12. Bölüm

2.8K 161 6
                                    

  Hıçkıra hıçkıra ağlıyor ve bir yandan bizim ev telefonunun numarasını çeviriyordum. Telefon babam tarafından açılmıştı, sesimi duyunca kapatmıştı. Yere çöküp ağladım. Çok çaresizdim. Anthony ve Julia'dan başka kimsem yoktu. Hamile olduğumu Anthony'den saklıyordum. Büyük ihtimalle Türkiye'ye dönecektim. Anthony'nin üzülmesini istemezdim.

   Anthony yanıma oturdu, elimi tuttu. Ona hamileliğimden bahsedip moralinin bozulmasını istemedim. Hiçbir şey demeden Türkiye'ye dönecektim.

"Testin sonuçları çıktı mı?" diye sordu. Hamile olmadığımı söyledim. Son günlerdeki durgunluğumun o da farkındaydı. "O zaman niye hala üzgünsün?" Hiçbir şey demeden odama geçtim, kapımı kapatıp bavuluma eşyalarımı doldurdum. Türkiye'ye dönmekte kararlıydım.

   Alt kata inip Maria Hanıma Türkiye'ye dönmek istediğimi söyledim. Beni ikna etmeye çalıştı, kalmam için çok ısrar etti. Beni Anthony bile ikna edemezdi.

  Anthony'nin geldiğini görünce koşarak odama çıktım. Sanırım çok haksızlık ediyordum ona. Bebeği saklıyor, onu kendimden ve bebeğimizden mahrum bırakıyordum. Ama hepsi onun iyiliği içindi. Başına dert almasın diye.

   Kapım çalınmadan açıldı. Korkarak olduğum yerde sıçradım. Anthony hızlıca içeri girdi ve tam karşıma geçti. Gözleri öfkeyle alevlenmişti. İlk defa korkmuştum sevdiğim çocuktan. Bebeği öğrenmiş olabilir miydi?

"Nereye gidiyorsun?" diye sordu. Gözlerim dolu doluydu.

"Türkiye'ye döneceğim," dedim. Elini çeneme koydu ve beni kendine çekti. Kaskatı kesilmiş bedenim korkudan titriyordu.

"Benden korkmanı istemiyorum. Bugüne kadar sana hiç zarar verdim mi?" Zarar görmemiştim ama bakışları beni ürkütüyordu. Gerçekten çok korktuğumu anlamış olacak ki bakışlarını yumuşattı. Artık daha şefkatli bakıyordu bana.

"Ablam vefat etmiş, ondan gidiyorum," diye yalan söyledim. Beni kollarına aldı. Yalan söylemek zorunda kaldığım için ağladım. Kendime gelemedim uzun bir süre. Söylediğim yalana tüm ev halkı inanmış ve gitmeme izin vermişlerdi. Ülkeme dönmüştüm. Fakat memleketime değil de anneanneme gitmiştim. Babamın bilmesini istemedim. Anneannem beni görünce çok şaşırmıştı ve sevinmişti.

  Çok konuşamadım onunla. Oradaki odama yerleştim. Sadece bütün gün yattım, yemek bile yemedim. İştahım yoktu. Arada kalkıp pencereden bakınıyordum. Hep Anthony'i düşünüyordum. Çok özlüyordum onu. Keşke o da burada olsa diyordum hep içimden. Nasıl olsa alışırım dedim kendi kendime. Ama alışamadım hiçbir zaman.

  Zaman geçmiş, haziran ayının sonlarına yaklaşmıştık. Hamileliğim 9 ayı tamamlamıştı. Normalde çift cinsiyetli olduğumu bilmiyordu anneannem. Hamile olduğumu öğrenince şok olmuştu. Ama alışmıştı sonradan. Doğuma çok az kalmıştı. Fakat ben hala doğumun nerede ve nasıl olacağını bilmiyordum.

  Karnım hafif şişti bu yüzden evden çıkarmıyordum. Benim yerime yaşlı kadıncağız evden çıkıp benim için alışveriş yapıyordu. Bize pek gelen giden de olmazdı. Anneannem markete gitmişti. Çok sürmemişti, zil çaldı. Herhalde bir şey unuttu deyip hiç sorgulamadan kapıyı açtım. Fakat karşımda anneannem değil de babam duruyordu. Şu anda hissettiğim tek duygu korkuydu.

Kalbe Davet (Mpreg)Where stories live. Discover now