30. Bölüm / FİNAL

11.8K 303 20
                                    

Final

Yetkin, heyecanla hazırlanırken içini saran farklı bir hisse anlam veremiyordu. Ona yabancı gelen bu hissi heyecanının yan etkisi olarak algılarken aynadan kendisine son kez bakıp bir ıslık çaldı. Koyu gri pantolonu ve üzerine giydiği kırık beyaz gömleği ile kendine has giyim tarzını yakalarken gömleğinin kollarını dirseğinin yakınına kadar kıvırması ve kirli sakallarına sadece küçük bir ayar çekip düzeltmesi onu olduğundan daha da havalı ve çekici göstermişti. Evden seri adımlarla çıkıp heyecanla 2015 Porsche 911 siyah renkteki arabasına bindi. Artık Eva'sına kavuşmanın vakti gelmişti. Bunca zamandır yaptığı hataların, söylediği kırıcı sözlerin affını bugün dileyecek ve sonsuza kadar onu bir daha üzmeyeceğine söz verecekti. Bu sefer tüm kalbiyle ona güvenini kanıtlayacaktı.

İçindeki mutlulukla arabasını çalıştırıp yola çıkmıştı. Öğle molası başlamadan kliniğe varmalı ve sevdiğinin karşısına ansızın çıkmalıydı. Tüm kilitleri açıp ayrılıktan harabeye dönüşmüş aşklarını o boşluktan kurtarmalıydı. Yüreğine serpilen umutlarla çıktığı yoldan en kötü Eva'sız dönebilirdi ama en kısa zamanda da o kalbi kazanmak için her şeyini verirdi. Kendi kendine en çok iyi halleri düşünüp gülümserken karşısına çıkacak üçüncü yolla tüm kilitler kördüğümleşip onu sımsıkı boğacaktı. Kim bilir belki de artık Vazgeçme zamanı gelmişti!

Kliniğe vardığında hızla kolundaki sportif saatine baktı. Eva her daim öğle molasını saat 13:00'da başlatıyordu. Şimdi ise o saatin dolmasına daha yarım saat vardı. İçini kaplayan yabancı his ile beraber orada beklerken son dakikaları hızla sayıyordu. Bir an önce sevdiği kadının karşısına çıkmalı ve ondan af dilemeliydi. Onu yeterince bekletmiş ve günlerce gözlerinden dinmek bilmeyen yağmur gibi gözyaşı akmasına neden olmuştu. Oysaki onun gözlerine yağmurun en şiddetlisi değil yağmurun en bereketlisi; nisan yağmuru yakışırdı.. Hoş Yetkin hiçbir şekilde sevdiğinin ağlamasını istemezdi. Fakat bu zamana kadar onun en çok ağlamasına kendisi sebep olurken ne yazık ki bu çelişki kalbinin en utanmaz kısmı olmuştu.

Yetkin geçmeyen dakikaları şarkılarla geçirmeye çalışırken her çalan şarkıyı es geçiyordu. Sanki onu bekleyen bir şarkı, kalbini delecek olan sözler varmış gibi hiçbir şarkıda duraklamıyordu. Bir kez daha adını dahi bilmediği bir parçayı değiştirirken kulaklarını dolduran derin bir sesle çalan şarkıda ansızın durdu. Kendi tarzına uymayan ama Eva'sına uyan, en çok da aşklarının baharında en sık dinledikleri şarkı olup, her güzel anlarına uyan sözlerle yazılmıştı. Kalbimin Tek Sahibi kesinlikle Yetkin içinde geçerliydi. Eva hem onun hem de kalbinin tek sahibiydi...

Yetkin, söylenen sözlerle Eva ile tanıştığı günden beri olanları gözünün önünden geçirmişti. Onun ciddiyete bürünmüş hali, kuralcılığı, kendisine olan güveni ama en çok da sönmüş cesaretini cesurca ortaya çıkarması Yetkin'i etkilemişti. Tabi bunların yanında en çok da onun gülümseyişine ve gülümserken gözlerinin kahvesinin en tatlı haline bürünmesini hayranlıkla takip etmişti. O her zaman gözleriyle gülmeli ve tatlı diliyle de kalbini okşamalıydı. Tıpkı daha ilk günde onu kendine çektiği gibi...

Şarkı bitmiş, düşünceleri ise tazeliğini koruyordu. Fakat artık arabada durmak onu daha çok boğuyordu. Ne olursa olsun daha fazla beklememeli, Kalbinin Tek Sahibini görmeliydi. Bu an için çok beklemişti. Birkaç dakika daha beklemeye dayanamıyordu. Arabasından hızla inip kliniğin göz alıcı çiçeklerle süslenen yol kenarında ilerledi. Kalbinin ritmi hızlanırken gülüşüyle de sevdiğinim kalbini tekrardan çalmayı düşlüyordu.

İçeriye girdiğinde onu karşılayan asistana sıcak bir gülümseyiş sunarken, ''Eva müsait mi?'' diye sordu. Alacağı cevaptan o kadar emindi ki yönünü çoktan Eva'nın kapısına çevirmişti. Fakat kulağına dolan cevapla adımları donmuş, yönü ise anında asistana tekrar çevrilmişti.

Vazgeçebilir Misin ?Where stories live. Discover now