14.Bölüm

646 20 7
                                    

Sizlerle gurur duyuyorum ..

Sabah saat 07.30'u gösterirken Asayiş binasında sadece bu kelimeler yankılandı. Atıf Müdür ekibiyle beraber heyecanlı bir şekilde , sanki ilk defa bu göreve başlarmış gibi coşku ile geldi emniyet binasına. Gelirken de gülücüklerini saça saça gurur duydu her bir meslektaşı için. Odasına giden merdivenin basamaklarında Oğuz Başkomiser karşıladı Atıf Müdür'ü.

Hoşgeldiniz Müdürüm dedi Oğuz içten bir tebessümle beraber.

Duygulandı Atıf Müdür ilk başta. Gözleri dolar gibi oldu ama o disiplin tavrı bir an yerine gelir gibi nüksetti. Ama bir an da silkti kendini ilerledi ve o basamakların sonunda ki Oğuz'a yaklaştığında sarıldı meslektaşına.

Teşekkürler evlat , teşekkürler oğul. Şimdi inanıyorum ki bir gün bu meslek beni ihraç ettiğinde , yani bana ey Atıf sen artık gençlere sıranı ver , emekli ol git çiçek sula dediği vakit gözüm arkada kalmayacak. Biliyorum ki bugünkü başkomiserlik görevinden terfi ettiğin gün , benim rahatça önüme baktığım gün olacak.

- Saçmalamayın Atıf Müdür , bu emniyet binasının da , burada ki görevlilerin de , personellerin her birinin de ayrı ayrı size hâlâ ihtiyacı var.

- Vefalısın ama , iş bekliyor başkomiser. Derhal odama. Buyrun.

Buyuralım Müdürüm , buyuralım.

*********************************************

Oğuz ve Atıf Müdür henüz iki ve ya üç adım atmıştı ki arkadan hoşgeldiniz Müdürüm şükür kavuşturana diyen Ziya'nın sesi de duyuldu. Ziya Atıf Müdür'ün sevdiği kurabiyelerle beraber kahvesini elinde tepsi ile getirir vaziyette bir kat aşağıdan bağırıyordu yukarıya doğru.

Ziya (!) diyerek tek kelime etti Oğuz.

Heh tamam Ziya da geldiğine göre artık işimize rahatça güvenli bir şekilde devam edebiliriz dimi Oğuz diyerek gülümsedi Atıf Müdür.

Kahkahalarla beraber odaya girdiler ...

*********************************************

Elimizde ne bilgiler var ?

En baştan beri anlatıyım Müdürüm.

İnceleme heyeti yapan Kemal ve adamları ile ilgili hiçbir kanıt yoktu elimizde. Bize Asayişte arama var gelin dediklerinde biz sap gibi yola çıkmıştık. Gmail adresine gelen bir bildiri sayesinde elimize koz geçti.

Bilinmeyen bir kaynaktan bize gelen bir dosya örneğiydi. Örnek dosya da Kemal ve adamlarının yaptığı yolsuzluklar birebir yansıtılmıştı , yani bu demek oluyordu ki Kemal aslında buz dağının görünmeyen kısmıydı. Gerçi biz Kemal'in ne denli bir pislik olduğunu bilsekte el de kanıt olmayınca bir şey yapamıyorduk biliyorsunuz.

- Aynen öyle dedi Atıf Müdür.

Oğuz devam etti ;

- Ben asayişe girdiğim de Ziya benden 10 dakika sonra girdi , Ziya bu dosyaları bastırmakla meşguldü. Vakitten kazandık.

- Önemli olan bu bilgileri bize kim ulaştırdı Oğuz ? Biz de olmayan kanıtların başkasında olması sence de sıkıntılı değil mi ?

- Aynen öyle amirim. Biz de olmayan dosyaların başka birinde olması oldukça sıkıntılı ama şu da var ki , bu kanıtlara sahip olan kişi de bizimle aynı düşünceye sahip. Bize yardım ettiğine göre bizim yanımızda yer alabilecek bir kişi.

