48 - "Hoşça Kal, Potter..." | PART 2 | SEZON FİNALİ

79 8 30
                                    

48

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

48. Bölüm - 'Hoşça Kal, Potter...' | PART 2

2. Sezon Finali

1977, Mayıs...

"Bak, Jamienzo, artık gerçekten asabımı bozuyorsun!" dedi Fuga. Yemek yiyorlardı Büyük Salon'da - daha doğrusu yemek yiyen tek kişi Fuga idi, James yemek yeme eylemini pek sevmezdi ve ayrıca aç da değildi, hayatta kalacak ve sporda bitkin düşmeyecek kadar protein iksiri ile beslenmişti. İkisi baş başalardı, evet, diğer Çapulcular yoktu. Zira Sirius, Cadance ileydi - ne yaptıkları James'i zerre ilgilendirmiyordu; Remus, Çikolata Kulübü'nün aylık değerlendirme toplantısındaydı - ne saçma! Ve Peter...

"Pete'e boş yere ümit verek Hogsmeade'e niye yönlendirdin ki? Madam Puddifoot'un Çay Dükkânı'na gitmiş... Acaba neden?!" diye haykırdı James. Arkadaşının ex sevgilisi Delisha Buckes'a takıntılı olmasından haklı olarak endişe ediyordu.

"Ben kimseye boş yere ümit vermedim ki! Merlin!" Fuga devirdi gözlerini. "Pettigrew bir aptalsa bu benim derdim değil!"

"FugFug!"

Derin bir nefes alıp verdi Fuga. İkindi vaktiydi ve bugün öylesine yoğundu ki ders açısından, kafa kalmamıştı artık.

"Ona sadece belki de fark edemediği, ona yanık başka biri olabileceğini söyledim - Buckes'ın peşinden sürünmesini değil!" dedi Fuga ve doğruyu söylüyordu.

James ise Fuga'ya pek inanmadı. Fuga'nın Peter'ı küçük gördüğünü, onunla dalga geçtiğini düşünüyordu.

"Eğer dostumun başına bir şey gelirse bil ki sen öldün, FugFug!" diye parmağını Fuga'ya doğru sallayarak yerinden kalktı James.

İçinde kötü bir his vardı.

Öte yandan, o esnada Sirius'a gelince, o sahiden de Cadance ile birlikteydi, yine...

"Beni çağırdın, önemli olduğunu söyledin," dedi Cadance Sky. Astronomi Kulesi'nde oğlan ile baş başalardı.

Sirius, gümüş grisi gözlerini pek dramatikçe göğe dikmişti. "Cadance... Ben..." İç çekti. "Beni anlayamıyorum da bu aralar..."

Gözlerini kapattı genç kız. Evet, o korktuğu terk edilme sahnesine gelmişti demek. Harika(!)

"Kim kendisini anlayabilir ki zaten?" diye açtı buz mavisi iri gözlerini Cadance. "Kendi gerçek benliğimizi bulduğumuz an, öldüğümüz andır... Tüm hayatımızın bir şerit olup önümüzden akıp gittiği o bir saliseden kısa süre..."

Sirius sırıttı. "Doğru diyorsun," dedi ve kıza baktı. Merlin! Bu kız sahiden de bir afetti! Öyle güzeldi ki oğlan, saatlerce onun yüzünü izleyebilirdi.

Ama, nedense kalbini heyecanlandırmıyordu bu aşırı güzellik. Sadece anlık, geçici heveslerle sarıyordu oğlanı. Esas arzu, Marlene'deydi... Marlene... Marlene...

The Marauders In The Pensieve (Çapulcular Düşünselinde) |Harry Potter Fanfic|Where stories live. Discover now