9

204 36 3
                                    

Harry girdiği mekanda Louis'yi hızlıca buldu. Heyecanlı bir nefes alarak ona doğru ilerledi. Louis bu sırada telefonuna bakıyordu. Harry onun karşısına oturarak "Selam." dedi.

"Hoş geldin. Nasılsın?" derken telefonunu kapatıp kenara bıraktı.

"İyiyim, sen nasılsın?"

"Yemek yersem çok daha iyi olabilirim." Harry buna güldü.

"Sipariş verelim o zaman."

"Çok açım, her şeyden yemek istiyorum."

"Aslında saat fazla yemek yemek için birazcık geç oldu. Bence hafif bir şeyler yemelisin." Louis ona tuhaf bir bakış attı.

"Oradan bakınca yemek yemek için saati umursayan birine mi benziyorum? Otelde gecenin on ikisinde pizza sipariş ettiğimi hatırlıyorsundur umarım."

"Evet. Hatta o pizzayı zorla bana da yedirdiğini ve sırf bana yedirmek için uğraşırken bileğini acıttığını, böylece sabaha kadar uyuyamadığını da hatırlıyorum."

"Bu kadar ayrıntıya gerek yoktu." deyip surat astı. Menüde Harry'nin diline düşmeyeceği bir şeyler aradı. Harry bunu anlayarak kendini kötü hissetti.

"İstediğini ye, bana bakma sen."

"Sonra bunu da hatırlatmayasın bana." kıkırdayarak başını iki yana salladı.

"Öyle bir şey yapmam Lou."

"İlk defa biri adımı kısaltarak söylüyor." Harry'nin önce kaşları çatıldı. Daha sonra söylediği şeyi gözden geçirerek ne demek istediğini anladı.

"Bu seni rahatsız eder mi?"

"Hayır tabii ki. İstediğin gibi seslenebilirsin bana. Mesela tanınmadan önce herkes bana Lewis derdi, şimdiyse sadece gıcık etmek için öyle diyorlar."

"Bu çok kötü bir şey olsa gerek."

"Alıştım artık." deyip omuz silkince Harry yine gülümsedi. Onun yanında gerçekten aksi mümkün değildi. Tabi Harry ondan hoşlandığı için de öyle geliyor olabilirdi.

"Ne yiyoruz o zaman?"

"Sen seçmek ister misin?"

"Bu konularda çok iyi olduğumu söyleyemem. Söyleyeceğim şeyi beğenmezsen değiştir, tamam mı?" Louis başını sallayarak onayladı. Öyle bir şey yapmayacağını ikisi de biliyordu. "Madem çok açsın..." derken gözleri menüdeki yemeklerde gezindi. "Fish and Chips nasıl olur?"

"Sadece o mu?" Harry'nin şaşkın bakışlarıyla karşılaşınca gülümsedi. "Yani, küçücük yemekle doyar mıyız?"

"Yanına sebzeli bir şeyler isteyebiliriz?" Louis onun ciddi olup olmadığını anlamaya çalıştı.

"Tamam. Yanında ne içmemizi önerirsiniz bay gurme?"

"Hey, yemek seçimini bana bırakan sendin. İstemiyorsan başka bir şey söyle." Louis garsonu çağırıp Fish and Chips istediklerini söyledi.

"Yanında içecek olarak ne önerirsiniz?"

"Genelde bira tercih ediliyor." Harry'ye bakarak onay bekledi. O başını sallayınca garson not aldı.

"Yemeğin yanına haşlanmış tatlı patates eklerseniz sevinirim." garson her şeyi not alıp kısa sürede geri döneceğini söyleyerek yanlarından uzaklaştı.

"Hep böyle yediklerine dikkat eder misin?"

"Aslında pek değil. Çok geç bir saatte ağır yemekler yemeyi midem kabul etmiyor zaten."

Fake Relationship | LarryWhere stories live. Discover now