treat you better, hyunlix

2.8

"Gitme mi?" Yongbok şaşkınlıkla farketmeden bunu tekrarlamıştı. Hyunjin saymayı bıraktığı biralardan bir şişe daha açtı.

"Jeongin'den ayrıldım." Yongbok bir süre cevap vermedi.

"Anladım." Konuşma devam etsin diye cevap verdi. İkisinin arasında bir süre sessizlik oldu. Hyunjin cebinden çıkardığı sigara paketinden bir dal çıkardı. Çakmağına birkaç kez bastığında, Yongbok anlamıştı.

"Sen sigara mı içiyorsun şu anda?" Hyunjin onun göremeyeceğini bilse de kafasını sağa sola salladı.

"Ne münnaseve- münasebet??" Yongbok oturduğu yerde dikleşti. "Ne demek ne münasebet? İçiyorsun değil mi? Ne zamandan beri içiyorsun sen? Bak eğer o elindekini içersen gelir elinden alırım."

Hyunjin gülümsedi. "Saat gecenin bir buçuğu, bu saatte gelemezsin sen." Yongbok kaşlarını mücadeleci ruhuyla çattı.

"Elbette gelirim, ancak içmeyeceğini biliyorum." Hyunjin, mesajlar kısmından ona elindeki şimdi yaktığı sigaranın resmini attı. "Ee ne di-" Hyunjin, karşı taraftan gelen bip sesiyle duraksadı ancak kendisine gelen mesaja odaklandı.

@jeoong.in
hey
saka yapmistin degil mi?
ben seni cok seviyorum cunku
sende beni sevmelisin
biliyorum seviyorsun da
yongbok zaten yeni sevgili yapmis
chan ile sevgili olmus o
oyle olmus

Hyunjin'in kaşları çatıldı. Az önce konuşmuşlardı, böyle bir şey olsa o söylerdi. Bunu düşündü, ancak ya o haklıysa. Chan ve Yongbok, 3 yıl geçse bile hâlâ fazla yakınlardı.

"Hayır, Yongbok benim. Her zaman benimdi, Chan ile sevgili olacak değil. Onu ağabey gibi görüyordu."

Aklından Yongbok'a o gün, Jeongin'i kardeşi gibi gördüğünü düşünmüştü. Geçmişti biraz daha düşünmeye başladıkça kendini iğrenç hissetmeye başlamıştı. Bu zamana kadar, asıl kötü kişinin kendisi olduğunu düşünmeye başladı.

"Yongbok, benden bilerek ayrılmamıştı." Saçlarını karıştırıyor, kendini hissedemiyordu. Sarhoşluğun etkisiyle daha da kötüydü.

"Ben bunu bildiğim halde," derin bir nefes alırken sesi iyice titriyordu. "Onunla sevgili oldum. Neden? Beni terkettiği için ondan bu şekilde intikam mı alacaktım?" Bacağı ve eli titremeye başlamıştı. Elindeki sigara çoktan yere düşmüştü. Hyunjin içeri geçebilmek için havuzun kenarında ayağa kalkacaktı ki o an gördüğü silüet ile durakaldı.

"Hyunjin?" Yongbok etrafa baktı. Bira şişeleri ve içinden dağılmış sigara paketi. Yavaşça ona doğru baktı. Gözleri kanlaşmış, yüzü sarılaşmıştı. Saçı dağınık, tişörtü hafiften ıslaktı. Yongbok'un endişeyle nefesi hızlanırken, ona koştu. Hyunjin'in baygın bakışları, onu daha da korkutuyordu. Onun kolunu tuttu. "İyi misin? Sorun ne? Anlat bana." Yongbok onun gözlerinin içine bakarken, Hyunjin ansızın kendisine engel olamadı ve sertçe dudaklarını öpmeye başladı.

Yongbok önce tepki veremese de ona ayak uydurdu. Hyunjin onu öperek onu evden içeri sokarken, hızla birbirlerinin üstünü soyuyorlardı. Hyunjin onun çıplak üstüne ulaştığında gülümsedi ve koltuğa doğru yatırdı. Yongbok neden böyle bir şey olduğunu anlamıyordu ancak, ona olan özlemi öylesine güçlüydü ki. İkisi de kendisini geceye bıraktı.

---

Hyunjin kendisini kenara doğru bıraktığında, ikisi de birbirine bakıp gülümsedi. Bu garip bir gülümsemeydi. Hyunjin onun dudaklarını tekrar öptü ve kulağına doğru eğildi.

"Sen hep benimdin."

  Yongbok'un yüzünde yayılan tuhaf gülümsemeyle uyuyakaldılar.

Hyunjin ona sarılarak uyanmayı hedeflerken, gözlerini araladığında onun yerine bir kağıt parçası buldu.

"Çok değil, az bir zaman sonra görüşürüz.
Seni seviyorum.
(Sigara bir daha içersen, umarım boğazına dumanı takılır. (Ve hayır bu sefer içersen gelemem.))

@anandirkisa

yongbok yine aynisini yapmis

*@kmagazine den bir gönderi*

Hyunjin derin bir nefes verdi ve gönderiye bastı.

@kmagazine

[1/2]

[2/2]

Ünlü model Lee Yongbok, bugün Kore-Amerika uçağı ile yine kameralarımıza yakalandı. Nedeni hâlâ bilinmese de, sizce neden durmadan bu iki ülke arasında gidip geliyor?