6.Bölüm

1K 37 1
                                    

Saatler 03.00e geldiğinde Oğuz odasında evrakları incelerken delilleri bağdaşlaştırmaya çalışırken sızıp kalmıştı ta ki sabah Ziya gelip uyandırana kadar.

07.15

Başkomiserim

Başkomiserim uyanın

- Oov omuzlarım boynum tutulmuş

- Kaçtan beri buradasınız?

- Geceden beri. Ooo evden de aramışlar duymamışım. Ulan Ziya ilk defa soru işaretlerinin üzerinde bu kadar düşünmeden uyumuşum

- Çayınızı getiriyorum

- Dur dur. Hadi çıkalım kahvaltı yapalım temiz hava iyi gelir diyeceğim ama İstanbul gibi bir yerde demekte zor

- Orası öyle Başkomiserim

- Ee hadi kap ceketini aşağıda bekle beni. Bende elimi yüzümü yıkayıp geliyorum

- Tamam Başkomiserim

Ziya giderken Oğuz'da delilleri tamamen bulmuş gibi bir rahatlıkla uyandığı bu sabaha elini yüzünü yıkayıp kendini gererek ilerledi merdivenlere kadar. Asansör kullanmayı sevmezdi zor durumda kalmadığı sürece.

Tam merdivenlerden inecekti ki asansörden inen Müfettiş Ekrem'i gördü.

- Günaydın Oğuz

- Günaydın Ekrem

- Seni bugün bir rahat gördüm?

- Aksine. Bende seni bugün gergin gördüm. Görüşürüz.

Cevap hakkı sunmadan kestirip atmıştı Oğuz Müfettiş Ekrem'i.

Ama Ekrem'in gergin bir şekilde odasına ilerlediğini de göz ucuyla izledi. Daha sonra emniyetten çıktı araba da bekleyen Ziya'nın yanına gitti.

- Hadi Ziya. Gidelim kahvaltımızı edelim

- Başkomiserim çok çok iyisiniz bugün

- Uzatma Ziya bas gaza gidelim

- Tabi Başkomiserim

Kahvaltı yapıldı. Üzerine denize karşı manzaranın tadını çıkararak keyif çayları da içildi. Oğuz nedeni bilinmez bir mutluluk içerisindeydi geçen günlerin aksine rahattı. İkisi de bulunan cesetlerden konuşmadılar. Saat 09.00a gelirken Oğuz hadi kalk Ziya iş bizi bekler dedi.

- Gidelim Başkomiserim. Zaten İstanbul bir kere de kendini idare etse olmaz

- Ziya sen böyle laflar eder miydin ya?

- Ben de beziyorum Başkomiserim. Siz yine iyisiniz , emekliliğinizi isteseniz birkaç seneye olursunuz. Benim daha ohoooo ...

- Geçiyor be Ziya. Bu mesleğe ilk başladığımda çok istekliydim tabi o zamanlar bu kadar suç olmuyordu insanlar nokta kadar sorunlardan öldürülmüyordu

- Ya sonra?

- Sonrası malum be oğlum. İnsan alışıyor işte istese de istemese de. Hadi kalk gidelim yoksa birazdan Atıf Müdür neredesiniz diye arar

- Gidelim Başkomiserim

- Ver anahatarı Ziya. Efkârlı Ziya

Ziya gülümseyerek verdi anahtarı. Geçti direksiyona Oğuz. Sürdü arabayı her zaman ki yere , emniyete...

************************

09.35 ,

Emniyetin merdivenleri çıkılırken Ziya sessizliği böldü.

Sır Ölüm - Gerilim ve Macera PsikolojisiWhere stories live. Discover now