"Film hakkında ne söyleyebilirsin?" gözleri bir anlığına düşünceli baktı. Bu sırada dudakları büzülmüştü. Söylemek istediği çok şey vardı ama ne söylese doğru olurdu emin değildi.
"Bence bu film… aşk, boşa harcanan zaman ve… aşık olmanın ne kadar zor olabileceği hakkında." diyerek başladı. "Birini sevmenin suç olması… aşkını özgürce yaşamanın engellenmesi ve bu çıkmaza bir kere girmiş olmak berbat hissettirecek bir şey. Aynı zamanda kendi doğrunu yaptığını düşünürken yanlışa düşmek ve bunun sonuçlarına seninle birlikte çevrendekilerin de katlanacak olması üzücü ve kırıcı." herkesin odağı üstündeyken kelimelerini seçerek konuşmak zorundaydı.
"Yapımcıların bu rol için seni seçmesindeki neden ne sence?"
"Onların hikayeye bakışı ve oyuncu seçimi izleyiciye göre farklı olabiliyor. Eminim ki birçok yönden düşünüp değerlendiriyorlar. Tam olarak nedeni nedir bende bilmiyorum ama çok memnunum bu işte yer aldığım için." görüşmeci diğer oyunculara da sorular sorarken onları da dikkatle dinliyordu.
Her filmin tanıtım sürecinde bu kadar istekli ya da konuşkan olmazdı. Genelde konuşulan şeyleri dinlemezdi bile. Diğerleri konuşurken sürekli başka şeylerle ilgilenirdi. Bu film ilk andan beri oynamak için can attığı bir işti.
"Çekimler sırasında zorlandığınız bir sahne oldu mu?" Herkes birbirine bakarken salonda gülüşmeler oldu.
"Aslında çekilen sahnenin duygusunu yansıtabilmek bazen zor olabiliyor. İşin profosyenel boyutu olduğu kadar profesyonellik dışı kısımlar da oluyor. Bir sahne size o an yansıtmanız gerekenden çok daha farklı duygular hissettirebiliyor. Biz kendimizi fazla kasmadan içimizden geldiği gibi davrandık çekimler boyunca ve güzel olduğunu düşünüyorum."
"Harry ve David arasında özel bir sahne var?" diyerek imalı bir bakış attı. "Bu sahneyi nasıl çektiniz?"
"Birbirimizi tanıdığımız ilk günden beri sürekli karşılıklı olarak destek vereceğimiz konusunda anlaştık. Çünkü senaryo önünüze geldiğinde karşınızda güvenebileceğiniz biri olsun istiyorsunuz. Harry ile tanıştığımda bu güven oluştu. O sahneler çekilmeden önce de dört kişi bir araya geldik ve neler yapacağımızı, bu sahneden beklentinin ne olduğunu konuştuk. Harry ile birbirimize bu sahne çekilirken destekçi olacağımız konusunda söz verdik. Odada toplam dört ya da beş kişiydik ve duyguyu olabildiğince yansıtmaya çalışarak çektik."
"Harry, senin de söylemek istediğin bir şey var mı?"
"Hayır. Gayet güzel açıkladı aramızdaki ilişkiyi." diyerek gülümsedi.
"Peki partnerinizde aradığınız ilk özellik ne?" üçü aynı anda "Güven." dediler. Bu yine tüm salonun gülmesine ve 'aww' seslerinin yükselmesine neden oldu.
"Anlaşılan o ki iyi bir ekip olmuşsunuz. Filmin çekildiği dönem sevgilisi olanlar vardı aranızda, bu yakın temaslar onlar için bir sorun teşkil etmedi mi?" Tüm gözler Harry'ye dönünce gözlerini irileştirerek etrafına bakındı. Salondakiler gülerken Harry gerilmişti. "Etrafına bakınmayı bırak Harry, senden bahsediyorum." Karşısında oturan seyircilerin hepsi dikkatle kendisine bakarken boğazını temizledi.
"O dönem ilişkisi olan tek kişi ben miydim?" diye sesini inceltti.
"Sorumuzun cevabını merak ediyoruz." diyerek seyirci desteğini de arkasına aldı görüşmeci.
"Bu zamana kadar hiçbir ilişkimde işimi geriye atacak bir durumum olmadı. Buna izin vermem. Senaryo bana gelir, ben okurum ve ben karar veririm. Hayatıma aldığım kişi de bunu destekler. Eğer desteklemezse de yollarımız ayrılır. Ben ondan önce de bu işi yapıyordum, ondan sonra da bu işi yapacağım."
"O dönem Louis Tomlinson ile bir ilişkin vardı ve sen çekimlere devam ederken ilişkiniz bitti. Söylediklerinden yola çıkarak Louis'nin seni bu işte desteklemediğini söyleyebilir miyiz?" kaşları çatıldı.
"Hayır, kesinlikle söyleyemeyiz. Louis hiçbir zaman işimle alakalı bir konuda beni aşağı çekecek tek bir kelime bile etmedi. Aksine bana sete gelerek bile destek oldu."
"O halde tam çekimlerin ortasında neden ilişkinize son verdiğinizi duyduk? Bu herkesin merak ettiği bir şey."
"O dönem çok az görüşebiliyorduk. Hatta o kadar az görüşüyorduk ki o zaman bulduğunda sete gelip beni görüyordu. İkimizde kendi işlerimizle çok fazla meşguldük. İlişkimizin yıpranmaması adına ara vermek istedik. Ortak bir kararla bu işi en doğru şekilde bitirdik. Birçok ortak arkadaşımız var ve hala ara ara görüşebiliyoruz. Konuyu kapatabilir miyiz artık, insanları sıkıyoruz bence."
***
Eve geldiğinde Louis yemekleri sipariş etmiş onu bekliyordu. Harry ise rahat görünse de aşırı gergindi. Onu gören herkes en ufak mimiği hakkında bile yorum yapacaktı. Louis hakkında konuşurken nasıl bir tavırda olduğunu bile bilmiyordu ve milyonlarca teori çıkacaktı.
"Nasıl hissediyorsun?" sevgilisine sarılarak gözlerini kapattı.
"Çok gerginim. Doğru cevaplar verip vermediğimi bile bilmiyorum."
"Çok rahat ve profesyonel görünüyordun." Biraz geri çekilmiş olsa da hala onun kolları arasındaydı.
"İzledin mi?"
"Elbette, baştan sona kadar her saniyesini."
"Çok heyecanlandım. Özellikle seninle ilgili soru sorulunca ne cevap vereceğimi bilemedim bir an."
"Çok güzel idare ettin. Güven bana." diyerek gülümseyip yanaklarını okşadı.
"Oradan ayrılabilmek için elli takla attım. Evde sevgilim bekliyor, diyemedim." Louis gülerek koltuğa yönlendirdi onu.
"Sana daha önce de söyledim, orada kalıp biraz zaman geçirebilirdin. Hem biraz rahatlamış olurdun."
"Orada kalıp bir şeyler içerek rahatlamak istemedim. Sana sarılarak senin kokunda rahatlamak daha cazip geldi." Louis memnun bir mırıltı çıkarıp onu öptü.
"Bu rahatlama şeklini bende çok sevdim."
