Klasik İstanbul sabahı ,
Duman , kir , is , bir dünya pislik..
Sabahı boktan akşamı zifiri..
Günaydın be Şehr-i İstanbul , seni sevenin aklına şaşayım..
***********
09.17
Oğuz çıktı merdivenleri teker teker ağzında akşamdan diline yapışan şarkı sözüyle mırıldanarak ,
- Başkomiserim
- Söyle Ercan
- Başkomiserim Atıf Müdür sizi odanızda bekliyor
- Ne o oğlum sabah sabah başka verecek haberin yok muydu senin? Günaydın demek varken daha bismillah
- Kusura bakmayın günaydın başkomiserim
- Günaymış oğlum baksana emniyetin kapısından içeri girince sorunlar da başlıyor anasını avradını
- Kahvenizi söylüyorum odanıza başkomiserim
- Söyle bakalım. Ziya da gelince direkt odama gelsin hadi kolay gelsin evlat
Mırıldanarak devam etti yoluna basamakları çıkarak Oğuz.
Odasına girdiğinde Atıf Müdür pencerenin kenarında dışarıya bakıyordu
- Oradan öyle bakıldığında manzara pekte hoş durmuyor Müdürüm , kahve yudumlayarak bakarsanız tadına varırsınız görüntünün
- Sorun manzaranın tadını çıkarmak olsun Oğuz , günaydın
- İstanbul'da manzara çok olsaydı bokluk miktarı da o kadar az olurdu müdürüm , sizede günaydın
İstanbul bu evlat , millet taşına toprağına iş için geldi ama aranan bulunmaz öyle kolay diyerek koltuğa yöneldi Atıf Müdür.
Oğuz da ceketini asarak koltuğuna yöneldi.
- Ee Müdürüm , sabah sabah hayırdır?
- 2 haberim var Oğuz
- Dinliyorum Müdürüm
- Ankara'ya ilettiğimiz dilekçeden ret cevabı geldi. Ural Ofisler Grubu incelemesi yattı anlayacağın.
- Nasıl olur bu müdürüm (!)
- Bu demek oluyor ki , üst makamlarda adamları var , baskı uyguladılar demek ki , yani bu bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor , illâ ki bir boklukları var , ya aradığımız hususta ya da farklı bir olay.
- Ya diğeri?
- Müfettiş Bey açığa alınmış.
- Hobaaaaaaaa , o niye ?
- O da prosedürler de hata yapmış öyle dediler , yani anlayacağın canından çok sevdiğin Müfettiş Bey artık gelemeyecek buraya dedi gülerek Atıf Müdür
- Ben mi seviyorum , sevmek ne kelime müdürüm oooo can dostum (!) Diyerek gönderme yaptı Oğuz ..
************
Ziya odaya girdi ,
Günaydın müdürüm günaydın başkomiserim
- Atıf Müdür bu arada ayağa kalktı kahve fincanını masaya bıraktı ; çalışın beyler , yolumuz uzun hadi kolay gelsin diyerek odadan çıktı
Oğuz ;
- Sağolun müdürüm , otur Ziya
- Başkomiserim
- Otur Ziya
Ziya odanın kapısını kilitledi ve koltuğa yaklaştı.
- Oğlum neden kapıyı kilitliyorsun ?
- Başkomiserim , Müfettiş ..
- Açığa almışlar prosedür davasına dedi Oğuz
- Hayır o prosedür davası uydurma , Müfettiş Ural Ofisler Grubunun gizli üyesi. Oraya haber sızdırıyormuş.
- 2 gündür emniyete gelmeme sebebim tamamen bu
- Nerden biliyorsun bunu? Emin misin?
- Ural Ofisler Grubu'nun faaliyet raporlarını araştırmak hiç aklımıza gelmedi başkomiserim. 2 gündür arşivlerden kayıtların fotokopisini aldım. Şuan gizli üye konumunda , önceleri Ural Ofisler Grubu'nun Ural şantiyesinde müfettişlik yapıyormuş. Şeffaf müfettişlik. Müfettiş görünüyor ama haber sızdırıyor nerede kara para orada Ural Grubu. Nerede usulsüzlük orada Ural Grubu. 3 kere davalık olmuşlar ama hep bir şekilde aklanmışlar. Ural da şirkete mühür konduktan sonra bir gece de şirketin kara parası İstanbul bankalarına aktarılıyor ve aktaran da Müfettiş Ekrem.
- Vay amına koyayım.
- Dahası da var başkomiserim.
Heyecanla anlatıyordu Ziya , yutkunmayı unuturcasına ,
Ural da anonim şirketken anlaşmazlık olmuş , hissedarlar birbirine girmiş davalık olmuşlar , bu sırada hissedarlardan %45lik hisse sahibi olan Evgeni Satykov diye bir adam var , adam boğazı kesilerek ölü bulunmuş. Karısı da bir arazi de tecavüze uğradıktan sonra yine aynı şekilde boğazı kesilerek öldürülmüş.
- Müfettiş ile olan alakası?
- Alaka şu ki , müfettişten başkası bilmiyor Evgeni Satykov'un varlığını , gücünü.
- Vay Ekrem vay..
Ulan iplikken yumak oldu yine iş. Hay anasını avradını..
Desene işimiz iş Ziya ..
İşimiz iş ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sır Ölüm - Gerilim ve Macera Psikolojisi
Mystery / ThrillerHer defasında sizi merakta bırakacak, biraz gerilim ve macera aramaya var mısınız? Sır Ölüm birbirinden farklı düşündürücü maceraları ile sizlerle Dipnot : Verilen isimler tamamen kurgu ürünüdür herhangi bir gerçeklik söz konusu değildir