XXII ʰ

707 72 34
                                    

2 Kasım 2022, Çarşamba akşamı'

2 Kasım 2022, Çarşamba akşamı'

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hwang Hyunjin

Kim ne derse desin, Lee Felix'in elleri ellerime çok yakışıyordu. Kendisi gibi minicik olan parmakları ve avuç içleri ile, tamamen el ele tutuşmasak bile benimkilerin arasında kaybolacağından emindim.

Duvar kenarında boş bir bank bulalı beş dakika kadar geçmişti, ben açtığım yoğurtlardan birini pipetle içerken o da kruvasanını yemeye başlamıştı.

Aramızda, ikimizin hala bırakmadığımız elleri vardı. Bana olan uzaklığı işte bu kadardı, daha fazlası değil.

Gözleri sürekli bahçedeki insanlara kayıyordu, oldukça tedirgin olduğunu hafifçe titreyen ellerinden hissedebiliyordum.

Eğer bırakmak istediğini söylese veya bunu bana belli edecek herhangi bir davranışta bulunsa hiç istemiyor olsam dahi tenimi teninden çekmiş olurdum.

Ama yapmıyordum çünkü o da yapmıyordu.

"Kimse bize bakmıyor, rahatla biraz."

Sözlerimin onun daha az stresli olmasına yardım etmeyeceğini biliyordum ama kendimi alıkoyamıyordum da.

"Bunu bilemezsin." dedi bana dönerek.

"Seni şu an çekip öpsem kimsenin ruhunun bile duyamayacağı kadar kuytudayız, yani bilebilirim."

Ne söylediğimi fark ettiğimde ağzımdan çıkanları geri almak için çoktan geç kalmıştım. Felix'in sıcaklığı benden ayrılmış, dudakları şaşkınlıkla aralanmıştı.

"Neyse ki arkadaşız da böyle bir şey olmayacak." diyerek toparlamaya çalışsam da sadece sıçıp sıvadığımı ve gergince gülümsemeye devam etmemin inandırıcılığımı arttırmayacağını biliyordum.

Düşünmeden konuşmak bir gün sonum olacaktı.

"Örnek için teşekkürler, yeterince ikna edicisin ve lütfen bir daha olmasın."

Kullandığı ses tonundan dolayı kalkıp gideceğini düşünmüştüm, bu yüzden tek yaptığım başımı öne eğip suçumu kabullenmekti. Sözümü bozmuştum, ne dese veya yapsa sesimi çıkarmayı kendime hak göremezdim.

Ama o beni şaşırtacak bir şey yapmış ve yanımda oturmaya devam etmişti.

Yan tarafımdaki diğer yoğurt kabına uzanıp pipeti içine sokmuş ve küçük bir yudum almıştı, şimdi ise bana geri uzatıyordu.

"Diğer yoğurdu içmeyi unutma, zaten doğru düzgün yemek yemiyorsun..." Elini ceketinin cebine attı ve bir şey çıkarttı. "Sabah yanımda getirmiştim, fazladan bir tane arttı bunu da ye."

cry for me ↬hyunlixWhere stories live. Discover now