hhwang: ağlarken yüzün çok tapılası gözüküyor.
bunu sana söyleyen hiç oldu mu bilmiyorum ama umarım ilk kişi benimdir.
ve bir gün sadece benim için ağlaman dileğiyle yanıp tutuşuyorum.
|tw: yeme bozukluğu|
🔖131022, Perşembe'
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Lee Felix
Bodrum katında kalan kantinin loş ışıkları içeri girdiğimde beni, içindeki insanlara kıyasla çok daha sıcak karşıladı.
Bu beni şaşırtmazken üzerimde gezinen bakışlara göz devirdim ve boş bir köşeye gittim. Hyunjin'in dediği gibi yapmalıydım, kimse bakmıyormuş gibi davranmalıydım.
Herkes bana bakıp yargılıyor olsa dahi sanki kimsenin umurunda olmadığımı düşünmeliydim.
Üstelik artık yalnız değildim, güvenmeyi seçtiğim biri vardı yanımda. Bir arkadaş edinmiştim, uzun zaman sonra ilk defa Chris dışında birinin varlığı ile kutsanıyordum. Hoşuma gitmediğini söylersem, tanrı benden kesinlikle nefret ederdi.
Çünkü tanrı yalancıları sevmezdi.
Bu yüzden ona içten içe minnettardım, tek başıma kalmayı hiçbir vakit dilememiştim.
Annem ve babam benden gittiğinde, kardeşimi kaybettiğimde veya asılsız iftiralar nedeniyle çevremdeki tüm arkadaşlarım bana karşı tavır aldığında...
Her seferinde geride kalan, vazgeçilmesi en kolay kişi olmuştum. Tek istediğim sadece birisinin en değerlisi ve kaybetmeyi göze alamayacağı kadar önemli hissedebilmekti.
Ama bana kalanlar hep acı ve yükten ibaretti. Kardeşim dışında hepsinden ayrı ayrı nefret ediyordum, alter egolarının esiriydi her biri.
Ölmemek için öldürür, incinmemek için incitirlerdi.
"Ne düşünüyorsun kara kara?" Elinde dumanı tüten kahvesiyle yanıma oturan Hyunjin'e hafifçe gülümsedim.
Teni ateş gibiydi, benim buz gibi olan tenimin aksine.
"Çillerini kapatmışsın bugün, ona bakıyordum." dedi bir tane kurabiye alarak.
"Evet, kötü mü olmuş?"
"Hayır kötü değil ama çillerin sana yakışıyor bence, kapatmadığın zaman onları görmek gerçekten hoşuma gidiyor. Çileğin üzerindeki akenler gibi tıpkı."
İlk defa çillerim hakkında bu tarz bir yorum almak beni şaşırtmıştı, ayrıca aken dediği şeyin tam olarak ne olduğunu bilmesem de küçük çekirdeğimsi dokudan bahsettiğini varsayıyordum.
