3 - "Saçmalama Remus, Lily'nin kedisinin seninle bir derdi yok!"

359 31 51
                                    

3

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

3. Bölüm - "Saçmalama Remus, Lily'nin kedisinin seninle bir derdi yok!"

Kasım, 1975...

"Evet, beyler!" diye haykırarak revire daldı James; kravatını bağlamamış, atkı gibi boynuna atmıştı, elinde atıştırmalıklarla dolu bir alışveriş poşeti ve yürüyüşünde gereksiz bir kasılma vardı. Hemen arkasından gelen Sirius da farksızdı ondan; saçları taranmamıştı ve bu hiç ona göre bir hareket değildi, gözleri önüne çıkan her dişi varlığa 'Bebeğim, takılalım mı?' edasıyla bakıyor, yüzündeki çapkın sırıtış büyüyordu. En arkalarından gelen Peter ise dün gecenin yorgunluğu ile esniyordu, bakışları baygındı.

"Rem! N'aber adamım?" diye yöneldi James'in önderliğindeki ekip, Remus'un yattığı yatağa doğru. Revir hemşiresi Madam Nutrix beş yıldır her ay bu çocukların gürültülü bir giriş yapmalarına hala daha alışamamıştı, kalbi göğüs kafesinden çıkacak gibi olmuştu. Gözlerini devirdi ve sakinleşmeye çalıştı, eğildi ve dünkü Quidditch müsabakasında Bludger'lardan birinin ağır yaraladığı Hufflepuff'lı vurucuyla ilgilenmeye devam etti.

"Nasıl olduğumu biliyorsun Çatalak," dedi Remus, bitap duruyordu, rengi solgundu.

"İyisin!" diye hemen sağına oturdu Sirius, gözlerinde dün gece Bağıran Baraka'da yaşadıklarının parıltısı vardı.

James ise hemen soluna geldi Remus'un, ayaklarını uzatarak iyice yayıldı. Peter, yan taraftaki yatağa gözlerini ovuşturarak oturmuştu.

"Siz hiç uyuyamadınız, benim yüzümden," dedi Remus mahcupça. "James'in dün Quidditch maçı vardı. Üstelik o yorgunlukla her fırsatta Patiayak ve Kılkuyruk ile yanıma geldi. Sirius ise kendisini riske atarak benim için her teneffüs mutfaktan bir şeyler aşırdı."

Sirius, pek havalı bir şekilde saçlarını geriye savurur gibi yapmak için başını geriye attı ve kocaman sırıttı:

"Dostum, risk benim ikinci adım! Peh!"

James ise Remus'un yatağının yanındaki komidine koyduğu poşetten dört şişe çıkarıyordu:

"Saçmalama Aylak, söz konusu kardeşlerimse yorgunluk denen illetin ne olduğunu asla hatırlamam!"

Ve şişeleri uzattı arkadaşlarına:

"Tongue-Tying Lemon Squash (Dil-Bağlayan Limon Kabağı)!" diye takdim etti cam şişelerdeki son dönemlerin en popüler içeceğini. Remus ve Sirius, James'in elinden gülümseyerek aldılar içlerinde sarı, üzeri hafif beyaz köpüklü olan sıvıları. Peter ise afallamıştı; o tam bir pisboğazdı, bir şeyleri yer içerdi lakin neyin ne olduğunu pek bilmezdi:

"Bu neydi, Çatalak?" diye sordu esnerken.

James bir anda dikleşti, bir satıcıymış edasıyla sahiplendi ürünü ve şişenin üzerinde yazan sloganı, kalınlaştırdığı sesiyle birlikte şişeyi göstererek okudu:

The Marauders In The Pensieve (Çapulcular Düşünselinde) |Harry Potter Fanfic|Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon