1

10.7K 375 241
                                    

"Günaydın Melih, yine dalgın gibisin."
Kafamı kaldırıp karşımdaki kıza baktım. "Günaydın. Sadece uykumu alamadım." dedim. "Kendine iyi bak." diyerek tebessüm etti ve yanımdan hızlıca uzaklaştı.

Başımda o herif gibi bir bela varken nasıl kendime iyi bakabilirdim ki? Beni biraz bile merak eden insanlar vardı fakat ondan korktukları ve eşcinsel olduğumu bildikleri için yanımdan hızla uzaklaşıyorlardı.

Çok hızlı veya çok yavaş olmayacak şekilde ilerliyordum. 11C sınıfını bulup hızlıca içeri girdim. Sınıfa kim girdi diye merak edip bakanlar beni görünce bakışlarını hızlıca çevirdiler. Buna alıştığım için umrumda değildi.

Orta en arka sıraya geçip oturdum. Çantamdan kitabı ve not almak için küçük defterimi çıkardım. Genellikle notlarımı kitaba yazardım ama anlamadığım şeyleri küçük not defterime yazardım. Öğretmenlere soru sormazdım.
Aslında çok çalışkan bir öğrenciydim. Notlarımın çoğu yüzdü. Buna rağmen öğretmenler sevmezdi beni. Nedenini yine ona bağlıyordum. Çünkü benimle alakalı kötü olan ne varsa hepsi ondan kaynaklanıyordu.

Sınıfa bilerek normalden biraz daha geç gelmiştim. Bir arkadaşım olmadığı için canım sıkılıyordu. Kitap okumakta bir yere kadar...

"Hoca geliyor!" diye bağırdı biri.
Herkes ayağa kalktı, tabi ki bende kalktım.
"Günaydın"
"Sağ ol"
"Nasılsınız"
"Sağ ol"
"Sizlerde sağ olun çocuklar. Oturabilirsiniz." dedi ve devam etti öğretmen "Size küçük bir haberim var çocuklar. Büyük ihtimalle hepiniz 11A'daki kavgalardan haberdarsınız, yani ben öyle düşünüyorum. Bu kavgaları biraz olsun sonlandırabilmek için iki kişiyi bu sınıfa geçirmeye karar verdik. İkinci ders buraya geleceklerdir. Sizden ricam lütfen onların yaptıklarına çok takılmayın, burada da kavga çıksın istemiyoruz. Umarım dediklerimi anlayışla karşılarsınız. Şimdi yoklama alıp derse geçelim..." dedi.

Buraya gelecek olan o iki kişinin, aklımdaki kahpeler olmamasını umuyordum.
Evet, ilk derse mükemmel bir haberle başlamıştım.
Teşekkürler bayan!

Dersin sonlarına doğru geliyorduk. Biyoloji dersinden nefret etmiyordum fakat öğretmen çok sıkıcı anlatıyordu. Bu da beni dersten soğutuyordu.
Bazen dakikaları sayıyordum, bazen resim çiziyordum, bazen kitapta olan şeyleri inceliyordum, bazen sadece sıraya başımı koyup uyuyordum... Ve daha fazlası.
Bu ders bu kadar sıkıcı mıydı ya?

Son 5...4...3...2...1...
teneffüs zili çalar

Sonunda... O kadar sıkılmıştım ki.
"İyi dersler çocuklar" dedi ve çıktı öğretmen.
İyi mi dersler? Dakikaları hesaplamaktan matematikte master yapacağım, haberin yok.

Biraz rahatlamaya çalıştım. Sabah sabah biyoloji işlemekte trajikomik bir olaydı.
Sonraki derse bakmak için küçük not defterimin son sayfasına baktım. Fizik...
Dalga mı geçiyorsun canım?

Bu programı kim hazırladı? Hayır kesinlikle sülalesi ve kendisi için binlerce plan kurmuyorum.

Ben içimden programa, aynı zamanda hazırlayana söverken ve fizik kitabını çıkarırken sınıfa o girdi.

Dağınık koyu kumral saçları olan, gözleri kahverenginin en koyu tonunda olan biriydi. Doğruyu söylemek gerekirse dış görünüşü iyiydi fakat kendisinin iyi olduğu söylenemezdi.

Onun girmesiyle ona bakmaya başlamıştım. Göz göze gelince gözlerimi kaçırdım.
Hayır, böyle olmamalıydı. Diğer sınıfta olması benim için daha iyiydi. Bari derslerde beni rahatsız eden biri olmuyordu.

Arkasından en yakın arkadaşı Mert girdi.
"Selamm millet"
"Oo hoş geldin." diye karşılık verdi Cihangir.
"Hoş bulduk bro." dedi.
"Arda, sende hoş geldin." sıraya çoktan yayılmış Arda'dan ses seda çıkmayınca "Hayırdır, hangi gölde gemilerin battı?" dedi Cihangir.
Arda göz devirirken Mert küçük bir kahkaha atıp "Oğlum gölde gemi mi olur lan?" dedi.
"Göl değil miydi? Nehir miy- Yok yok dereydi."
"Yok vadi amk" deyip gülmeye başladı Mert.

Cihangir, Mert'e sırıtırken bir anda yüzü düştü ve Arda'nın sinirli olduğunu fark etmişti. Mert'in gülmesi bitince, kafasıyla Arda'yı gösterdi. Mert mesajı almış olacak ki "Müdür." demekle yetindi. Cihangir kafasını yukarı aşağı salladı ve Arda'ya bakmaya başladı.

Ne olmuştu müdüre? Yoksa Arda buraya gelmek istemiyor muydu? Neden böyle bir şey istemezdi ki, sonuçta canını yakarak eğlendiği kişi bu sınıftaydı.

Zil çalmıştı. Arda sağ en arkada boş olan sırayı, Mert ise Arda'nın önündeki sırada olan Cihangir'in yanını tercih etmişti. Bana göre Mert, Arda sinirli olduğu için Cihangir'in yanını tercih etmişti.

Melih'e çok üzülüyorum.

Bu arada sizce Arda ve müdür arasında ne olmuş olabilir?

Umarım okurken biraz olsun eğlenmişsinizdir. Bir kusurum varsa affola :)

ZorbardaWhere stories live. Discover now