28.ŞEYTANIN KIZI

44 11 7
                                    


"Bir şey var aramızda
Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek,
Fakat ne kadar saklasak nafile.
Bir şey var aramızda,
Senin gözlerinde ışıldıyor,
Benimse dilimin ucunda."

🥀

Üzerimdeki kıyafeti son kez süzdüm. Aynadaki kişi ben miydim? Tam iki hafta geçmişti. Vücudumdaki yaraların neredeyse tamamı geçmiş sayılırdı. Elbiseden açıkta kalan yerlere Sare ve Feza kapatıcı sürmüşlerdi. Çünkü bazı morluklar hala belirgindi.

Onlar bunu yaparken Arya ruhsuz bir şekilde izlemişti. Hepsi geçmiş olsun demişti, yine Arya dışında. Uzay bana öyle bir sarılmıştı ki bir kardeş sıcaklığını hissetmiştim. Aynı zamanda Aden için baş sağlığıda dilemişlerdi.

Onu düşündükçe gözlerimin dolmasına engel olamıyordum. Yinede bu gecelik her şeyi unutmuş gibi yapmalıydım çünkü bu bizim planımızdı.

 Yinede bu gecelik her şeyi unutmuş gibi yapmalıydım çünkü bu bizim planımızdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Ayza'nın elbisesi)


Üzerimdeki elbise üst bedenimi ikinci bir deri gibi sarmıştı. Yüzümde ağır sayılabilecek bir makyaj vardı. Onuda Feza ve Sare yapmıştı. Dudaklarımda kırmızı ruj, gözlerimde kahverengi buğulu bir makyaj ve eyeliner vardı.
Feza yüz hatlarımı daha güzel göstereceğini söyleyip kontür yapmıştı.

Haklıydı şuan çok daha güzel gözüküyordum. Saçlarımı dalgalandırıp, sıkı bir at kuyruğu yapmıştık. Aynanın önünden çekilip Feza'nın benim için getirdiği siyah bilekten bağlamalı topukluları ayağıma geçirdim. Boyumu en az sekiz santim uzatmıştı.

Aynada son kez kendime bakarken odadın kapısı tıklatıldı. Oraya baktığımda kafasını uzatan kişi sırdaşımdı.

"Gelsene," diyip Uzay'a baktım.

İçindeki gece mavisi gömlek dışında simsiyah bir takım giyinmişti.
Islık çalarak yanıma geldi. Sol elimi tutup beni kendi etrafımda döndürdüğünde hala ıslık çalıyordu.

"Sen kimsin ve sırdaşıma ne yaptın?" Bu tepkisine tebessüm edip omzuna vurdum.

"Gerçekten olmuş mu? Aynadaki kişi bana çok yabancı."

"Deli misin? Fıstık gibi olmuşsun," diye yanıtladı Uzay.
"Daha iyi misin? Seni ilk gördüğüm gün aklım çıkıyordu."
Uzay yaklaşık dört gün sonra yanıma gelmiş ve beni gördüğünde gözleri dolmuştu. Sonrasında yaptığı tek şey bana sarılmaktı.

"İyiyim. Sen nasılsın?" Güldü.

"Çok iyiyim. Mina'yla konuşuyoruz." Onun için çok mutluydum.

Piyanist-XIII-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin