21.DİKİŞ TUTMAYAN YARALAR

56 13 9
                                    

Multi, Alaz ve Ayza.
Bölüm şarkısı multide.

"-Hep geçer diyorlar ya olric.. Sence geçer mi ?
-Geçer elbet efendim;
bazısı teğet geçer,
bazısı deler geçer,
bazısı deşer geçer,
bazısı parçalar geçer.
Ama mutlaka geçer ..."
-Oğuz Atay

❄️

Tam iki saattir yoldaydık. Alaz'la anneannemin yanına gidiyorduk. İçimde bir boşluk vardı çünkü Aden'i de kaybetmiştim. Artık eski hayatımdan kimse kalmamıştı. Alaz içimdeki boşlukları doldurmak istiyordu. Ona izin vermiştim çünkü ihtiyacım vardı. Eğer o da olmasa belkide delirirdim.

Cama yasladığım kafamı kaldırıp, kemerimi çözdüm. Alaz göz ucuyla ne yaptığıma baktı. Camımı sonuna kadar açtığımda içeri giren rüzgar saçlarımı uçurdu. Kafamı camdan çıkartıp saçlarımın deli gibi uçuşmasına neden oldum. Alaz bana seslenip içeri girmemi söylüyordu ama tam şu an buna ihtiyacım vardı. Onu dinlemedim, sonra beni anladı. Boş yolda arabayı iyicene hızlandırdı.

Alaz'ın bağırmasıyla gözlerimi kocaman açıp ona baktım. Bildiğin çığlık atmıştı.
Bakışlarımı görüp güldü.

"Sende dene. Rahatlatıyor." Bir kez olsun zincirlerini kır. Bencede iç ses, zaten ilk kezde değil.
Kafamı tekrar camdan çıkardım. Bir an kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım. Seni özledim anne. İçimdeki boşluk hiç kapanmayacaktı. Benim yaralarım dikiş tutmazdı, hep kanayacaktı ama artık biliyordum ki o yaralara pansuman yapmak isteyen kordan bir adama sahiptim. Bu yüzden yaram kanarken güldüm. Sonrada dediğini yaptım.
Çığlık attım. Boğazım ağrıyana kadar. Gözümden yaşlar aktığında rüzgar onları da alıp gitti.
Hoşçakalın dedim. Sizde beni terkettiniz.
Yinede gülümsedim çünkü kordan bir adama sahiptim.

Sonunda yerime tekrar geçip, kemerimi taktım. Gergindim ve bunu farkediyordu. Yıllardır görmediğim anneannemin yanına gidiyordum. Nasıl tepki vermem gerektiğini bilmiyordum. Hislerimi bastırmaya o kadar alışmıştım ki Alaz yanımdayken bunu yapamamak canımı sıkıyordu.
Camımın kapanmasıyla kaşlarımı çatıp Alaz'a baktım. Bana dönüp yüz ifademi görünce sorgulayıcı bir bakış attı.

"Çok esiyor hasta olursun," diye açıklama yapmasıyla camı tekrar açtım. Tam dönüp dışarıya bakacakken cam tekrar kapandı.

"Hasta olmam." Bastırarak konuşup camı tekrar açtım. Sadece bir kaç saniye sonra tekrar kapandı. Oflayıp Alaz'a döndüm. Beni takmıyordu bile. Onun dengesiz ruh haliyle uğraşacak gücüm yoktu. Kafamı ona çevirip, koltuğa yasladım. Yan profilden çok çekiciydi, gerçi her haliyle beni kendine çekiyordu. Onu izlediğimi farketse de bana bakmıyordu.

"Sence nasıl davranmalıyım?" Diye sordum.

"İçinden geldiği gibi." İç çekip önüme döndüm. Sorunda buydu, içimden hiçbir şey gelmiyordu.
"Kendini bu kadar sıkma. Baktın olmuyor. Yani orada durmak istemezsen, gideriz." Kafamı onaylar anlamda sallayıp, gözlerimi kapadım. Biraz dinlenmek istiyordum. Tekrar gözlerimi açtığımda kendimi geçmişe hapsolmuş bir şekilde bulacaktım.

❄️

"Geldik kar çiçeği." Alaz'ın sesiyle gözlerimi açtım. Kaç saat geçmişti?
Etrafıma bakmadan direkt Alaz'a döndüm. Bal gözleri parlıyordu, içten bir şekilde güldüğünde bende tebessüm ettim.
"Hazır mısın?" Diye sordu.

Piyanist-XIII-Onde histórias criam vida. Descubra agora