bölümde +18 sahneler var, yıldıza basıp bol bol yorum yapmayı unutmayın, keyifli okumalar dilerim 🌼
erkek yaa grubu
doruk: kankamın tiyatrosundan muhteşem kareler
aybike'yi öpme sahnesi bir türlü gelmeyen vezirin son çırpınışları:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
emir: HAY AMK QLĞQÜQĞQĞWÜWÜWLWLWKWL
ömer: lan ajaowpwğwlwğğw
tolga: bunalmış mısın ne sanki kanka
berk: olsun oğlum final devamında yazar, küçük prensesi öpüyor ama çekemeyenler de perde arkasından kaçar böyle değil mi tolgacım?
tolga: gerzek herif
oğulcan: susun amk zaten hala çok sinirliyim öpmedi, vakkumladı kızı sanki piç yerimde duramıyorum sinirden
doruk: dur oğulcan'cım dur sıra sana da gelecek sister'ının dudakları b.ö. tarafından parçalanan sevimli kütükcük:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
emir: İSİCEM
ömer: oğulcan HAKAPAĞQÜÜAWLWLĞS kuzi kusura bakma ama harbiden buneamk
berk: benim minnoş tatlı kütükcüğüm meyve mi verecekmiş 🤩💘💖🐣🍂🪴
oğulcan: berk sus ne zaman ya şu oyunun gerçeği oynayın bitsin artık da kurtulalım prova ayağına habire öpüyo kızı
berk:dudakları çok güzel benim suçum değil/ yakıyor, kavuruyor bense sadece kül oluyorum onun ateşinde/ daha çok var oğulcan'cım ve bu sürede de yapacağımız çok prova olacak :) mesela bugün benim evde prova yapacağız/ ama ben bunu size söylemeyeceğim salak mıyım ben sonra gel dibimizde bit/ gençler benim işim var sizin salak saçma muhabbetinize doyum olmaz, ben kaçar
.
kızıl kapıyı açıp genç kızı içeri aldığında ise devamlı kuruyan dudaklarını ıslatıyordu, iyi gelmiyordu bu kız ona.
kıyafetlerini inceledi uzun bir süre. beyaz bir etek ile kırmızı crop vardı kızda. kendisi gibi fiziği de kesinlikle şahaneydi.
genç kız, berk'in kendisini izlediğini fark ettiğinde de yutkundu. yanıyordu her bir tarafı. yakıyordu.
belinde kollarını hissettiği çocuğa itiraz etmedi. dokunuşunu istiyordu. ellerini boynunda birleştirdiğinde nefesini hemen nefesinin üzerinde hissetmek mükemmeldi. dudaklarını birleştirdiğinde kızılın ellerini belinden aşağıda, kalçasında ve bacaklarında hissettiğinde bedenini itti kızıla.
kendini sertçe çocuğa sürttüğünde sırtının duvarla buluşması bir olmuştu. kızılın bedenini bedeninde hissettiğinde öpüşünü sertleştirdi. zevkli boğuk iniltileri dudakları arasında kaybolurken kızıl, genç kızın tek bacağını belinin yanına koyup kendini ona yaslamıştı.
yükselen iniltileri duramazken de bacaklarını çocuğun beline dolayıp kucağına çıktı. prova ya da tiyatro umrunda değildi. sadece berk'le olmak istiyordu. vücutlarını birleştirmek istiyordu. onun olmak istiyordu, bir kez daha.
kızıl, kucağına aldığı kızın pürüzsüz bacaklarını okşarken tek eli de çıplak belini sevip kızı kendine bastırıyordu. dudaklarını sertçe emerken kızla beraber ilerleyip yatağa yatırdı onu, dayanamıyordu.
üzerindeki yerini aldığında kızın bacaklarını açıp sertçe sürttü kendini. genç kız üstünde hissettiği sertlikle bayılacağını hissettiğinde ise kızılın gittikçe sertleşmesi fazlasıyla zevk veriyordu. bu kadarı yetmiyordu ama ona, yüksek sesli iniltileriyle kalçasını kıvırarak kızılı da inlettiğinde gülümsedi.
berk, dudaklarını kızın kusursuz boynuna getirdiğinde kokusundan çekti kendine, dayanılmazdı. başını zevkle yana yatıran kızın açılan boynuna baktı, enfesti.
dudaklarını bastırıp bir sürü öpücük bıraktığında yavaşlattı hareketlerini. diliyle tüm boynunu boydan boya yaladığında yavaşlamasını istemiyordu kız. ensesinden başını kendine bastırıp kıyafetinin üzerinden sırtına tırnaklarını geçirdiğinde de hareketlerini sertleştirdi kızıl.
boynuna dişlerini geçirdiğinde küçük bir çığlık attı kız. gözlerinin kaydığını hissettiğinde boynunu sertçe emen kızıla kendini itiyordu.
berk, kemikli uzun parmaklarını kızın göğsünden karnına indirdi yavaşça. aşağılara inip eteğinin içinden iç çamaşırının içine girdiğinde de bacaklarını kapatıp kasılmıştı kız.
"güzelim." dedi yeniden boynunu öperken. "serbest bırak kendini."
usul usul parmakları kızın girişinde gezinirken kız da kendini kızıla bırakmıştı. tişörtünü hırsla çekip çıkardığı kızılın omzuna aynı hırsa sahip tırnaklarını batırıyordu.
parmağını aniden kızın içine gönderdiğinde inlemişti kız. içinde gezinen parmağın yanına hemen ikincisi geldiğinde de sızlandı.
"b-berk... ah..."
kızıl çocuk, fazla bekletmeden kızdan parmaklarını ayırıp temizlediğinde de yeniden beline dolanan bacaklarla sertleşmişti.
"aybike." dedi yeniden kızın boynuna yönelip üstündeki yerini aldığında. "benim olmanı istiyorum, yeniden."
yine istiyordu onu, her zaman istemeye de devam edecekti. ona karşı olan içindeki yangın bitmiyordu. genç kız hissettiği dudaklar ve sertlikle konuşacak gücü bulamazken de zorla mırıldandı.
"berk... senin olmak istiyorum, yeniden."
kızıl, kalçasını okşayıp yatakta kıza hızla sürtünmeye başladığında kırmızı üstüne gitmişti elleri. birkaç tane olan düğmelerini açıp sütyeninden taşan dolgun göğüslerine küçük öpücükler bırakırken de kızın çalan telefonuna karşı sızlanıp arayan isme bakmadan sesini kıstı.
"hayır güzelim, beni bu halde bırakmayacaksın değil mi?"
genç kız kızılın altından kalkıp telefonunu aldığında gördüğü isimle kaşlarını çattı, tolga'ydı.
"bakıp geleceğim hemen."
berk gülümsemeye çalıştığında da terlemiş kıvırcık saçlarını düzeltti kızın. genç kız, odadan çıkıp telefonu cevaplandırdığında ise kalp atışları hala düzene girmemişti.
"efendim tolga?"
"aybike, selam. napıyorsun?"
"tolga benim işim var da şuan, berk'le provadayız. eğer acil değilse-"
"ben de tam olarak ondan bahsedecektim. berk. attığım konuma gelebilir misin hemen? berk ve seninle ilgili."
