2

253 33 1
                                    

Kapalı alanlarda ciddi toplantılar asla Harry'ye göre değildi. Sektörde tanıdığı çok kişi vardı aslında ama onun yakın çevresinde olan sayılı insan vardı. Herkesle iyi anlaşır fakat herkesin samimiyetine güvenemezdi. Park alanına park ettiği arabadan çıkarken olabildiğince hızlı olmaya çalışıyordu. Geç kalmak üzereydi.

Binaya girdiğinde onu gülümseyerek karşılayan kıza aynı şekilde karşılık verdi. "Hoş geldiniz."

"Selam. En son ben mi geldim yoksa?" dedi gergince. Bir yere son giden kişi olmak onu geriyordu. Bir anda ona dönen tüm gözler falan…

"Hayır, henüz gelmeyen misafirlerimiz var. Asansörü kullanarak 5. kata çıkın sağ taraftaki ikinci odaya geçin lütfen." diyerek tebessüm etti kadın.

"Teşekkürler." deyip kendisine tarif edilen şekilde yukarı çıkıp ikinci odaya girdi. Daha önceden tanıştığı iki kişi ve henüz tanımadığı üç kişi oradaydı. "Merhaba."

"Uzun zaman oldu Harry, nasılsın?"

"İyiyim tatlım, sen?" derken kadının kendisine sarılmasına izin verdi. Uzun zamandır tanıyordu onu. Birkaç aydır bir film çekimi için yurt dışında olduğunu biliyordu. Odada bulunan herkesle selamlaşıp tanıştıktan sonra kendini sandalyelerden birine attı. Herkes çoktan kaynaşmış gibi görünüyordu. Birkaç dakika sonra kapı açıldı. Louis ve menajeri Max içeri girdi. Önce Max Harry ile selamlaştı. Sonra Louis herkese genel olarak selam verip Harry'nin yanına oturdu.

"N'aber?" diyerek yanındaki adama baktı.

"Fena değil, senden?"

"Aynı." deyip sıkıntılı bir nefes verdi. Harry'nin yanında oturan kadın kolunu dürtünce ona döndü.

"Louis Tomlinson ile önceden tanışıyordun ama asla haberimiz olmadı mı yani?"

"Bizde yeni tanıştık." deyip ondan uzaklaştı. Konuyu uzatacağını biliyordu. Oyuncular tanıştıktan sonra yeni senaryo önlerine koyuldu.

"Bu daha ne kadar sürecek?"

"Yapımcı ve yönetmen senaryo hakkında konuşacak, sonra oyuncuların herhangi bir sorunu ya da sorusu varsa cevaplanacak veya çözülecek. En az bir buçuk saat sürer."

"Hadi ya." deyip sıkıntılı bir nefes verdi. "Sıkılmıyor musunuz?"

"Tabii ki sıkılıyoruz. Dua edelim de yapımcı kısa kessin." onlar fısıldaşırken yapımcı konuşmaya başlamıştı. Louis bu işin pek de istediği gibi olmadığını düşünmeye başladı. Oysaki sinemada ya da televizyonda izlediğinde bu kadar sıkıntılı bir süreç olduğu anlaşılmıyordu. Louis daha başlamadan yorulmuştu.

İkisi de yapımcıyı dinlemeden yeni senaryoyu incelediler. Louis gözüne ilişen bir yeri hızlıca okudu. Harry ile birlikte olan iki sahnesinden biriydi. Harry bu sahnede şarkı söylüyordu. Louis daha önce onun birçok filmini izlemişti ama hiçbirinde şarkı söylediğini duymamıştı. Ona tekrar yaklaşarak "Şarkı söylemen gerektiğini biliyor muydun?" diye fısıldadı. Harry onunla aynı sayfaya bakarken başını salladı.

"Sanırım az önce öğrendim." derken yüzünün aldığı tuhaf ifade Louis'yi güldürdü.

"Üstesinden geleceğinden eminim."

"Ben emin değilim." deyip ağlamaklı bir yüz ifadesi takındı. Louis tekrar gülünce Harry kendini iyi hissetti. Sonuçta Louis Tomlinson'ı güldürebilmişti, hem de iki defa. Sonra menajeri Max'in bakışlarını görünce sessizce arkasına yaslandı.

Genelde yapımcılar boş konuşurdu. Kendilerince motivasyon konuşması yaptıklarını düşünürlerdi ama asla işe yarar bir şey söylemezlerdi. O yüzden Harry bu toplantılardan hiç hoşlanmazdı. Şimdi olduğu gibi dikkati dağılırdı. Elindeki senaryoya iyice bir göz gezdirdi. O zamana kadar da yapımcı konuşmasını bitirmişti.

Louis oflayarak yönetmenin konuşmasının bitmesini bekledi. Neyse ki o konuşmasını kısa kesmişti. Eğer tüm süreç bu kadar sıkıcı olacaksa bir daha böyle bir işe kalkışmazdı. Görevliler çay ve kahve servisi yaparken senaryo hakkında konuşulmaya başlandı. Oyuncuların birbirine alışma sürecinin olabildiğince kısa sürede olmasını istiyorlardı. Böylece çekimlere hızlıca başlayabileceklerdi.

"Harry'yi tekrar şarkı söylerken görmek güzel olacak." diyen kadına baktı Louis.

"Daha önce söylemiş miydi?"

"Sadece bir karaoke partisindeydik ve herkes bir şeyler söylüyordu. Sesimin güzel olduğundan değil." dedi utanarak. Tüm gözler ona dönmüştü. Yeni tanıştığı insanların ona bu kadar dikkatli bakması onu geriyordu.

"Mütevazılık yapıyor. Sesi gerçekten iyi." kadını dirseğiyle dürtüp ters bir bakış attı. Neden susmayı bilmiyordu ki?

"Yeni bir yönünü gösterecek olman güzel olsa gerek."

"Gösterebilirsem güzel olacak." diye mırıldandı. Louis onun kendine hiç güvenmediğini fark edince onunla bu konuyu bir ara konuşmayı aklına not etti. Belki yardımı bile dokunabilirdi. Kendisi de ilk zamanlar daha çekingendi sahneye çıkarken, kendini rahat hissetmiyordu ama şimdi çok daha iyiydi.

Bir süre daha senaryo hakkında, oyuncular hakkında ve set ortamı hakkında konuştular. Louis bu toplantı işinin kendi albüm toplantılarından çok daha sıkıcı olduğunu düşündü. Harry ise bu tarz şeylere çok alışık olduğu için mimik oynatmıyordu.

Bu onların bu kadar uzun süre yan yana oturdukları ilk gün olsa da asla son olmayacaktı.

Fake Relationship | LarryWhere stories live. Discover now