47 - "Hoşça Kal, Potter..." | PART 1 | SEZON FİNALİ

116 10 49
                                    

47

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

47. Bölüm - 'Hoşça Kal, Potter...' | PART 1

2. Sezon Finali

1977, Mayıs...

"Sana dediğim gibi, Kızıl, olmak ya da olmamak, tüm mesele bu..."

"Kapa çeneni Potter..."

James, sırıttı. "Senin çene kapama yollarını bilince pek çenemi kapayasım gelmiyor, ama..."

Lily, oğlana ölümcül bir bakış attı. Quidditch stadının tribünlerinde birlikte oturmuşlar, antrenmanları izliyorlardı.

İç çekti kız, oğlana sinirlenmeyi istemiyordu zira onun psikolojisinin şu aralar pek bozuk olduğunun farkındaydı. Sakatlığı sebebi ile James, bir süredir takımda oynayamıyordu ve bu onu kahrediyor olsa gerekti.

"Seninle tribünde oturmak da pek bir tuhaf hissettirdi," dedi Lily.

"Öyle mi?" diye sordu James, gözü Fuga'nın üzerindeydi. Çocukluk arkadaşının antrenmanlardaki hiçbir performansını beğenmiyordu, ve şimdi bizzat sahada olamayıp Fuga'ya beceriksizliği sebebiyle laf sokamamak ayrı bir işkence ve de kıskançlık sebebiydi.

Evet, hayatında ilk defa kıskanıyordu Fuga'yı, inkar edemezdi bunu. Ancak öte yandan da yanında oturan güzelliğe tüm bu trajedinin Snape'in kendisine komplo kurup sakatlanmasına neden olduğunu da diyemezdi.

Zira Remus ikaz etmişti, yasaklamıştı Sümsüküs Snape hakkında konuşmayı. Ve James, her ne kadar Sirius ona Lily'e Sümsük'ü yermesi ve onun pisliklerini deşifre etmesi üzerine fikirler verse de, bu kez Remus'u dinlemeyi koymuştu kafaya. Sustu, zor da olsa.

"Öyle ve..."

Kızın sözlerini böldü oğlan. "Lütfen Lily, zaten b*k gibi hissettirriyor burada oturmak, öylece durmak..." dedi oğlan. "Beni ben yapan şeyden, değerli kılandan uzak durmak..." Ela gözlerindeki esefli buğu, birbirine bastırılmış dudaklar...

Kız, oğlanı süzdü, hafif bir rüzgâr esiyor ve her ikisinin de saçlarını dağıtıyordu. Baktıkça daha da kapılır gibi oldu oğlana Lily, onun hatları her bakışında daha da kusursuzlaşıyor gibiydi. James'in keskin çene hattı, düz yanakları ve en ufak dudak hareketinde belirginleşen derin gamzeleri, bir nevi mıknatıs gibiydi. Ucu sivri ancak düz bir hatta sahip erkeksi burnu, ela gözlerini süsleyen uzun kirpikler ve düz, kalın kaşlar... Hele ki o darmadağınık dalgalı siyah saçların rüzgârla daha da karışması birbirine, oğlanın geniş alnını sergilemesi özgürce...

Kalbini hissetti kulaklarında Lily, al al oluverdi yanakları. Dudaklarını bastırdı birbirine, aklına gelmişti James'e yanaşması. Üzerinden kaç ay geçmişti o öpücüğün? Ve neden hâlâ sıcaktı dünkü gibi bıraktığı hissi dudakların? Kızın zümrüt yeşili gözleri, oğlanın dudaklarına baktı.

The Marauders In The Pensieve (Çapulcular Düşünselinde) |Harry Potter Fanfic|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin