6. Bölüm

3.7K 211 27
                                    

  En son hatırladığım restorandan çıktığım andı. Sabah kendimi Anthony ile burun buruna, yarı çıplak halde yatarken buldum. Başta çığlık atmak istedim, ama sonra olayları idrak etmeye başladım. En son restorandan çıkmıştık, benim kafam biraz güzeldi, Anthony'nin beni tokatladığını ve hatta onunla öpüştüğümüzü bile hatırlıyordum. Şimdiyse onunla dip dibe, kazasız, pantolonsuz...

"Anthony, çabuk kalk!" diye bağırdım panikle. Anthony kalktı, sakince bana baktı: "Mehmet, sana çok içme demiştim."

"Neden bu haldeyim?"

"Kustun, ben de kıyafetlerini çıkardım."

"Öpüştüğümüzü hatırlıyorum." Alaycı bir ifadeyle güldü. Şaşkın şaşkın ona baktım.

"Sen öptün beni, ama merak etme cinsel anlamda bir şey yaşamadık." Çok utandım. Anthony'den kıyafetlerimi getirmesini istedim. Bana inadından olsa gerek kendi kıyafetlerinden giydirdi. Ondan zerre rahatsız olmamıştım. Çünkü hislerimin farkındaydım.

   Odama geçtiğimde Julia beni soru yağmuruna tuttu. Hiçbirine cevap vermeden yatağıma yattım. Öylece durup havanın aydınlanmasını bekledim.

  Gün aydınlanmıştı. Artık tamamen ertesi gündeydik. İşte o işkence gibi gelen gün, pazar. Anthony ve ben Hristiyan olmamamıza rağmen kiliseye götürülürüz. Bu, duruma alışmış halimdi. Normalde nefret ederim. Bu yüzden kiliseden kaçma planı yaptık. Kimse fark etmeyecekti.

   Kahvaltı edilmişti, herkes kilise için hazırlık yaptı. İstemeye istemeye daha doğrusu sürüklene sürüklene kiliseye gittik. Papaz vaaz verirken Anthony'nin işaretini aldım ve aradan hızlıca sıyrıldık. Yakınlardaki bir parka gittik. Pazar günü olmasına rağmen parkta kimse yoktu

"Mehmet biliyor musun, ben Hristiyan değilim," dedi Anthony.

"Biliyordum zaten bunu," deyip gülümsedim. Burunlarımız değecek şekilde yaklaştı bana: "Niye bu kadar yakınsın bana?"

"Bu öpmelerin refleks mi, onu anlamaya çalışıyorum." Gözlerimi kaçırdım.

   Beni iyice süzdü: "Mehmet sen eşcinsel misin?" Ağzımı açtım ama uzun süre kapatamadım. Şok oldum.

"Ben... Yanii... Hayır, sadece bilmediğin şeyler var."

"Mehmet, saklama," dedi. "Ben eşcinselim, bu yüzden bana böyle davranıyorlar."

"Sen erkeklerden mi hoşlanıyorsun?" Ellerini cebine koyup gülümsedi. Boş boş ona baktım bir süre. "Ben erkeklerden hoşlanmıyorum artık."

"Kimlerden hoş-"

"Kimden, diye sorman daha mantıklı olur."

"Kimden?" diye sordum. Yüzümü ellerinin arasına aldı. Baş parmağını alt dudağımdan çeneme indirdi: "Sensin Mehmet," dedi ve beni dudağımdan öptü. Her şey o an çok güzeldi, ama...

"Hey! Siz orada ne yapıyorsunuz?"

Kalbe Davet (Mpreg)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora