22 - "Sanırım evden kaçacağım." | SEZON FİNALİ

258 23 141
                                    

22

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

22. Bölüm - 'Sanırım evden kaçacağım.' | SEZON FİNALİ

1976, Haziran... (5. Sınıfın Son Günü, Yaz Tatili İçin Eve Dönüş...)

"Ah, bir seneyi daha bitirdik mi yani?!" dedi Peter, keyifle kendisini arkadaşları ile birlikte Hogsmeade'den kalkacak olan trenin kendileri için kaptıkları kompartımanındaki koltuğa bırakırken. "Şimdi... Yaz tatili ve sonrasında 6. sınıf oluyoruz!"

Lakin Peter'ın coşkusu yoktu arkadaşlarında. James dün gece bir anda partiden Evans'la yok olmuş, sonra bir anda belirmişti ve ağzını açmıyordu - çok sinirliydi...
Artık ne yaşandıysa...

Remus, dolunaydan hemen sonra dinlenemeyip Şampiyonluk Kutlaması'na -sözde arkadaşının hatırı ve eh, kendi keyfi ve merakı için, kim bilir belki de binbir çeşit çikolatalı kekler, pastalar için- katılmak zorunda kaldığından inanılmaz yorgundu - her an uyuyabilirdi...

Sirius'un neyin dramasını yaşadığını düşünmeye zaten gerek yoktu; o kendisinin 'aynı soyadını taşıyıp biyolojik olarak pek zoraki bağlı olduğu insansı yaratıklar' olarak bahsettiği ailesine, 'Azkaban'dan beter' diye nitelendirdiği evine döneceği için dün geceden, partinin bitiminden itibaren klasik tribine girmişti...

"Çocuklar..." diye mırıldandı Peter, bu aşırı karamsar ortamda gerilmişti. "Siz... Bir şey demeyecek misiniz?"

James camdan dışarıya, trene binenlere bakıyordu - Peter'ı duymamıştı sanki. Sirius kollarını bağlayarak ifadesizce baktı arkadaşına ve öylece, 'dünyanın en yakışıklı heykeli'ymişçesine durdu.

Remus ise esnemişti:
"Uyusak... olmaz mı, Kılkuyruk?" dedi kollarını iyice gererek. Fıstık yeşili gözleri baygın bakıyordu.

İç çekti Peter.
"Nasıl tanıştık, hatırlıyorsunuz - d'imi?" dedi, çekinerek. Bir anda bu soruyu yöneltmesinin özel bir nedeni vardı: o da sonsuz bir konuşma arzusu duymasıydı.

"Bu da nereden çıktı şimdi?!" diye sordu afallayarak Remus. "Ne alaka?!"

Peter, kırpıştırdı gözlerini. "O gün, b*ktan başlamıştı benim için," dediğinde, ne halt dönüyor diye meraktan döndürdü bakışlarını nihayetinde James camdan arkadaşına. "Annemle babam kavga etmişlerdi, beni umursamıyorlardı. Bense treni kaçıracağım için paniklemiştim, titriyordu bacaklarım ve farkında değildim lakin bacaklarıma işemişim..." Sirius'a baktı, cesurca:

"Halam geldi, üzerimi değiştirmeme yardımcı oldu ve sağ olsun, sayesinde 9 ¾'e vaktinde yetişebildim. Benim Hogwarts günlerim başlamıştı böylece, geride bir ay içerisinde bitecek bir aile ilişkisi bırakarak hem de..." Gözlerini yumdu, yutkundu. "Ne annem ne de babam istemedi beni. Babam, Mr. Pettigrew, dünyayı gezme hayali olan bir adamdı ve kim bilir nereye kaçtı... Anneminse Brezilyalı bir muggle ile ilişkisi vardı, ardında bakmadı bile - durup bir kez olsun oğlunu, beni, sormadı. Yanımda sadece halam kalmıştı, yapayalnızdım ve... Kardeşe ihtiyacım vardı. Kardeşlere ihtiyacım vardı."

The Marauders In The Pensieve (Çapulcular Düşünselinde) |Harry Potter Fanfic|Where stories live. Discover now