ÖSS~24

1.3K 109 104
                                    

Aşk gidip dönmemek mi
Böyle özlemek mi
Yok mu mutlu bir son



6 ay sonra...

"Git artık bakma."

Efdal'in güçsüz sesi daldığım düşüncelerden beni ayırırken başımı iki yana sallayıp kolunu tutmaya devam ettim.

Birkaç saniye sonra boş midesinden birkaç damla daha su çıkarıp güçsüzce yere çöktüğünde ben de onunla beraber kaymıştım.

Altı ay olmuştu.

Koskoca altı ay.

İlaçları çıkarabilecekleri en yüksek seviyeye çıkarmışlardı.

Onların her doz artırışında Efdal biraz daha kötü olmuştu.

Önce onunla yaptığımız küçük kaçamaklar son bulmuştu. Hastaneden dışarı adım atamamaya başlamıştık korkumuzdan çünkü yorulunca bedeni çöküp kriz geçiriyordu.

Sonra hastane içinde ki eğlencelerimiz de yavaş yavaş bitmeye başlamıştı.

En son odadan çıkmamaya kadar gitmişti mevzu.

Onu bu halde bırakamayacağımı bildiğim için korkumu yenip aileme Efdal'den bahsetmiştim. Sevgilim olmasına büyük bir tepki vermemişlerdi ama onunla burada, hastanede, kalmak istediğimi duyunca bana çok kızmışlardı.

O an ki sinir bozukluğu ile ben de iyice diklenip ortalığı kızıştırmıştım.

Sonuç olarak büyük bir kavganın sonunda burada kalmıştım ve ailem ile aramız hala iyi değildi.

Okul bitmiş yeniden başlamıştı.

Aslında ben dondurmak istemiştim ama Efdal kesin bir dille bunu reddetmişti.

Bir posta da onunla kavga etmiştim hatta.

Başta onu dinlemeyecek gibi olsam da kötü hissedip kendini suçladığını anlayınca kaydımı yenileyip devam etmiştim okula. Önemli olan derslere girmiştim ama sadece. Dönemim uzayacaktı ama pek de problem değildi açıkçası.

Bu altı ay içinde nur topu gibi bir çiftimiz daha olmuştu.

Derya ve Emir.

Arkadaşlarımı birer birer Efdal'in arkadaşlarına kaptırıyordum.

Önce Deniz ve Gürkan sonra da Derya ve Emir olmuştu.

Maalesef ki düşündüğüm diğer çift olmamış Semih ve Nehir kedi ile köpek gibi hep kavgalı hep atarlı bir ikili olmuşlardı.

Neyse canım..

Önemli değildi.

Diğer garip olay ise gıcık doktor Levent ile arayı düzeltmiş olmamızdı.

Artık bana pis pis bakmıyor, laf atmıyor, dalga geçmiyordu.

Hatta mezun olduktan sonra burada onunla çalışmamı bile istemişti.

Pardon.

Layık görmüştü!

Ben de ona, kendisine ihtiyacım olmadığını, hastanenin bizzat sahibi olan Tolga abinin de beni burada görmek istediğini şirin bir dille anlatmıştım.

Düşündüm de.

Yok biz hala tam olarak iyi anlaşamıyormuşuz.

"Hadi oturma soğuk yerde sevgilim. Yatağına gidelim."

Efdal'in kolunu omzuma atıp ona destek olarak ayağa kalkmasını sağladığımda klozetin önünden ayrılıp yatağına doğru ilerledik.

Onu dikkatlice yatağına yatırıp üzerine ince pikeyi çektikten sonra odada ki ,çalışmayan, mini dolaptan bir su alıp yanına gittim ve önce suyu verip sonra da peçete uzattım.

Ölünce Sevemezsem Seni  <𝓣𝓪𝓶𝓪𝓶𝓵𝓪𝓷𝓭ı>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin