4|• Fotoğraflar.

16K 306 64
                                    


Sabahın erken saatlerinde uyanmıştım, gözlerimi açtığımda saat tam 6 olmuştu. İlk defa zil çalmadan güne erken başlamıştım. Sebeb belliydi Bora İlkan beni, her şeyimi değiştirecek adamdı. Ama ben buna asla izin vermeyecektim. Beni soktuğu zorlu görevden sağlam bir şekilde çıkmak istiyordum. Böyle olması için elimden geleni yapacak ve ona boyun eğmeyecektim. Ben nasılsam öyle kalmaya devam edecektim. Bunca yıl tek yaşayıp kimseden emir almadan büyüyen bir kadındım ben. Bora İlkan kim ki? Benim ve hayatımı değiştirebilsin.

Sadece en az bir kaç ay, bir kaç ay beraber bir oyunun baş rolü olacaktık. Bora bu filmde beni baş rol yaptı. Bende oyunumu güzel bir şekilde tamamlayıp bitecekti. Oyunun sonunu ben getirecektim. Bu oyunun baş rolü benim. O istediklerini alacak bende rahat bir şekilde ayrılacaktım bu rolden ve bu yazılmış olan senaryodan da.

Aynaya bakarak rujumu sürüp çıktım odadan. Mutfağa girmeden evden çıkmayı düşünüyordum ama kahvaltı yapmazsam sinir sistemim günün çoğunu ele geçiriyordu. O yüzden sadece zeytin ve peynir atıştırmaya karar verdim. Acilen en hızlısından zeytin ve peynir çıkarıp atıştırmaya başladım. Ne çay, ne kahve içmiştim. Bu adam artık bana iştah bile bırakmıyordu. Bu gidiş o gidiş değil bunu çok iyi biliyordum. Ama elimden artık hiç bir şey gelmezdi sadece bana verilen görevi yerine en güzel şekilde getirip kurtulacaktım ondan da hayatından da.

Evden çıkar çıkmaz ilk görevim Nazlı'nın babasını aramaktı her şeyi onun ağzından duymam gerekiyordu. Eğer olanlar gerçekse buna benimde bir el atmam lazımdı. Bora İlkan'a güvenmiyorum Bahri amca cidden zor durumdaysa eğer, umarım değildir. Ama eğer değilse eğer bu bir yalansa ve ben... hayır Bora beni kafasına takmışa benziyordu, o şirketleri nasıl istediğini gözlerinden okunabiliyordu. Benimle yalandan bir evlilik bile yapmaya hazırdı o adam.

Çantamı çapraz bir şekilde giyip telefonu açtım. Asansöre doğru ilerleyerek Bahri amcanın numarasına aramaya başladım. En altlarda olmalıydı son hanelerini biliyordum. Neden ilk gün kaydetmedim anlamış değilim. Asansörün kapısı açılınca asansöre bindim zemin kat düğmesine basıp tedirginlikle ofladım. 43 50 evet buydu! Numarayı bulmanın sevinciyle yüzümde gülümseme saçılıyordu.

"İşte bu numara buldum!" Rujlu dudağımı ıslatıp, asansörün durmasıyla otoparka doğru ilerledim.

Arabaya hızlıca varıp bindim. Numarayı çaldırıp kullağıma koydum.

Bekle, bekle ve bekle... Tam umudumu kaybedip telefonu kapatacağım an telefon açıldı. Hemen o anın heyecanı ile koltukta doğrulur vaziyete geldim.

"Ala Bahri amca!" Dedim karşı taraf beni tanımamıştı.

"Kimsiniz?"

"Benim Aslı Nazlı'nın arkadaşı." Dedim yutkunup beni tanıması için kendi kendime yalvardım.

Bahri amca aydınlanmış bir şekilde konuşmaya başladı. "Ha bildim kızım bildim. Buyur ne için aramıştın?"

Bari amcaya direk konuyu açmak istemiyordum. Çünkü bunu demiştim, Bora İlkan'a güvenmiyordum.

"Bahri amca senin şirkette işler nasıl? Bir arkadaşım harika bir tercümen ve bende senin şirketini önerdim." İlk önce biraz durakladı daha sonra derin bir iç çektiğini duydum telefonda. Merakla kaşlarım çatılmıştı. Yoksa Bora İlkan doğrumu söylüyordu? Şirket batığa doğrumu ilerliyordu.

"Kızım şuan biraz problemlerim var. Onları bir hal edeyim ben seni ararım, olur mu?" Bora İlkan doğru söylüyor demek istemiyordum ama Bahri amcanın bu kadar soğuk konuşması ve tavrı battım kızım ben der gibiydi.

"Bahri amca şirketin durumlarında ne var? Yani kötüye mi gidiyor."

"Evet kızım biraz öyle, ama sen Nazlı'ya bir şey deme, bir de bunun için can sıkıntısı yaşasın istemiyorum." Dedi nefesinin sesini gayet iyi duyabiliyordum, sıkıntıyla nefes alıp veriyordu Bahri Amca.

Benimsin (18+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin