7|• kim gelecek?

11.5K 237 13
                                    

Bora'nın izni olmadan bir yere gitmem onu oldukça sinirlendirmiş olacaktı, çünkü şuan üzerimde siyah mini bir else ve kulüp tabi, kulübe gideceğimden haberi yoktu. Sadece bir kaç saat eğlenip gelecektik Nazlı'yla.

"Ay çok çok güzel olduk."

"Mükemmel olduk, parlıyoruz resmen" dedim elimle aynada kendimizi göstererek.

"Hadi, hadi gidelim artık!" Nazlı'nın heyecanı ve benim gayet sakin ve havalı davranma tavırların, evet biraz cringe gibi, banada öyle geldi. Aynadan kendime bakıp kendim olmaya başlamam lazımdı, derin bir nefes aldım ve gülümsedim.

"Hadi eğlenelim Aslı" dedim aynaya bakarak.

"Aslı hadi" Nazlı'nın beni çağırmasıyla hemen odadan çıkıp çantamı aldım.

"Geldim geldim" arabaya doğru ilerledim, Nazlı hayranlıkla bakıyordu arabaya.

"Kızım mükemmel bu ya" dedi duygusalca.

"Evet evet, hadi binde gidip kulüp basalım" Nazlı alkış çalarak arabaya bindi. Sürücü koltuğuna geçip Nazlı'ya baktım.

"Hangisi olsun?" Sırıtır bir şekilde ona baktım.

"Sence..." anlamıştım, hemen
Alişan- hele bi müziğini açtım. Arabayı çalıştırıp evden uzaklaştık. Nazlı müziği yüksek seste söylüyordu bende ona eşlik ettim. Arabadaki saate baktım. Saat dokuz olacaktı.

Kulüp'e gelmiştik Nazlı'ya baktım çok heyecanlıydı. Arabadan indik, anahtarı park etmeleri için çalışanlara uzattım.

"Aman dikkat edin kocamın arabası" gülümseyerek dediğim şeye karşı kafasını nazikçe salladı genç çalışan.

İçeri girdiğimizde kalabalık topluluklarla buluştuk, bu kadar insan olacağını bilmiyordum, Nazlı'ya baktığımda heyecanla izliyordu.

"Hadi bak şu tarafa gidelim" kolumdan tutup beni dörtlü masaya götürüp oturtudu. Buradan her yer gözüküyordu tam dans pisti net bir şekilde gözüküyordu.

"Hadi dans" Nazlı'nın dediği şeyle heyecanla çantamı bırakıp piste çıktık.

Çok kalabalıktı büyük ve ünlü bir yerdi. Nazlı'yla harika bir şekilde dans ediyorduk. Ben artık yorulunca gidip tutmuş olduğumuz masaya oturdum.

"Ne alırdınız efendim?" çalışan yoğun ses yüzünden biraz yüksek sesle cümle kurmuştu.

"İki tane kırmızı şarap" ona karşılık sesli bir şekilde yanıt verdim. Çalışan masadan uzaklaşınca etrafa bakınmaya başladım Nazlı gayet rahat bir şekilde dans ediyordu.

Yanıma doğru gelen Nazlı'ya gülümseyerek baktım.

"Sen niye buradasın.?"

"Yoruldum ya ben senin gibi değilim" dedim isyankar bir ses tonuyla.

"Ay tamam tamam benim gibi değilsin okay" diyip önüne döndü.

İki kadeh kırmızı şarap gelmişti, çalışan önümüze indirip gitmişti.

Şarabımı içmeye başladım, kırmızı şarabı çok severim et yemeklerini yanında mutlaka kırmızı şarap olmalı.

"Ben biraz takılıcam" Nazlı'nın söylemiş olduğu cümleye, kafamı sallayarak karşılık verdim.

Elimdeki kadehe bırakıp, bar yerine doğru ilerledim. Sandalyeye oturup karşımdaki adama bakarak, kırmızı şarabı işaret ettim. Bana bir kadeh daha kırmızı şarap vermişti. Yanımda oturan kadın bir alkol aldı, ona alkolü veren çalışanın kolunu tutu.

"Kim gelecek" diye sorduğunu duydum, kadehimden bir yudum alacağım an garson çalışanının dediği şeyle durakladım.

"Bora İlkan bey gelecek, buranın sahibi efendim."

