35

173 31 4
                                    

Büyük bir heyecanla park halinde duran arabanın direksiyonunda parmaklarıyla ritim tutuyordu. Ailesinin arabaya yaklaştığını görünce derin bir nefes alarak arabadan çıktı. Birkaç adım atarak onlara yaklaştı ve ilk olarak annesine sarıldı. Kadını omuzlarından sıkıca sararak saçlarına öpücükler bıraktı.

"Küçük bebeğimi o kadar çok özlemişim ki." diyerek onun sarılışına aynı sıkılıkla karşılık veriyordu kadın. Onlar ayrıldığında babasıyla da sarıldı. Kız kardeşinin beline sarılıp genç kadının ayaklarının havalanmasını sağlayadı. Gülerek karşılık veren kadın onun uzamaya başlamış olan saçlarını karıştırdı.

"Siz arabaya yerleşin, ben eşyalarınızı bagaja yerleştireceğim." Annesi ve babası arabadaki yerlerini alırlarken kız kardeşi ona yardım etmek için yanında kaldı.

"Çok heyecanlı olduğun belli oluyor. Yanakların kızarmış…" parmaklarının tersini onun yanağına bastırdı. "...ateşin çıkmış resmen."

"Louis'nin ailesiyle ben de ilk defa tanışacağım. Daha önce büyük olan iki kız kardeşiyle telefonda konuşmuştum ama yüz yüze gelmek çok farklı bir şeymiş. İlk defa bu hale geliyorum ben, normalde hiç böyle olmazdım."

"Sakin olmaya çalış. Louis'nin ailesinin kötü kişiler olduğunu düşünmüyorum. Eminim seni rahat hissettirmek için ellerinden geleni yapacaklardır." tekrar derin bir nefes alarak bagajı kapatıp şoför koltuğuna yerleşti.

"Direkt Louis'nin evine gidiyoruz. Yemeğimizi orada yiyeceğiz. Daha sonra benim evime geçeriz, dinlenirsiniz. Biliyorum sizin için yorucu olacak ama bir günlük benim için idare edersiniz değil mi?"

"Rahat ol biraz. Biz sorun etmiyoruz şu an yorgun olmayı falan." araba hareket ettiğinde telefonu çalmaya başladı. Araca bağlı olduğu için tüm arabayı doldurdu ses. Harry hızlıca cevapladı çağrıyı.

"Sevgilim, ailenin geleceği uçak iniş yaptı mı? Haber vermedin, merak ettim."

"Aldım bizimkileri, yoldayız. En geç yarım saate kadar orada oluruz. Siz n'aptınız?"

"Biz hazırız. Herkes merakla seni bekliyor." titrek bir nefes aldı. Sanki aldığı nefesler yetmiyor gibi hissediyordu bugün.

"Elimden geldiğince hızlı olmaya çalışıyorum."

"Acele etme, dikkatli kullan arabayı. Ben senin dikkatini dağıtmayayım. Seni seviyorum."

"Bende seni." deyip telefonu kapattı. Yanındaki yolcu koltuğunda oturan kız kardeşi Gemma gülmemek için kendini zor tutuyordu. Harry'yi en son ne zaman böyle gördüğünü hatırlamıyordu bile. Onun daha önce Louis ile telefonda nasıl konuştuğuna şahit olmuştu. Şimdi gergin hissettiği için cümle bile kuramaması komikti.

"Sevgilin için hediye falan mı alsak yoldan?" Harry'nin kaşları çatıldı. Louis'nin hitap edişiyle dalga geçtiği belliydi.

"Baba!" diyerek sızlandı. "Ben yemekten sonra servis edilmesi için tatlı aldım. Ayrıca annesinin en sevdiği çiçeği de aldım. Siz sadece beni utandıracak, rezil edecek bir şey yapmayın yeter." adam gülerek karısını dirseğiyle hafifçe dürttü.

"Görüyor musun, annesinin en sevdiği çiçeğe kadar öğrenmiş."

"Babamı direkt benim evime mi bıraksak?" diyerek onları daha çok güldürdü.

"Tamam tamam, utanma. Gerginliğini atman için espri yapayım dedim."

"Pek güldürmedi beni." Babası onun gerçekten çok gergin olduğunu anlayınca yaptığı alayı daha fazla uzatmadı. Bir süre sessiz kalsalar da Gemma dayanamayarak bir konu açtı. Yaklaşık olarak yirmi dakika sonra Louis'nin evinin önündeydi. Şifreyi girerek büyük kapının açılmasını sağladı. Arabayı tekrar hareket ettirip otoparka Louis'nin arabasının yanına park etti.

Fake Relationship | LarryWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu