XXXV ʰ

563 71 20
                                    

12 Kasım 2022, Cumartesi sabahı'

12 Kasım 2022, Cumartesi sabahı'

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hwang Hyunjin

Alnımdan boynuma doğru kayarak inen ter damlalarını tişörtümün eteğini kaldırarak sildim. Deli gibi terlediğimi daha önce söylemiş miydim?

Yaklaşık yarım saattir durmadan dans ediyor, hatta etmek zorunda kalıyordum. Çünkü Felix hiçbir şeyi tam olarak beğenmiyordu, sürekli bir hatamı buluyor ve baştan başlamamı söylüyordu.

Önceki kendi hazırladığım bir koreografi olduğundan çok fark edilmeyen eksikliklerim geçen sefer bana verdiği ünlü bir grubun şarkısının koreografisinin orijinaliydi, haliyle her hamlemi ve nasıl yapmam gerektiğini biliyordu.

Sanki profesyonel gibiydi.

İşin kötü yanı karşı çıkamıyordum çünkü ben de biliyordum yanlışlarımı, kesinlikle mükemmele yaklaşmaya aşırı uzaktım.

"Biraz ara verelim." dediğinde artık bedenimi taşıyamayan bacaklarım isyan edercesine sızladı. Kendimi yere bıraktım ve soluklanmaya çalıştım.

"Çok sağ ol ya, lütfettin."

Güldü.

Ve ben bu anı kaçırdım, yattığım yerde yorgunluğumu boşverip hızla doğruldum. Göremesem de duymuştum, meleklerin ustaca çaldığı arptan koparak yeryüzüne inmiş bir ilahiyi andırıyordu.

"Bir daha." dedim çatılan kaşlarımla, kendime sinir olmuştum resmen.

"Olmaz yoruldun, biraz dinlen." Yanlış anladığı cümlemle başımı yana eğdim, şimdi bir daha dersem utancımdan yerin dibine girerdim büyük ihtimalle.

Ama nedense o an bu düşünebileceğim son şeydi, içimden 'pişman olmaktan iyidir' diyerek onu düzeltmek adına dilimin sesimi kelimelere dönüştürmesine izin verdim.

"Siktir et dansı, sadece benim için yeniden gülmeni istiyorum."

Dudakları aralandı, aklından neler geçtiğini bilmiyordum ancak gözlerinde bariz bir şok yatıyordu.

Gerçi benim de farkım yoktu, küfür etmek asla adetim olmamasına rağmen kendimi tutamamıştım. Tepkimi başka nasıl tam anlamıyla ortaya koyabileceğimden emin değildim.

"Öyle gül diyince gülünür mü?" Kısık sesiyle başını yere eğmiş, yeri ezip duran ayağına odaklanmıştı.

Bu hali gözüme o kadar tatlı geliyordu ki ona verdiğim sözlerin birer günah olduğuna dair inancım güçleniyordu. Günahlarımı bozmak, onları bozup deli gibi günaha bulanmak istiyordum.

Tırnaklarımı bastırdığım avuç içlerim hilal şeklindeki izlerle süslenip kanamaya başladığında kendimi tutmaktan nefret etmeme rağmen bu en doğrusu diyerek kendimi avutuyordum.

"Şaka yaptım zaten, devam edelim hadi."

Çocuk gibi hızla başını salladı, gülümseyip müziği yeniden açtım. Bilerek çoğalttığım hatalarıma rağmen Felix'in ağzını bıçak açmıyordu ama ben demek istediği şeyleri duyar gibi oluyordum.

Ya da kendimi kandırıyordum...

🍀

~Kısa oldu ama önemliydi. Bundan sonra düzyazı olan bölümler artacak mecburen, yani bunu geçiş bölümü olarak kabul ediyoruuz hoop ettik 🧙🏻‍♀️🧚🏻‍♀️🦋💖🤝🏻

Bölümden ciciler:

Bölümden ciciler:

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Mşşlh benim manit 🛐

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Mşşlh benim manit 🛐

cry for me ↬hyunlixWhere stories live. Discover now