"Gelsinde beni altına alsın" nee! Benim kocam o seni sürtük yılan kadına baktım sarı saçlı biriydi hemen önüme döndüm. Kafam yeni yerine gelmiş olarak ki yutkunup ayağa kalktım.

Hemen pistte Nazlı'yı aramaya başladım, yoktu nereye gitmiş olabilir bu kızı ya, dememe kalmadan birinin benim kolumu hızla kendine çekti sinirle kim bu hadsiz diye yüzüne bakmak için kafamı kaldırdım ama bu oydu, kocam, cidden mahalle ablalarının eşlerini telefonun 'eyvah kocam arıyor' diye kaydetmeleri gibi olduğumu hissettim. Bana sakin bir yüzle baktı sinir yoktu yüzünde, yutkundum şimdi bittim, cidden eyvah kocam oldum. Bir elini beline açtığını gördüm, ne, ne oluyordu, belindeki silahı çıkartıp havaya iki el ateş etti, ellerimle kullaklarımı kapattım. Gözlerimi sıkıca kapatmıştım şuan neler oluyor bilmiyordum. Ama insanların çığlık sesleri geliyordu kullağıma. Bora beni kendine çekip yüzümü eliyle kaldırdı, ona baktım. Şimdi sinirliydi Bora yani kocam İlkan sinirliydi ve boynunda kocaman bir damar belirmişti.

Etrafa baktım kimseler yoktu iki korumada çıkıp kapıyı kapattılar. Yutkunarak Bora'ya baktım.

"Şimdi eğlenme sırası bende karıcım" dedi beni kucağına alıp, ilerledi nereye gittiğini bilmiyordum bile. Kadınlar tuvaletinde ne işim vardı... hayır, hayır bu olamaz ya.

"Bora hayır bırak beni Bora" beni sırtına kucakladı. Boyu çok uzundu sırtına vursam da tepki vermiyordu. Kapıyı kapattım beni el yıkama yerine oturdu. Ona yutkunarak baktım.

"Sen eğlendin şimdi sıra bende diyorum karıcım!" Sinirle söylemiş olduğu cümleye aklımda tekrarlandı.
Sen eğlendin şimdi sıra bende diyorum karıcım.

"Bora hayır istemiyorum dokunma çığlık atarım bak" sırıtarak baktı yüzüme sakince bana yaklaşıp iki bacağımıda açtı yüzüme bakarak giymiş olduğu siyah gömleği indirip bir köşeye koydu. Bu beni korkutmuştu, bana beni yiyecekmiş gibi bakıyordu.

"Bora, hayır diyorum, bırak beni" elli alttaki iç giyimime gitti hemen sıyırıp gömleğinin üstüne attı. Korku ile ona bakıyordum.

"Bunu yapmayacaktın" altaki pantolununu indirmişti bile. Gözlerimi kapatım korku ile. 

İki eliyle bacağımı dahada açtı. Birden içime girmesiyle çığlığı basmıştım. Ama bu sefer beni susturmuyordu, elini ağzıma bile değdirmedi, çığlığımı acımı duymak istiyordu. Bana aç bir bebek gibi bakıyordu ve bu beni daha da korkutuyordu. Acımadan bana işkence çektiriyordu, canımı çok ama çok yakıyordu. Beni deli gibi inletiyordu.

"Bora... dur" daha da hızlandı, ben ona dur desem de o daha da hızlanıyordu.

Elleri göğüslerime gitti üzerime giymiş olduğumu siyah elbisenin göğüs kısmını açmıştı. Elleriyle vücudumu kontrol ediyordu, canımın daha da yanmasıyla ağlamaya başlamıştım.

"Ağlama hemşirem" azgın ve nefes kesen sesiyle bana ağlamamamı söylüyordu.

"Bora, lütfen dur" nefesim kesilmişti bedenim bedenimden ayrılmışçasına açıyor ve sızlıyordu. Gözlerimin yavaş yavaş kapandığını hissettiğiman Bora'yı bacaklarımla itmek istedim ama o an bir inlemeyle gözlerim tamamen kapandı. Acı içinde ağlayarak kapatmıştım gözlerimi, karanlığın içinde çığlık atıyor gibi hissediyordum kendimi.

•••

Kayıplar kitabına bir şans vermenizi isterim, elimden gelen bu kadardı.

Benimsin (18+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin