'Efendim' mırıldanması ile erkeklerin kaşları havalanırken baktığı tarafa dönmüştü gözleri hepsinin.
'Buğlem'i mi kesiyorsun'
'Ne alakası var lan' diyerek onlara dönünce hepsi gülmeye başlasa da Vuslat hala sert yüzü ile adamlara bakıyordu.
'İki kez ben, iki kez Aras ve bir kez böğürerek Yiğit seslendi. Sen hiç birini duymadın. Nereye daldın öyle'
'Bu kızın dün ak- lan bende durmuş açıklama yapıyorum, hay sizin çarkınıza' diyerek hızla ayaklanıp içeri girdiğinde Canan hanım ile karşı karşıya kalmıştı Vuslat.
'Bir şey mi istemiştiniz Vuslat bey?'
'Bize kahve yapar mısın Canan abla, kafamı şişirdiler düşünme yetimi kaybettim'
'Hemen yapıyorum'
'Sağol abla' diyip ortaya fırlattığı sigaradan bir tane daha yakarak paketi alıp bahçeye ilerlemişti. Adamların yanına tekrar yerleştiğinde imalı bakışlar ile kaşlarını çatıp yaktığı sigaradan derin bir nefes almıştı.
'Abi Lefkoşa'dan mal geliyor salı günü, direk şantiyeye mi geçsin yoksa depoya mı?'
'Şantiyedeki mal durumu ne?'
'Valla iki hafta yetecek kadar var'
'Şantiyeye götürsünler o zaman.' Eymen başı ile onay verdiğinde adam sigarasından bir duman daha çekmişti. Yavaşca havaya bıraktığında dumanın süzülmesini izlemeye koyuldu.
'Aras, Prato'dan gelecekler ne oldu?'
'Hazır abi, yola çıkmış, bir haftaya burada olur'
'Tamam sen geldiğinde depoya git mutlaka, emanet var şöförde, iki tane.'
'Ne emaneti abi?'
'Silah istedim, rahat rahat alabilirsin kayıtlı'
'Peki abi' Aras'ın da onayı ile Yiğit'e dönmüştü adamın bakışları.
'Senin kız ne oldu?'
'İzledim abi, yani izledim sadece, kızın yüzünü görünce nutkum tutuluyor.'
'İşlerini aksatma Yiğit, bak üçüncü mekan açtın daha çok koşturacaksın. Aşkına meşkine karışmam ama kızın işinin önüne geçmesine izin verme'
'Merak etme abi sen' Yiğit'in cümlesi ile Canan hanım getirdiği kahveleri sehbaya bırakmış kızların yanına ilerlemişti elindeki tepsi ile.
'Abi unutuyordum az kalsın, Milli Boksörler antreman için senden proğram bekliyorlar'
'Ben hafta içi halleder salona da uğrarım.'
---
Akşama kadar süren muhabbet herkesin dağılması ile sonlanmış Vuslat ise salondaki L koltuğun köşesine yayılmıştı. Televizyonu açıp spor kanalına takıldığında yanına oturan kızı fark etse de konuşacak bir şey olmadığından proğramı iizlmeye devam etmişti. Ekranda tartışma videosu belirdiğinde ikisi birden kaşlarını çatarken içten içe de küfürleri savuruyorlardı.
'Dümbük herif!' diyerek televizyonu kapatan Vuslat daha fazla dayanamamıştı mevzuya. Olan olur geçer giderdi de Vuslat Beşiktaş'a yapılan saygısızlıklara kayıtsız kalamıyordu bir türlü. Her seferinde de sinirlerini bozacak bir durum oluyordu mutlaka.
'Beşiktaşlı mısın?' yanından gelen ses ile Buğlem'e çevirmişti bakışlarını.
'Evet, sen hangi takımlısın?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şafak Sökerken |Şafak Serisi 1 - 2|
Teen Fiction(Şafak Serisinin 1. Kitabıdır.) Vuslat sesizliğinin içine ağırlığını katarak sunuyordu insanlara. O ağzını açtığında kimse konuşamazdı ve o sustuğunda kimse bir adım öne çıkamazdı. Yerini, gücünü, hakimiyetini ve hırsını kaybetmeyen nadir adamlardan...