9. Bölüm

3.2K 181 10
                                    

Boxerım hariç üzerimdeki tüm kıyafeti çıkarıp beni küvete oturttu. Suyu açmadan önce alçılı bacağımı bir naylon ile sardı. Suyu açıp saçımı ıslattı.

"Ben bebek değilim Anthony!" dedim göz devirerek. Suyu yüzüme tutup çekti. Yüzümü buruşturdum.

Beni yıkayıp bir güzel havluya sardı. Beni yatağıma oturtup kıyafet ve boxer seçti bana. Verdiği boxerı nasıl giyeceğimi bilmiyordum. Elbette böyle bir durumda yardım istemeyecektim.

"Yardıma ihtiyacın olursa seslenirsin, ben kapıdayım," dedi ve odadan çıktı. Giyinmem uzun ve zahmetli oldu.

Anthony'i çağırdım. Beni başta yatağıma yatırmak istedi, ama ısrarlarım üzerine salona geçtik. Birlikte televizyon izledik. Anthony yorgun düştü ve sağlam bacağımın dizinde uyuyakaldı. Onu hiç uyandırmadım.

Televizyonu kapatıp Anthony'i izledim. Elimi sarı saçlarında narince gezdirdim. Çok güzel bir yüzü vardı. Bazı insanlarda bulunan o mavi göz genetiği en çok Anthony'e yakışıyordu. Sanki o gözler bana huzur bulduğum o sahilin denizini hatırlatıyordu. Sırf o sahile gidebilmek için tüm yazımı anneannemde geçiriyordum.

Dış kapının açıldığını duydum. Anthony'i uyandırmak istemediğim için sesimi çıkarmadım. Ama çok korktum. Julia'nın Anthony'e seslenmesiyle Türkçe küfür ettim. Anthony sanki hiç uyumamış gibi dizimden kalkıp Julia'ya yanıt verdi.

"Sen uyumuyor muydun?" diye sordum. Dizime tekrar yatıp gülümsedi: "Saçlarımı okşaman hoşuma gitti."

Saçlarını okşadım sürekli. Gülüşüp sohbet ettik ve gerçekten uyudu dizimde. Onun uyanmasını bekledim. Kıyamadım uyandırmaya. Bas baya aşıktım ben bu çocuğa. O da böyle hissediyor muydu? O da benim gibi heyecan yapıyor muydu? Boğazı kuruyor muydu? Kalbi hızlanıyor muydu? Aklıma gelen anlık fikirle elimi Anthony'nin kalbine koydum, elimi tutup daha da çok bastırdı göğsüne. Kızardım tabi ama elimi çekmedim.

Baya bir süre geçti, Anthony bir şekilde uyanmıştı. Patrick'in okuldan gelme saati yaklaşıyordu. Anthony beni hemen odama çıkardı. Canım sıkılmasın diye Julia'yı benimle ilgilenmesi için tembihledi. Her ne kadar Julia benimle ilgilenmiş olsa bile Anthony'nin yokluğunu çok hissettim. Çok bağlanmıştım ona.

Gece Anthony'i düşünmekten uyuyamadım. Onunla olan her şey aklıma geliyordu. Bugün onu dizimde uyuttuğum anı tekrar yaşamak istedim. O yumuşak, sarı saçlarda elimi bir kez daha gezdirsem ne olurdu? En çok da şu an yanına gidemeyecek olmam canımı yakıyordu. Keşke bir şekilde o da beni düşünse ve yanıma gelse.

Kapımın usulca açıldığını duydum. Heyecanla dirseklerimin üzerinde doğruldum.

"Mehmet, uyanık mısın?" Ah, evet. Sanırım telepatik olarak iletişim kurmuştuk.

"Uyuyamadım." Yanıma yattı, onu kollarıma aldım, kokusunu içime çektim.

"İtiraf etmeliyim, her saniye seni düşünüyorum," dedi. Onu kendime daha çok yaklaştırıp öptüm. Dudakları boynuma kaydı. Boynumu ısırırken sessiz bir şekilde inliyordum. O an ince bir ses duyduk: "Anton vampir olmuş, Mehmet'in boynunu emiyoorr!" Allah seni kahretmesin Rose!

Bölümleri zar zor yetiştiriyorum :(

Kalbe Davet (Mpreg)Where stories live. Discover now