinde araca binerek oyun alanına geçtik.

Zindan Adası • OgNis Where stories live. Discover now