1.METRO

110 8 71
                                    

                                                                                                                                                                                                          웃

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



"Geldiğin için minnettarım. Çok mutlu ettin beni."

Dudaklarımda içten bir tebessümü misafir ettim. "Yarın görüşürüz, tekrardan doğum günün kutlu olsun." Kollarını boynuma dolayıp yumuşak bir tonda "Teşekkür ederim," dedi.

"Nereye erkenden Yankı?"

Araya giren tanıdık bir sesle Sanem'den ayrıldım ve soru dolu bakışlarla yüzümü süzen Arda'ya döndüm. "Erken dediğin saat gece yarısına geliyor. Azra nerede?"

Yüzünü düşürdüğünde arkasında Azra belirdi ve "Buradayım," dedi. Başımı sallayıp "Ben gidiyorum, sen de geliyor musun?" diye sorunca kaşlarını çattı. Aniden yüzü gerginleşmişti; hızla nefesini verip kaşlarını çattı.

"Hayır, ben daha buradayım. Sen git."

Şaşkınlıkla başımı sallayıp bozulduğumu belli etmeden "Peki o zaman, size iyi eğlenceler. Yarın görüşürüz," dedim. Birlikte geldiğimiz partiden birlikte gideceğimizi sanmıştım.

Sanem'e dönüp gülümsediğimde karşılık verdi, portmantodaki çantamı almak için arkamı döndüm. Sırtımda dolanan rahatsız bakışları hissedebiliyordum. Birden sağ gözüm seğirmeye başladığında içimde anlamlandıramadığım bir duygu belirdi. Ne zaman sağ gözüm seğirmeye başlasa kötü şeyler olurdu.

Kötü bir şeyler olacak.

"Yankı?"

İsmimin zikredilmesiyle çantamı alıp arkamı döndüm. Arda beklenti dolu gözlerle bana bakıyordu. "Ben de seninle geleceğim. Yalnız gidemezsin." Buna gerek olmadığını söyleyecektim ki Azra araya girip Arda'nın kolunu tuttu.

"Biz seninle sonradan gideriz, senin yarın işin yok hem. Sanem de darılır. Değil mi?" deyip Sanem'e baktı, Sanem üzgünce başını onaylar biçimde sallayınca Arda kararsızlıkla baktı. Bakışlarım Azra'daydı, gergin gözüküyordu. Yüzü solmuştu, alnında oluşan boncuk boncuk terleri görebiliyordum. Neyi vardı?

"Evet, Yankı'nın işleri olduğu için onu zorlayamam ama siz kalmak zorundasınız. Gece daha yeni başlıyor, lütfen beni yalnız bırakmayın, Arda?"

Arda dudaklarını birbirine bastırıp başını sallayınca Azra rahatlamış gibi nefesini verdi, bakışlarını bir kez bile bana çevirmemişti. Neden böyle davranıyordu?

"Eve gidince lütfen beni ara ya da mesaj at, tamam mı Yankı?"

Bakışlarımı Azra'dan ayırıp Arda'ya çevirdim, sonra Sanem'e dönüp gülümsedim. "İyi eğlenceler." Arkamı dönüp hızla çıkışa doğru yürüdüm ve dışarı çıktım. Hiç olmazsa Azra'dan duymayı beklediğim cümleyi Arda kurmuştu.

51 METRE: VEYL-Ü LEZÂ  +18Where stories live. Discover now