10

218 34 9
                                    

İşte buradaydı. Önünde durduğu evi süzdü. Oldukça geniş görünüyordu. Harry bahçeli evlere bayılırdı ve Louis'nin kocaman bir bahçesi vardı. Arabasını park edip indiğinde bahçeyi inceleyerek kapıya yaklaştı. Eğer bu ev Harry'nin olsaydı kesinlikle en fazla zamanı bahçede geçerdi. Kapı çaldıktan yaklaşık yarım dakika sonra gülümseyen bir Louis tarafında açıldı. "Hoş geldin." diyerek onun geçmesi için bir adım geri çekildi.

"Hoş buldum. Bahçene bayıldım." derken son defa arkasında kalan bahçeye göz attı. Renk renk çiçekler, kocaman ağaçlar, güzel bir aydınlatma ve oturmak için güzel bir köşe vardı.

"Sevindim çünkü çok uğraştım o bahçe için."

"Gerçekten mi?" gözlerini irileştirerek bakınca Louis onun saflığına güldü.

"Tabii ki hayır. Sence benim bahçeyle uğraşacak zamanım mı var?"

"Beni niye kandırıyorsun?" dedi surat asarak.

"Kandırmadım, şaka yaptım sadece."

"Çok şey değişti."

"Salona geçelim hadi. İçecek bir şey ister misin?" diyerek konuyu değiştirdi Louis.

"Şimdilik bir şey almayayım. Teşekkürler." Louis'yi takip ederek geniş salona geçti. "Şimdi, evin dekorasyonunu sen mi yaptın, diyeceğim ama sen yine bana şaka yapacaksın." Louis ona gülerek koltuğu işaret etti.

"Otursana. Ayrıca evi aldığımda birçok eşyası vardı. Ufak tefek şeyler dışında hiçbir şeyi ben koymadım." Harry anladığını belirtmek için başını salladı. Koltuğun sağ tarafına oturdu. "Film izleriz diye düşündüm."

"Olur." Orta sehpanın üstünü hazırlamıştı. Cipsler, mısır, bardaklar. Her şey hazırdı. "Filmi seçtin mi? Umarım bu seçimi bana bırakmamışsındır."

"Merak etme seçtim." derken yüzünde muzip bir gülümseme vardı.

"Eğer seni birazcık tanıdıysam bu gülümseme, bir şey yaptım, gülümsemesi. Büyük ihtimalle ya utanacağım bir şey ya da itiraz edeceğim bir şey."

"Kendimi bu kadar ele verdiğime inanamıyorum."

"Ne yaptın?"

"Ben gidip içecekleri getireyim sonra da ne yaptığımı gösteririm." diyerek biraz zaman kazanmaya çalıştı. Mutfaktan birkaç çeşit içecek alıp salona döndü. "Ne içmek istersin bilemedim. Kola, enerji içeceği, bira, meyve suyu."

"Bira içemem, arabayla geldim."

"Burada kalırsın, çok da sorun edilecek bir şey değil." büyük ihtimalle filmi izleyene kadar saat epey geç olacaktı. Burada kalması doğru olur muydu bilmiyordu. "Açılışı birayla yapalım, daha sonra başka bir şey içmek istersen alırsın. Kocaman evde sana kalacak bir oda bulurum merak etme." deyip Harry'nin itiraz etmesine izin vermeden birayı onun bardağına boşalttı. "Buz?"

"Olur." Louis'nin evi çok sıcaktı. Ceketini çıkarıp koltuğun kenarına koydu.

"Görüşmeyeli neler yapıyorsun bakalım?" sehpayı koltuğa yaklaştırıp arkasına yaslandı.

"Yeni bir proje var, henüz görüşme aşamasındayız. Dijital bir proje."

"Film, dizi?"

"Dizi olacak. Tek sezon, kısa bir şey." Louis'nin ilgili bakışları yüzünden uzun cümleler kuramıyordu.

"Sen mi oynamak istiyorsun, onlar mı senin oynamanı çok istiyor?"

"Aslında her ikisi de gibi. Max biraz çekimser yaklaşıyor."

Fake Relationship | LarryOnde histórias criam vida. Descubra agora