- İzine ulaşabildik mi ?

- Henüz hayır. Gönderdiği örnek dosya 24 sayfadan oluşuyor. Dosyanın tamamı 57 sayfa. 57 sayfanın tamamı farklı yerlerden gönderilmiş.

- Nasıl yani ?

- Mesela , 1 ile 7 numaralı sayfalar Crete adında ki bir yerden. 8 ile 19 numaralı sayfalar Nöttingen'den.

- Bu nasıl olabiliyor Oğuz ?

- İşte buradan sonra tekrar o sıkıntı başlıyor. Henüz hiçbir bilgimiz yok. Bu bilgilere sahip kişi eminiz ki bir kişiden ibaret değil. Adres şaşırtmak için birden fazla yerlerde eş zamanlı olarak tek tuşla sıra sıra bilgileri bize aktardı. En azından biz böyle düşünüyoruz.

- Desene yine bir dünya sıkıntı ..

- Maalesef ki Müdürüm. Emniyete hoşgeldiniz tekrar.

- Ziya nerede ?

- Yine kayıplarda. Kesin bir iz peşindedir , Ziya bu konular da baya dikkatlidir Müdürüm.

- Umarım boşa çalışmaz.

- Umarım.

O halde , öğleden sonra görüşürüz birazcık araştırmalar da bulun. Şunu unutma ki 2 tane kadın cesedi , bir sabıkalı çakma müfettiş , ofisler grubunun sahte faaliyetleri ve ihalelere karışan fesatlıklar hâlâ bizim yakamızda.

- Müdürüm ..

- Efendim Başkomiser ?

- Demiyorum bir şey Müdürüm demiyorum.

- Türkiye'den çıksaymış ya şu Sherlock anasını satayım diyerek çıkıyorum bu odadan müdürüm.

********************************************************

Oğuz odadan çıktı. Araştırmalara devam etti. Ama bulabildiği net bir sonuç yoktu.

Kendi odasına geldi. Gelmesiyle beraber faks makinasından bildiri ışığı yanmaya başladı. Oğuz makinanın başına yaklaştı. Makinadan çıkan kağıtta ki bildiri de şöyle yazıyordu.

'' İyisin Başkomiser , iyisin hoşsun ama kendini geride tutuyorsun. Önünde ki kağıtlara bakmaktan vazgeç. Kaldır kafanı ve televizyonda ki son dakika haberlerine bak. ''

Oğuz kalktı ve koridora çıktı açın hemen şu duvarda ki ekranı açın. Son dakika haberlerini hemen. Hemen !

Sekreter personel hemen açtı ekranı. Ekran da yazan netti :

Son Dakika : '' Geçtiğimiz günler de Atıf Yiğiter ve ekibini incelemek ile görevlendirilen Kemal Aktaşoğlu evinde ölü bulundu. ''

Hıııııııaaaaaaaaaaaaahhh !!! Hassiktir. Amına koyayım ! Elimizde ki en büyük koz öldürüldü mü şimdi ?

Lanet olsun !

Şimdi işler iyice boka sardı. Allah kahretsin !

********** '' Esas şimdi başlayacaktı gerilim fırtınası. İstanbul'un üzerinde biriken bulutlar bakalım ne zaman güneşi gösterecekti gökyüzü ile beraber. Sır Ölüm - Gerilim ve Macera Psikolojisi 1.Sezon sonu ile 2.Sezon da bu sorulara yeteri kadar ışık tutmak için tekrar karşınızda olacak. Gerilim ve Macera'nın yanı sıra soru işaretlerini birer birer silebilmek için 2.Sezon'u bekleyin.. ''

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 09, 2015 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Sır Ölüm - Gerilim ve Macera PsikolojisiWhere stories live. Discover now