hhwang: ağlarken yüzün çok tapılası gözüküyor.
bunu sana söyleyen hiç oldu mu bilmiyorum ama umarım ilk kişi benimdir.
ve bir gün sadece benim için ağlaman dileğiyle yanıp tutuşuyorum.
|tw: yeme bozukluğu|
🔖131022, Perşembe'
Tek istediğim iyilik yapmaktı, bana verilen görevi yerine getirmekten başka hiçbir amacım yoktu. Öyleyse neden şu an böyle bir durumun içine düşmüştüm?
"Neden durayım ki, seni ne kadar zamandır arzuladığımdan haberin var mı? Hem sen de bunu istiyorsun, fark etmiyor muyum sandın. Dönem ortasından beri bana olan bakışlarını gizleyemiyorsun bile."
Ona imrendiğim ve çalışma azmine olan hayranlığım su götürmez bir gerçekti ancak bunu asla duygusal açıdan değerlendirmemiştim. Çünkü ortada aşka yorabileceğim bir çekim yoktu, üstelik olmamalıydı da. Her şeyden önce etik değildi.
"Yanlış anlıyorsun-"
Kalçalarıma inen dokunuşları ile aldığım nefes boğazıma kaçmıştı. Artık çok ileri gidiyordu ve tahammül etmekte zorlanıyordun.
Göğsüne çıkardığım ellerimle onu iterken sarhoş bedeni ayakta durmakta zorlanıyordu. Lanet flash belleği emanet edecek insan mı kalmamıştı da hoca beni bulmuştu çözemiyordum.
Diğer öğrencilere kıyasla daha yakın olduğum stajyer öğretmenlerden biriyle kısa sürede yakınlaşmış ve ona güvenmiştim. Benim için bir abiden farkı yoktu, gerçi çok samimi bile değildik sadece denk geldiğimizde konuşup sohbet ederdik.
Bir kere birbirimize bazı dertlerimizi anlatmıştık, sanırım bu zamana kadarki konuşmalarımız arasında transparana en yakın olanıydı.
Yanlış anlaşılmaya olanak verebilecek bir hareket yaptığımı düşünmüyordum, yine de hiçbir şey benim düşencelerime göre ilerlemiyordu.
Yeniden üzerime atılarak beni duvarla arasına alıp sıkıştıran kişiyi tanımakta zorlanıyordum, anında üzerimize patlayan flaşların sahiplerini ise çok iyi tanıdığım halde sırtıma yediğim hançere inanamıyordum.
En yakınım dediğim insanlar şu an sırıtarak bana yapılan her şeyi kayıt altına alıyorlardı. Başıma gelecekleri bilmenin farkındalığı ile sinirden dolan gözyaşlarım akmak için izin istemedi.